Küresel aciliyetler alarm verirken, Putin’in nükleer tehdidi

Neslihan GÖKDEMİR AĞAR Enerjide İnovasyon

Küresel aciliyetler yükselip, bir ulusun kaderi çoktan küresel bir travmaya dönüşürken; çelişki ve belirsizlik alanları da artmaya devam ediyor.

Mayıs 2022’de “Zamanın ruhunda Rusya’nın 9 Mayıs Zaferi ve Avrupa” başlıklı yazımda, Putin’in olası seçeneklerinden biri olarak, ‘kısmi seferberlik’ çağrısında bulunabileceğinin altını çizmiştik. Bu çağrı gerçek olmakla kalmadı; Putin bunu nükleer bir meydan okumaya dönüştürdü; hem de BM’in 77. Genel Kurulu’nun yapıldığı günlerde... Putin, "Rusya'yı ve halkımızı korumak için elbette elimizden gelen tüm imkânları kullanacağız. Bu bir blöf değil" diyerek nükleer kartını böylece açtı.

Batılı analistler, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ‘kısmi seferberlik’ ilanının savaşı uzatacağını ancak sahadaki dengeyi değiştirmeyeceğini tahmin ediyor. Seferberlikten ziyade tekrarlanan nükleer tehdidin küçümsenmemesi gerektiği uyarısı yapılıyor. Analistler, Rusya'da savaşa karşı artan iç direniş ve son on yılda körelmiş askeri seferberlik yapısının Rus lider için siyasi riskleri arttıracağı uyarısında bulunuyor. Washington merkezli bir düşünce kuruluşu olan Center for a New American Security'de savunma uzmanı olan Michael Kofman, AFP’ye yaptığı açıklamada, seferberlik çabasını küçümsememek gerektiğinin altını çiziyor.

BM Silahsızlanma Araştırmaları Enstitüsü'nden Andrey Baklitskiy de Putin'in açıklamalarının "Rus nükleer doktrininin ötesine geçtiğini, Rusya'nın konvansiyonel bir savaşta ilk kez nükleer kullanımı önerdiğini" söylüyor ve ekliyor: "Bu tehdit, Rus nükleer silahlarıyla ilgili tek karar verme yetkisine sahip kişiden geliyorsa, bunun ciddiye alınması gerekecek."

Özetle, küresel aciliyetler yükselip, bir ulusun kaderi çoktan küresel bir travmaya dönüşürken, çelişki ve belirsizlik alanları artmaya devam ediyor.

Küresel aciliyetler alarm veriyor!

Oysa enerji ajandasında ne vardı?

Gezegeni ısıtmaktan sorumlu sera gazlarının birikmesini yavaşlatmak, Amerika Birleşik Devletleri ve Başkan Barack Obama'nın da karşılaştığı en büyük zorluk alanlarından biri olmuştu.

Obama, 12 Şubat 2013 tarihli ‘Birliğin Durumu’ konuşmasında aynen şu ifadeleri kullanıyordu:

 “Bu Kongreyi iklim değişikliğine karşı iki taraflı, piyasa temelli bir çözüm aramaya çağırıyorum... Ama Kongre gelecek nesilleri korumak için hemen harekete geçmezse, ben yaparım. Kabinemi, kirliliği azaltmak, toplumlarımızı iklim değişikliğinin sonuçlarına hazırlamak ve daha sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırmak için şimdi ve gelecekte yapabileceğimiz icra-i eylemlerde bulunmaya yönlendireceğim.”

* Bu yazı, 30 Eylül 2022 tarihinde yayınlanan DÜNYA ENERJİ eki için kaleme alınmıştır. 

YARIN: AL GORE, FOSİL YAKITLARA YÖNELİM ÇELİŞKİSİNİ KIYASIYA ELEŞTİRİYOR.                                                                                          

Tüm yazılarını göster