İngiliz Tate Thames kıyısından Haliç kıyısına kondu… Artİstanbul Feshane’nin hedefi uluslararası bir marka olmak…
Haliç’in Eyüp kıyısındaki Feshane-ı Amire ya da kısaca Feshane, Osmanlı’nın sanayileşme sürecinin ilk ve önemli fabrikası.
1833 yılında fes imalatına başlayan fabrika 1843 yılından itibaren bir dokuma fabrikasına dönüşmüş.
Yıllarca cuha, askeri üniforma, battaniye üretilmiş.
‘Sümerbank Defterdar Fabrikası’ olarak kapandığı 1986 yılına kadar birçok kez değişime uğrayan, yangınlar geçiren Feshane, bir dönem İstanbul Sanat Kültür Vakfı’na 49 yıllığına kiralanmış.
1990 yılında 3. İstanbul Bienali’ne ev sahipliği de yapmış.
İstanbul Belediyesine devredildikten sonra ise Çağdaş El Sanatları Müzesi, Fuar ve Kongre Merkezi gibi fonksiyonlar üstlenmiş.
Feshane’nin kötü dönemleriydi diye hatırlıyorum.
Bakımsız, nasıl bir işe yarayacağı tam olarak bilinmeyen İstanbul’un en önemli endüstriyel alanlarından birinde nihayet 2018 yılında İBB Miras tarafından kapsamlı restorasyon çalışmaları başlatıldı.
Şehrimizde sanat ve kültür etkinliklerinin en kapsamlı alanı olarak konumlandırılan Feshane, Artİstanbul Feshane olarak 2023 Temmuz ayında ‘Ortadan Başlamak’ sergisiyle kapılarını açtı.
Yerli yabancı 300 sanatçının yer aldığı sergi ne yazık ki, Fatih’te yaşayan bazı grupların protesto eylemlerine sahne oldu.
Tesadüfen eylem sonrası sergiyi görmek için uğrandığımda kapalıydı.
Mekânda ‘Ben Başka Bir Sen, Sen Başka Bir Ben- Meditasyon’ başlığı altındaki ikinci sergiyi gezme fırsatım olmadı.
Artİstanbul Feshane’nin üçüncü sergisi, Tate Müzesi’nin koleksiyonundaki ‘Optik ve Kinetik Sanatın Ötesinde’.
KONSERLERİ 20-25 BİN KİŞİ İZLEDİ
Serginin açılış resepsiyonunu kaçırdığım için hafta başında basın toplantısı için sabahın erken saatlerinde soluğu Eyüp’te alıyorum.
Tate Uluslararası İlişkiler Direktörü Neil McConnen ile serginin küratörü Tate Modern’in Sergiler ve Uluslararası Sanat Küratörü Valentina Ravaglia’nın da katıldığı basın toplantısının diğer isimleri İBB Miras ve İBB Kültür’ün genç, yetenekli isimleri: Volkan Aslan, Oktay Özel ve Ozan Şakar.
Toplantı öncesi İBB Kültür Dairesi Başkanı Volkan Aslan ayaküstü sohbetimizde, Artİstanbul Feshane ile ilgili merak ettiğim sorulara aydınlık getiriyor.
İlk serginin bazı gruplar tarafından basılmasıyla ilgili “yanlış bir algı oluşmuştu, şimdi her şey yolunda” diyor.
Yanlış algı meselesi, mekânın Fatih’teki bazı dini gruplar tarafından “kutsal olarak” tanımlanmasından kaynaklanıyor.
Volkan Aslan “Burası bölge halkının ve tüm İstanbul’un kullanımı için açılmış bir alan, bir sanat- kültür merkezi. Benim görevim buranın sürekli ve düzenli olarak halk tarafından kullanılmasını sağlamak” diyor.
İBB KÜLTÜREL DİPLOMASİ OFİSİ NE YAPAR?
Volkan Aslan’a acımasız bir kentsel dönüşümden geçtiği günlerde yakından izlediğim Sulukule’yi soruyorum. Romanların yerlerini yurtlarını bırakmalarına yol açan kentsel dönüşümü o dönemde Fatih Belediye Başkanı olan, şimdi AKP Milletvekili Mustafa Demir ile epey tartışmıştık.
Sulukule’yi terk etmeyen Roman çocukların kurdukları Sulukule Roman Orkestrası’nın da yaz aylarında Artİstanbul Feshane’de sahneye çıktıklarını duyunca bayağı sevindim.
Fatih’teki merkezlerini ziyaret ettiğim Barış için Müzik Vakfı’nın çeşitli zorluklar nedeniyle 2021 yılından itibaren sesi soluğu kesilmişti.
Vakıf’ta yıllarda müzik eğitimi alan, İstanbul’da ve yurt dışında pek çok kez konser veren çocuklar ne olmuştu acaba?
Aslan önümüzdeki günlerde vakıf ile buluşacaklarını söyleyince Artİstanbul Feshane’nin tüm çevreye sanat, kültür anlamında sahip çıkacağı iyice anlaşılıyor.
“Hedefimiz aslında Artİstanbul Feshane’yi uluslararası bir marka haline getirmek” diyen Aslan o sırada yanımıza yaklaşan Ozan Şakar ile tanıştırıyor.
Eğitimini İngiltere’de yapmış olan Ozan Şakar İBB’nin bünyesinde çok yeni kurulmuş olan, dünyada da pek fazla örneğini görmediğimiz “Kültürel Diplomasi Ofisi”nin başında.
“Bu ofis ne iş yapar” diye merak edince Şakar anlatıyor.
“Dönem dönem yurt dışına çıkıp önde gelen sanat kurumlarıyla görüşüyoruz. Buraya davet ediyoruz. Tate örneğinde olduğu gibi. Yurt dışında fahri temsilcilerimiz var. Kültür ve sanat üzerinden İstanbul’u tanıtmayı hedefliyoruz”.
TATE İLE GÖRÜŞMELER 1,5 YIL SÜRMÜŞ
Fatih Belediye Başkanlığı adaylığı için İBB Genel Sekreter Yardımcılığı ile Kültür Varlıkları Başkanlığı görevlerinden istifa ederek, yerini Oktay Özel’e bırakan Mahir Polat yaklaşık 1,5 yıl önce Tate ile görüşmelere başlamış.
Tabii Kültürel Diplomasi Ofisi ve Kültür Dairesi ekiplerini yanına alarak.
Neticede Tate Koleksiyonu’nda yer alan, 1950’lerin başında ortaya çıkan Kinetik ve Optik sanat akımına ait 21 ülkeden 60 sanatçının 100’e yakın eseri kapsayan “Dinamik Göz” Sergisi Artİstanbul Feshane’de 19 Mayıs 2024 tarihine kadar izlenebilecek.
“Dinamik Göz” sergisi daha önce Portekiz’de Porto’daki Atkinson Müzesi ve Şanghay’daki Pudong Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluşmuştu.
İBB Genel Sekreteri Oktay Özel’in basın toplantısında vurguladığı gibi Tate gibi uluslararası sanata damgasını vurmuş önemli bir kurumla “kültürel etkileşim” İstanbul adına büyük bir kazanım.
Tate’in mottosu olun “kültürün demokratikleşmesi, halkın sanata erişimi” Artİstanbul Feshane’nin de mottosu.
İKİ ÖNEMLİ MÜZE PROJESİ YOLDA
Bu arada Oktay Özel, İBB’nin İstanbul’a Feshane ile birlikte 2019 yılından bu yana 22 tane kültür yaşam alanı ve müze kazandırdıklarını söylüyor.
Şimdiye kadar bu alanlarda 200’ü aşkın sergi düzenlenmiş.
İstanbul’a kazandırılan mekânlar arasında Müze Gazhane, Yerebatan Sarnıcı, Metrohan, Yedikule Gazhanesi, Bebek Sanat (Bebek Sarnıcı), Cendere Sanat, Fener Sanat (Fener Evleri) Beyoğlu Sineması, Casa Botter, Gülhane Sanat, Kütüphane Troleybüs, Kara Surları Mevlanakapı ve Silivrikapı ziyaretçi merkezleri, 2024 ilk günlerinde kapılarını açan Baruthane var.
İtiraf edeyim ki bunlardan bazıları duymamıştım bile.
İstanbul gibi bir metropolün daha fazla kültür ve sanat alanına gereksinim duyduğunu belirten Oktay Özel bitmek üzere olan iki yeni projenin müjdesini veriyor.
Biri Fatih döneminden Haliç Tersanesi’nde, restorasyonu tamamlanmış endüstriyel miras alanında kamuya ait ilk çağdaş sanat müzesi.
Özel’e göre çağdaş sanat müzesi önümüzdeki mart ayında açılacak.
İkincisi ise Beykoz’da Çubuklu silolarının dönüştürülerek Dijital Sanat Müzesi, Çocuk Bilim Müzesi’nin kurulması projesi.
Beykoz’u Tate Uluslararası İlişkiler Direktörü Neil McConnen ile birlikte gezdiklerini anlatan Özel “aşırı yoğun bir tempoyla çalışıyoruz” sözleri ne kadar doğru.
Çünkü yapılan işler ortada.
Ancak İstanbul’un sanat üretimini yurt dışına tanıtmak için sanırım iki kat çaba harcamak gerek.
Örnek vermek gerekirse, “Dinamik Göz” Sergisi’nde yer alan Zero Grubu’nun işleri 2015 yılında Sakıp Sabancı Müzesi’nde sergilenmişti.
Basın toplantısında küratör Valentina Ravaglia’ya bu sergiden haberi olup olmadığını ve İstanbul’daki sanat üretimini takip edip etmediğini sordum.
Sabancı’daki Zero Sergisi’nden elbet haberi yoktu.
Öte yandan bir kere ziyaret ettiği İstanbul Bienali’nin dışında şehirde sanat adına neler olup bittiğini izlediğini sanmıyorum.
McConnen ile sohbette ise Mardin Bienali’ni sordum, hiç duymamıştı.
İşimiz kolay değil.