Kültür; işbirliği ve işbölümüyle doğar

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Kültür; toplumun kalbi… Düşünce biçimi… Gelenekleştirdiği hayat tarzı… Yığından kümeye geçiren enerji… Toplumun çıktısı. Ürettiği her şey, tükettiği her şey… Hayatı kavrayış tarzı... Bireylerin tohum olduğu toplumun ekini, ekinci… Kültür; biriktirilendir. Elle tutulamayan, gözle görülmeyen ama hissedilen, içine doğulan toplumsal auradır.

Kültür, işbirliği ve işbölümüyle doğar. Yıllar içinde mayalanır, gelişir, kapsayıcı olur ve bireylerin davranış kalıplarını şekillendirir. Kültürü oluşturan; kurucu babalar, savaşçı büyükler ve sanatçı bireylerdir. Bireyselliğin toplum içinde eritilip o topluma kazandırılan renktir, tattır, kokudur, sestir kültür.

Kültür devrimi; yeni anlayışın topluma içselleştirilmesinin adıdır. Çin’de Mao, kültür devrimi ile tüm Konfüçyüsçü gelenekleri yıkmak istemiş, başaramamıştır. 2 bin 500 yıllık köklere sahip kültür, yasak altında dahi yaşamını sürdürebilmiştir.

Kültür, beni yaşadığı toplumla bütünleştirendir. İngiltere’de yaşadığım dönemi hatırlıyorum. 7’nci ayın sonunda, orada kendime iş kurma, yaşama fırsatı olmasına rağmen bir karar almış; “kendi ana dilimde aşk şarkılarının söylenmediği bir kültürde yaşlanmak istemiyorum” diyerek anavatanıma dönmüştüm.

Eğer kültür, kuşaklar arasında ise çatışma, “zamane” ile “yetişkin” arasında olacaktır. Aynı yerde ve aynı toplumda olup, alt kültürler oluşmasıdır bu… Çocuklar, babalarından ziyade, zamanlarına benzer. Zira zaman, kültür değişmelerini sağlayan en önemli etmendir. Bir diğer değiştirici, mekândır. Mekânın doğa koşulları, ekonomik kapasitesi ve hayatta kalma biçimi, kültürü alır, yöreye adapte eder ve töreyi dönüştürür.

ANTİK ÇAĞ AGORASI SOSYAL PLATFORMLAR

Sosyal medya araçları; Twitter, Facebook, Instagram; kültür aktarıcı küresel araçlardır ve bu sayede küresel ortak inanç, ortak kanaat, ortak davranışlar geliştirilebiliyor. Bir kültürün diğer kültürle temas ettiği, antik çağ agoraları artık, sosyal medya platformlarıdır.

Youtube, kültür taşımanın ötesinde kendi cemaatlerini hatta inanç sistemlerini üretebilecek güce kavuşmuştur. Neticede kültür; zemini, zamanı zat ile bütünleştirerek kalıcı hale getiren toplumsal tutkaldır.

Tüm yazılarını göster