Küçülmede ibre %15-20 arasına işaret ediyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Sanayi üretiminde ikinci çeyrekte yüzde 16.8 gerileme oldu. Sanayideki bu gerilemeyi diğer sektörlerin, özellikle hizmetlerin telafi etmesi hiç mümkün değil, aksine hizmetlerde durum daha da vahim. Dolayısıyla bu çeyrekte yüzde 15-20 arasında bir gerileme hiç şaşırtıcı olmaz.

GSYH hesaplamasında esas olacak ikinci çeyrek verileri haziran ayı sanayi üretiminin de açıklanmasıyla tamamlanmış oldu.

Sanayi üretimi haziran ayında geçen yıla göre genel kabul görmüş yaklaşım tarzıyla, yani takvim etkisinden arındırılmış hesaplamayla yüzde 0.1, bize göre ise yüzde 17.3 arttı. Biz, GSYH hesaplamasında arındırılmamış endekse göre oluşan üretim düzeyi esas alındığı için ham endeksin verdiği değişimi kullanmayı tercih ediyoruz.

Takvim etkisinden arındırılmış-arındırılmamış hesaplamada haziran ayında böylesine fark oluşması geçen yıl dokuz güne uzatılan Ramazan Bayramı’ndan kaynaklanıyor. Bu yüzden geçen yılın haziran ayındaki üretim çok düşük kalmıştı, dolayısıyla bu yıl normal işgünüyle birlikte üretimde yüzde 17.3 artış oldu. Hep vurguluyoruz; yüzde 0.1 artış veren arındırılmış endeks de tabii ki doğru, bu endeks de “işgünü sayıları aynı olsaydı” varsayımına dayalı hesaplamanın sonucunu gösteriyor. Hatırlayalım; mayısta da tersi olmuş, bu kez ham endekse göre üretim yüzde 30’un üstünde düşerken, arındırılmış endekse göre düşüş yüzde 19 düzeyinde kalmıştı.

İşgünü sayısı farklılıklarından kaynaklanan değişimler aydan aya çok farklı olsa da daha geniş bir zaman diliminde oranlar birbirine yaklaşıyor. Nitekim ikinci çeyrekteki üretim geçen yılın aynı dönemine kıyasla takvim etkisinden arındırılmış hesaplamayla yüzde 16.9, arındırılmamış hesaplamayla yüzde 16.8 geriledi. Oranlar neredeyse aynı.

Peki GSYH ne kadar küçülecek?

Daha önce de birkaç kez ele aldığımız konuya yeniden değinme zamanı...

Sanayi üretimi GSYH içinde doğrudan yüzde 20 civarında bir paya sahip ve dolayısıyla sanayi üretimindeki değişim GSYH’yi belirgin ölçüde etkiliyor. Grafikte bu bağlantı çok açık olarak görülebiliyor.

İkinci çeyrekte sanayi üretiminin yüzde 16.8 gerilediğini belirttik. Normalde GSYH'nin de sanayi üretimindeki gerilemeye paralel bir düşüş göstermesi beklenmeli.

Zaman zaman bu paralelliği bire bir görmeyebiliriz ve GSYH toplamındaki değişim, sanayiden daha iyi ya da daha kötü gelebilir.

Örneğin GSYH'de yüzde 2223 payı bulunan hizmetler sektöründe işler sanayiden daha iyi gider ve GSYH artışı sanayinin üstünde gerçekleşebilir. Ya da diğer sektörlerde. Kimi dönem bu olmuştur da.

Ama bu yıl böyle bir durumdan söz etmek hiç mümkün değil. Hatta tam tersine özellikle hizmetler sektöründe sanayiden daha olumsuz bir dönem yaşandı.

İkinci çeyreğin ilk ayı olan nisanda çoğu işyeri kapalı kaldı. Bunlar ancak mayısın ilk yarısından itibaren açılmaya başladı. Turizm sektörü yeni yeni biraz toparlanır gibi...

Dolayısıyla sanayideki yüzde 16.8’lik üretim gerilemesinin olumsuzluğunu törpüleyecek ve GSYH’deki toplam değişimin daha düşük gelmesini sağlayacak etkenlerden söz etmek mümkün değil. Tam tersine, yüzde 16.8’i daha da derinleştirecek gelişmeler yaşanmış durumda.

İşte bu yüzden geniş bir aralık bırakarak ikinci çeyrekteki küçülmenin yüzde 15-20 arasında beklenmesi gerektiğini dile getiriyoruz.

Kumaş satan esnaf bile kaygılıysa...

Kedimiz Yampiri evde tırmalanmamış koltuk bırakmamaya kararlı. Koltukların bari bir kısmını kurtarabilelim diye düşündük ve bunlar için basit bir kumaştan örtü almak istedik. Ankara'da evimize çok yakın bir mefruşatçıda rengini beğendiğimiz bir kumaş da bulduk. Ama kumaş koltukları kapatmayacak kadar azdı.

“Devamı ne zaman gelir" diye sordum mefruşatçıya. “Gelmez" dedi, “Artık getirmiyorum"... “Sebep" dedim:

“Beyefendi kumaşı eskiden vadeli alıyorduk. Artık vadeli satmıyorlar, peşin almam gerekiyor. İşlerin nasıl gideceğini bilmiyorum, yine dükkanı kapatacak mıyız, belli değil, onun için elimdeki kumaşları bitirmeye bakıyorum, sonra ne olur bilmem..."

“Siz işyeriniz! daha önce niye kapatmıştınız ki, sizin kapatma mecburiyetiniz yoktu" diye karşılık verdim.

“Doğru yoktu, ama biz korona yüzünden kaygı duyduk ve kendi isteğimizle kapattık. Salgın yine çok artar ve yine kapanırsak diye elimizdeki parayı da peşin peşin kumaşa bağlayıp sonra nasıl satacağız diye düşüneceğimize yeni alım yapmıyoruz."

Ekonomi uçtu, coştu denilen günlerde, daha geçen cumartesi geçti bu konuşma.

İkinci çeyrekte ne kadar küçüldüğümüzü 31 Ağustos'ta göreceğiz. İçinde bulunduğumuz üçüncü çeyrek de olsa olsa yatay gidiyor gibi görünüyor. Turizmde işlerin çok kötü seyrettiği dikkate alınırsa yatayı da arar mıyız acaba?

Tüm yazılarını göster