Koronavirüs krizi sayesinde sayıları her geçen gün artmakta olan komplo senaryolarına meraklı olsaydım, dünyayı esir alan pandeminin günümüzün yeni hakimleri olan dijital platform devlerinin eseri olduğunu düşünebilirdim. Aslında pandemiye yol açan virüsün Çin’den dünyaya yayılmasından sonra yaşananların bir bölümünü, örneğin Başkan Trump’ın performansını, akıl ve izanla açıklamak olanaksız olduğu için farklı olasılıkları düşünmeye zorlanıyor insan ama ben bu yazıda da aklımın erdiği kadarıyla yetineceğim. Olaya böyle yaklaşınca yeni teknoloji devlerinin bu krizden de güçlenerek çıktığını inkar etmek mümkün değil.
Koronavirüs pandemisi son 40 yıla damgasını vuran iki temel gelişmenin bizi getirmiş olduğu noktada patladı. Bu iki gelişmeden biri kapitalizmin küreselleşmesi, ikincisi ise teknolojide, özellikle de dijital teknolojide yaşanan devrimsel sıçramaydı. Virüs salgını sonrasında gelinen noktada bir yandan küreselleşmenin geleceği konusunda ortaya atılan farklı senaryolar tartışılırken diğer yandan teknolojideki sıçramanın yıdızlaştırdığı şirketlerin şimdi yaşanmakta olan krizden de kazançlı çıkabileceğini düşündüren gelişmeler yaşanıyor.
ABD’de borsanın yıldızları
Herkes öncelikle borsalardaki gelişmeleri yakından izlediği için, biz de öncelikle önde gelen teknoloji şirketlerinin ABD borsalarındaki performansına bir göz atalım. Söz konusu şirketler arasında öncelikle altı şirketin hisselerinin borsadaki performansının belirleyici olduğu görülüyor. Bunlar Amazon, Apple, Google (Alphabet), Microsoft, Facebook ve Netflix. Financial Times gazetesinin 1 Mayıs tarihli sayısında yer alan verilere göre bu yıldızlar listesine son katılan Netflix dışındaki beş teknoloji devi şirketin toplam değeri, geniş tabanlı S&P 500 endeksinin toplam değerinin beşte birini oluşturuyor. S&P endeksinin tarihinde ilk kez en değerli beş şirketin toplam değerden bu kadar büyük bir pay aldığı görülüyor. S&P 500 endeksinin 2009 yılının mart ayında başlayan ve virüs kriziyle inkıtaa uğrayan tırmanış sürecinde yüzde 400’lük bir yükseliş kaydetmesinde de bu beş şirketin hisselerinin başrolü oynadığı biliniyor. Virüs krizinin patlamasıyla borsalarda yaşanan şok düşüş sonrasında yeniden yükselişe geçen bu teknoloji yıldızlarının geçen hafta sonundaki değeri 2020’de eriştikleri rekor değerin yalnızca yüzde 14 altındaydı.
Pandemi geleceği öne çekti
Pandemiye yakalanan insanlık aleminin hatırı sayılır bir bedel ödemekte olduğu ortada. Bu bedeli en aza indirmek için atılan adımların ise herkesin anlayacağı bir mesaj verdiği görülüyor. Gözler bilim insanlarının salgının yayılmasını durduracak aşıyı ve hastalananları tedavi edecek ilaçları bulmasına odaklanmış durumda.
Salgının yayılmasını sınırlandırmak için alınan ve insanların yaşam tarzını değiştiren eve kapanma, birçok işi evden sürdürme ve sosyal teması sınırlama önlemlerinin ise dijital teknolojinin kullanım alanını hızla genişlettiği ve yaşam tarzında belki de yıllar içinde sağlanabilecek bir dönüşümü öne çektiği görülüyor.
Microsoft CEO’su Satya Nadella, iki yıl içinde devreye gireceğini düşündükleri teknolojinin şimdiden yaygın biçimde kullanılır hale geldiğini söylerken hayretini gizlemiyor. Google CEO’su Sundar Pichai de dijital aktivitede yaşanan çarpıcı sıçramanın, başta tüm büro işleri olmak üzere sağlıkta, eğitimde, her türlü alışverişte ve eğlence alanında kalıcı bir değişimin habercisi olduğunu söylüyor.
Teknoloji devlerine piyango
Tüm bu gelişmelerin bugüne kadarki performanslarıyla belki de tarihin en güçlü tekellerini oluşturmuş bulunan teknoloji devleri için pandemiden kaynaklanan bir piyango olduğu söylenebilir. Başta havayolu şirketleri olmak üzere iş alanı daralan ve krize ağır borç yüküyle yakalanan şirketlerin zorlandığı bir ortamda devasa nakit birikimine sahip olan ve üstelik iş alanı gelişen dev teknoloji şirketlerinin gücünün ve etki alanının daha da artması olası görünüyor. Bu noktada onlar için en büyük sorun kazanmış oldukları gücün, ekonomideki krizin ağırlaştığı noktada daha fazla göze batması ve rekabeti sınırlayan tekel konumlarının sorgulanması olabilir.