Köylü çavdar üretti, Jaklin Güner ekmeğe dönüştürdü

Necla DALAN Hikayeler&Liderler

Jaklin Güner, iş dünyasının başarılı isimlerinden biri… Uzun yıllar YKM’de çalıştı. YKM’nin Boyner’e satılmasından sonra genel müdürlük görevinden ayrılarak Ziylan Grup’a CEO olarak geçti. Güner, 2014 yılının Eylül ayından bu yana Vakko Grubu’nun CEO’su olarak görev yapıyor. Güner’in liderliğindeki grup, 2021 yılı içinde 110 milyon TL’yi aşkın yatırımı hayata geçirdi. 2022’nin ilk çeyreğinde 120 milyon TL yatırım yaptığı Vakko Hotel&Residence’ın kapılarını açmaya hazırlanıyor. Peki perakende sektörünün duayen isimlerinden olan Jaklin Güner’in yakın zamanda kendi markasını yarattığını biliyor muydunuz? Evet Jaklin Güner, Casa Combos adını verdiği markasıyla şarap ürettirimeye başladı. Casa Combos şarapları Güner’in Tekirdağ’daki aile çiftliğinde bulunan bağdaki üzümlerden yapılıyor. Yakında şarabın yanında peynir de yerini alacak.

Casa Combos’un en önemli özelliği ise çiftliğin olduğu köydeki köylülere iş alanı yaratması. Köyden kente göçü önlemek ve farkındalık yaratmak isteyen Jaklin Güner, köyde çavdar üretimini organize etti. Bu çerçevede çavdar ekmeği ve grisini üretilirken köyde öne çıkan badem, ceviz ve ıhlamur da markanın ürünleri arasına katıldı. Jaklin Güner ile Tekirdağ’da neler yaptıklarını ve Casa Combos markasını konuştuk. İnsanlara yaşadıkları yerde önemli ve katma değer sağlayabilecek işler yapabileceklerini anlatmak, farkındalık yaratmak istediğini belirten Güner, bu yolculuğunu şöyle anlatıyor:

Cem Hakko ürünlerin Vakko Patisserie'de olmasını istiyor

“Ben buna bir sosyal sorumluluk projesi gibi bakıyorum. Ben Antakya kökenliyim. Eşim Tekirdağlı. Ailesi çok uzun yıllardır o bölgede. Çiftliğimiz de Tekirdağ’da. Çiftliğimizde bir bağımız da var. Önce bağcılık yapabilir miyiz diye düşündük. Ama şarap üretmek gerçekten çok meşakkatli bir iş. O yüzden üzümlerimizi verip kendi markamız olan Casa Combos ile şarap ürettiriyoruz. Bu sezon ilk şarabımızı yaptırdık. Bu arada köyden kente göç etmenin, bu kadar şehirleşmenin zararlarını da göz önünde bulundurarak ‘Gitmeyin, arazilerinizi satmayın, siz Tekirdağ’da temiz havaya, doğaya sahipsiniz. Kuş seslerini, yıldızları büyük şehirde göremiyorsunuz’ dedik.

Köydeki kadınların, insanların göçmesini engellemek, yaptıkları işin ne kadar kıymetli olduğunu, yarattıkları katma değerin ne kadar yüksek olduğunu onlarla paylaşmak adına bazı çalışmalar yapmaya başladık. Çavdar üretimini de gündeme aldık. Çünkü çavdar glisemik endeksi düşük unlardan biri. Ekmek üretmek üzere çavdar üretimine başladık. Yavaş yavaş köyde bakın bunları burada yapabiliriz dedik ve badem, ceviz üretimini de organize ettik. Köyde farkındalık yaratmak istedik. ‘Bakın şehirde yaşayan, profesyonel hayatın içine girenler buraya geliyorlar. Demek ki bu kıymetli bir şey. Her şeyi bırakıp şehre göç etmek doğru bir şey değil. Burada da bir hayat, bir güzellik var’ dedik. Şimdi onlar üretiyor biz de çavdar unundan ekmek yapıyoruz, grisinimizi de yeni yaptık. Cevizimiz, bademimiz, ıhlamurumuz var. Şarabımızın eşlikçisi peynirimizi de olacak. En kısa sürede bir grupla anlaşıp satışa sunacağız. Cem Hakko hep söylüyor, belki Vakko Patisserie’lerde de satışa sunacağız.”

‘Einstein’ın sözlerinden çok etkilendim, merakla ilgili kitap yazmak istiyorum’

Jaklin Güner, hayattaki düsturunun merak olduğunu söylüyor. Ünlü bilim adamı Albert Einstein’ın “Benim merak ettiğim neden bazı insanların başarılı olup bazılarının olamadığıdır. Bu yüzden yıllarca başarı üzerine çalıştım. Merakınızın peşinden giderseniz başarıya ulaşırsınız. Çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan vazgeçmediğimden başarıyorum” sözlerinden çok etkilenmiş. Güner, “Bugün sahip olduğum her şeyi merak ve araştırmaya borçluyum. Uzun uzun yıllar dünyayı gezdim. Her yere bir kere gittim, ikinci kez aynı yere gitmedim. Yeni bir yer görmek istedim ve gördüklerim hep bana ilham verdi. Yapabilirsem yakında merak üzerine bir kitap yazmak istiyorum. Çünkü merak insanın hayatını zenginleştiriyor, kalitesini, sofistikasyonunu artırıyor” diyor.

1500 kişilik online yılbaşı buluşması!

Doğuş Otomotiv İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, cuma günü sosyal iş ağında bir paylaşım yaptı. Aynı zamanda Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin Başkanı olan Bilaloğlu, bu paylaşımında Doğuş Holding’in patronu Ferit Şahenk ile tanışmalarını anlattı ve Doğuş Otomotiv Ailesi olarak tam 1500 kişi ekran başında bir araya geldikleri yılbaşı buluşmasından söz etti. 21 yıldır Ferit Şahenk’in liderliğinde çalışmaktan mutluluk ve gurur duyduğunu belirten Bilaloğlu’nun paylaşımı şöyle: “Tüm eğitim ve öğrenim hayatım Almanya’da geçti. Çalışmaya da yine orada başladım. Sayın Ferit Şahenk ile 28 yıl önce, 1992’de tanıştım. O zamanlar, Volkswagen Grubu’nda henüz 28 yaşında genç bir mühendistim. 7 yıl sonra, 2000’de kendisinin davetiyle Türkiye’ye geldim ve o zamana kadar sadece yaz tatillerinde gelip gittiğim ülkemde yaşamaya başladım. Ferit Bey, 36 ben de 35 yaşındaydım. Kendisi o zamanlar şu an bendenizin sorumlu olduğu Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı üstleniyordu, ben ise Doğuş Otomotiv’de İş Geliştirme ve Strateji’den sorumlu oldum. Kendisi de genç bir lider olarak, bu önemli pozisyonu yine genç birine vermesinin, onun yeni fikirlere ve gençlere ne kadar önem verdiğini gösterdiğini düşündüm hep. O zamandan beridir, Doğuş Otomotiv ile bağını hiç koparmadı. Her zaman yanımızda oldu. Dün Doğuş Otomotiv ailesi olarak tam 1500 kişi ekran başında bir araya geldiğimiz yılbaşı buluşmasında da bizleri yalnız bırakmadı.”

Tüm yazılarını göster