Koronavirüs (Covid-19) dünyayı adeta esir almışken, bir yandan virüse ve ölümlere çare aranırken bir yandan da insanların yaşamını sürdürmesi için gerekli gıdaların temini için çalışmalar yapılıyor. Birçok ülke tarım ve gıda üretiminin devamı için önlemler açıkladı.
Konunun iki boyutu var. Birincisi, koronavirüsün tarım ve gıda ürünleri ile bulaşıp bulaşmadığı. Diğer boyutu ise ülkelerin aldıkları önlemler çerçevesinde sınırların kapatılması, ulaşımın engellenmesi, bazı ülkelerde sokağa çıkma yasağına kadar varan önlemlerin tarım ve gıda üretimini, tüketimini nasıl etkileyeceğidir.
Salgının en etkili olduğu Avrupa Birliği ve Çin başta olmak üzere, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Dünya Sağlık Örgütü kaynaklarının tamamı, gıda tüketimi ile koronavirüsün bulaştığına dair bir kanıt olmadığı konusunda hemfikir.
Tarımsal üretim ve gıda güvenliği konusunda ise farklı görüşler var. Ancak gerçek olan şu ki, bu salgın bir kez daha tarım ve gıdanın önemini gösterdi. Daha da önemlisi kendi kendine yeterliliğin önemi bir kez daha kanıtlanmış oldu.
Birleşmiş Milletler’den hijyen uyarısı
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) koronavirüsün gıda kaynaklı olmadığını, gıdalardan bulaştığına dair bir kanıt olmamasına rağmen gıda hijyenine dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarılar yapıyor. FAO, hayvanların taşınması ve gıda zincirinde hijyene dikkat edilmesinin halk sağlığı için gerekli olduğunu ve bulaşıcı hastalıkların önlenmesine ve kontrolüne yardımcı olacağını duyurdu.
Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı (EFSA) yaptığı açıklamada Covid- 19’un şu anda “gıdaların muhtemel bir kaynak veya bulaşma yolu olduğuna dair bir kanıt” olmadığını duyurdu.
Avrupa Birliği’nden çiftçilere destek
Koronavirüsün en yaygın olduğu bölge konumuna gelen Avrupa Birliği’nde (AB) tarımsal üretim ve gıda ihtiyacının karşılanması için ek destekler gündemde. İtalya Tarım Bakanı Teresa Bellanova, Avrupa Komisyonu’ndan koronavirüs nedeniyle zor durumda kalan çiftçiler için Ortak Tarım Politikası’nın idari prosedürlerinin ertelenmesini istedi. Komisyon bu talebe olumlu yanıt verdi.
Türkiye nasıl etkilenecek?
Türkiye’nin genel olarak bugüne kadar süreci iyi yönettiği söylenebilir. Bilim Kurulu rehberliğinde alınan önlemler yerinde. Tarım ve gıda konusunda ise Türkiye’nin virüsün başladığı Çin›den tarım ve gıda ürünü ithalatı çok sınırlı. Bu nedenle Çin kaynaklı bir sorun yaşanması beklenmiyor. AB, Türkiye’nin dış ticaretinde çok önemli bir pazar hem ithalat hem de ihracat açısından. Koronavirüsün şu anda en etkili olduğu İtalya ve İspanya birçok üründe Türkiye’nin en ciddi rakipleri. İtalya ve İspanya› dan ürün tedariki yapamayan ülkeler Türkiye›ye yöneliyor. Fakat Türkiye’nin buna hazırlıklı olduğunu söylemek mümkün değil.
Türkiye, koronavirüs nedeniyle iş yapma bakımından şu anda birçok Avrupa ülkesine göre daha güvenilir ve temiz. ABD, Avrupa’dan Amerika’ya seyahat yasağı uygularken Türkiye’yi bu kapsamın dışında tutması bile bunun önemli göstergelerinden birisi.
Koronavirüsten ölümlerin konuşulduğu bir dönemde bunu “fırsat” olarak değerlendirmek elbette insani değil. Fakat, bundan ders almak gerektiği de çok açık. Yıllardır söylediğimiz, yazdığımız gibi, Türkiye, sahip olduğu potansiyeli değerlendirebilse tarımda sadece kendi kendine yeterliliği değil, dünyayı da bir ölçüde doyuracak potansiyele sahip. İnsanların ilaca, tedaviye olduğu kadar sağlıklı ve güvenilir gıdaya da ihtiyacı var.
Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da ifade edildiği gibi Türkiye’nin yeterli gıda stoğu var. Fakat, birilerinin koronavirüs endişesini fırsat bilerek ürünleri fahiş fiyatla satmasına kesinlikle izin verilmemeli.
Neler olabilir?
Sınırların kapatılması, seyahatlerin durdurulması insanların eve kapanması ile otel, restoran ve diğer işletmelerde gıda tüketiminin azalması nedeniyle ürün tedarik zincirinde değişiklikler olacak. Özellikle büyükşehirlerde marketten alışveriş yerine sanal market alışverişi yani adrese teslim öne çıkacak. Tarımsal üretimde özellikle mevsimlik işçi çalıştıranlar büyük sorunlarla karşı karşıya kalabilir. İşçilerin ürün toplamak için toplu olarak taşınması, barınması salgın riskini artıracağı için kısıtlamalara gidildiğinde ürünlerin hasat edilmesi, toplanması sorun olabilir.
Türkiye’nin dışa bağımlı olduğu ve ithal etmek zorunda olduğu yem hammaddeleri, yağlı tohumlar ve diğer ürünlerde ithalatla ilgili sorunlar yaşanabilir. Ayrıca dövizdeki artışa bağlı olarak ithalata dayalı ürünlerde fiyat artışı olabilir.
Özetle, dünya büyük bir felaketle karşı karşıya.
Bu felaketi atlatmak için birçok ihtiyaçtan vazgeçebilir, ancak gıdadan vazgeçilemez. Bu bilinçle tarım ve gıdanın önemini daha iyi anlamamız ve buna uygun üretim ve tüketimi yönlendirmemiz gerekiyor. Dileğimiz tüm dünyanın en kısa sürede sağlıklı günlere ulaşması.
Koronavirüs gıda ile bulaşmıyor
Amerika Tarım Bakanlığı (USDA) internet sitesinde koronavirüs ve gıda ile ilgili bilgilendirmeler yapıyor. Koronavirüs ile ilgili en çok merak edilen sorulara yanıt verilirken besin güvenliği ile ilgili sorular için özetle şu değerlendirme yapılıyor: “Covid- 19’un gıda veya gıda ambalajı ile bulaşabileceğini gösteren herhangi bir rapor, bir kanıt yok. Bununla birlikte, yiyecekleri tutarken veya hazırlarken hijyen kurallarına dikkat etmek gerekir. Ellerinizi ve yüzeyleri sık sık yıkamak, çiğ etleri diğer gıdalardan ayırmak, doğru sıcaklıkta pişirmek ve gıdaları hemen soğutmak her zaman önemlidir.
“Çin'den ve diğer ülkelerden ABD’ye ithal edilen gıdalar Covid- 19’un yayılma riski altında. Covid- 19’dan etkileniyor mu?” sorusuna ise; “Şu anda, ithal edilen mallarla ilişkili Covid-19 iletimini destekleyen hiçbir kanıt yoktur ve ABD’de ithal edilen mallarla ilişkili bildirilmiş Covid-19 vakası yoktur” yanıtı veriliyor. Ayrıca ülkede üretilen gıdaların virüs bulaştırdığına dair kanıt olmadığı da vurgulanıyor.