Yaşamın her alanını etkileyen koronavirüs salgını, tarım ve gıda sektörünü de derinden etkiledi. Tarım ve gıdada kendine yeterliliğin önemi arttı. Tarım ve gıdada korumacılık artarken, dış ticarette kısıtlamalarla birlikte gıda milliyetçiliği yükseldi.
Salgının etkileri üzerine birçok araştırma, inceleme, yayınlar yapılıyor. Bu araştırmalardan biriside yakın zamanda Tarım ve Orman Bakanlığı Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından yayınlandı. Mevlana Kalkınma Ajansı'nın desteği ile yapılan "COVID-19 Salgınının Konya İlinde Tarım İşletmelerine Etkisinin İncelenmesi" başlıklı araştırma büyük oranda ülke genelinde yaşananları da yansıtıyor.
Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen ve ülke hayvancılığında da önemli paya sahip olan Konya'daki tarım işletmelerini kapsayan araştırma ile ilgili olarak Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Fatih Özdemir şu değerlendirmeyi yapıyor: "COVID-19 virüs salgını ile birlikte ülkelerin dış ticareti kısıtlama kararı almaları gıda ihtiyacının ülke içinden karşılanmasının önemini daha da artırmıştır. Ülkeler olası bir gıda krizini önlemek için büyük önlemler almaktadırlar.
Pandemi döneminde meydana gelen ithalat ihracat dengesizlikleri ithal edilen tarımsal girdilerin gübre, ilaç, yem vb. fiyatlarında meydana gelen dalgalanmaların artması ve yoğun iş gücü gerektiren tarımsal ürünlerde işçi temini sıkıntısı bazı üreticilerin borçlanarak ya da üretimde zarar etmeyi göze alarak üretim yapmasına daha küçük üreticilerin ise bu girdilere ulaşamadığı için üretimden vazgeçmesine neden olabilir.
Ülkemizin COVID-19 nedeniyle birçok Avrupa ülkesine göre daha temiz olması özellikle İtalya ve İspanya'dan tarım ürünleri ithalatı yapamayan ülkeleri Türkiye ye yönlendirebilir. Bu nedenlerle pandemi sonrasında bazı ürünlerin ekim alanları artarken bazı ürünlerin ekim alanları daralabilir. Bu proje ile içinde bulunduğumuz ve önümüzdeki dönemde de devam edeceği öngörülen COVID-19 salgının tarımsal üretime ve tarımsal ürünlerin arzına etkileri incelenmiştir."
Konya ili Akşehir, Beyşehir, Cihanbeyli, Çumra, Ereğli, Karatay, Meram ve Selçuklu ilçelerinde Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı tarım işletmeleri ile yüz yüze görüşme sonucu yapılan araştırmada 2019-2020 üretim sezonu verileri değerlendiriliyor. Anket çalışmaları 1 Kasım-10 Aralık 2020 tarihleri arasında yapılan araştırmanın sonuçları özetle şöyle:
1- Yapılan araştırma sonucunda COVID-19 salgınından önce ve sonra tarım işletmelerinin üretimde karşılaştıkları sorunların aynı düzeyde olduğu belirlenmiştir.
2- Bölgede, en fazla karşılaşılan sorun yabancı işgücü bulamama olarak tespit edilmiştir. Bölgede yabancı işçi kullanılan işler sulama, çapalama, çoban, hasat-harman, meyve toplama, nakliye yükleme boşaltma vb. şeklindedir. Tarım İşletme sahipleri, köyde yaşayan herhangi bir düzenli geliri olmayan kişilerin arazilerinde yevmiyeci olarak çalışmak istemediklerini bu yüzden yabancı işgücü bulmada sıkıntı yaşadıklarını ve Suriyeli ve Afgan işçilere yöneldiklerini söylemişlerdir.
3- Ürün satışında problem yaşayan tarım işletmeleri ise yerleşim yerlerine yakın olan tarımsal ürün satın alan tüccarların ticari faaliyetlerine son vermelerinden dolayı diğer ürün satış yerlerinin de uzak olmasının nakliye masrafı artıracağından satış problemi yaşadıklarını bildirmişlerdir.
4- Araştırma bölgesinde tarım işletmelerinin yaklaşık %32’si sözleşmeli ürün yetiştirmek olup bu durum üretim sistemi ve arazi büyüklük gruplarına göre farklılık arz etmektedir. Sözleşmeli üretimin başında %83.12’lik oranla şekerpancarı gelmektedir. Bunun dışında buğday ve arpada tohum firmaları ile sözleşmeli sertifikalı tohum yetiştiriciliği yapan işletmeler mevcuttur. Tarım işletmelerinin sözleşmeli üretim yapma istekleri %13.70 olarak küçük bir düzeydedir. Bu durum Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sözleşmeli üretim sistemini yaygınlaştırma politika uygulamasının zorlaştıracağını göstermektedir.
5- Tarım işletmelerinin COVID-19 salgınından dolayı üretmiş oldukları bitkisel ürünlerde herhangi bir değişiklik yapmadıkları belirlenmiştir. Bölge tarım işletmelerinde kuru tarım işletmelerinin hemen hemen hepsinde buğday ve arpa ekimi yapılırken sulu tarım işletmelerinde de dane mısır, buğday, yağlık ayçiçeği ve şekerpancarı hemen hemen hepsinde ekimi yapılmaktadır.
6- Bölge çiftçisi COVID-19 salgınından dolayı spekülatif ürünlere yönelmemiş riski dağıtarak arazilerine farklı ürünler ekmeye devam etmiştir.
7- COVID-19 salgınıyla birlikte hayvancılık faaliyeti yürüten işletmelerin %65'i faliyetlerinde herhangi bir değişiklik yapmamıştır. Hayvancılık İşletmelerin % 30’u COVID-19 salgınıyla birlikte yem fiyatlarındaki yüksek artış ve süt satış fiyatlarının düşük olmasından dolayı hayvan sayılarını azalttıklarını söylemişlerdir.
8- Tarım işletmelerinin COVID-19 salgınından dolayı bundan sonraki üretimleri için herhangi bir planlama yapmadıkları mevcut stratejilerine devam ettikleri belirlenmiştir.
9- COVID-19 salgınından dolayı %63.90’ında toplam gelirde bir azalma olmadığı %36.10’unda azalma olduğu ve bu azalmaya karşı bazı telafi yollarına gittikleri belirlenmiştir. Alınan telafi yöntemlerinin başında borç erteleme ve gerek tarımsal gerekse tarım dışı masraflarının azaltılması gelirken bunu kredi çekme, komşu-akrabadan borç alma, sosyal yardım alma ve tarım dışı mevsimlik işçi olarak çalışma takip etmektedir. Yüzde 9.96’sı ise herhangi bir telafi yoluna gitmemiş mevcut geliri ile devam etmiştir.
10- Tarım işletmelerine göre COVID-19 salgınından sonra bitkisel üretim yapmanın daha cazip olduğu belirlenmiştir.
11- Araştırma bölgesinde COVID-19 salgınıyla birlikte kırsal alanda yaşayan ailelerin bazı gıda tüketiminde mevcut tüketime göre arttırdıkları belirlenmiştir. Tüketim miktarı en fazla artan gıda maddeleri sebze, meyve, süt ve süt ürünleri ile un olarak sıralanmaktadır. Ayçiçeği ve zeytinyağı fiyatlarındaki artıştan dolayı tüketimi ya azalmış ya da hiç tüketmemeye başlanılmıştır.
12- Bölgede tarım işletmelerinin kaynak verimliliği konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları ve etkin kullanmadıkları belirlenmiştir.
13- Bölgede yoksul kişi oranı %38.39 dur. COVID-19 salgınından önce %30 olan yoksulluk oranının COVID-19 salgınından sonra arttığı belirlenmiştir. Bölgede yoksulluk sınırının altındaki ailelerin % 52’sinin yoksulluk sınırının uzağında bulunduğu belirlenmiştir. Bölgede göreli yoksulluk oranı %38.59 olmasına karşılık öznel yoksulluk %6.64 olarak belirlenmiştir. Aradaki farkın bu kadar büyük olma nedeni toplumun inanç değerleri ve anket sırasında yoksul işletme sahiplerinin yoksulluklarını diğer işletme sahipleri içerisinde dile getirmek istememeleridir. Yoksulluk konusunda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yapması gerekli ilk öncelik yoksul çiftçi tanımı ve kriterleri belirleyerek tarım kanuna ilave etmelidir.
14- Bölgede, kurum ve kuruluşların tarım işletmelerin hangi ürün ekip ekmeyeceği konusunda düşük düzeyde etki ettikleri belirlenmiştir. Kurum ve kuruluşlar içerisinde en etkili olanlar Konya Tarım ve Orman İl/İlçe Müdürlükleri ile işletme sahipleri ile aynı yerde yaşayan komşular olduğu belirlenmiştir. Bu konuda etki düzeyi en düşük kurumlar üniversite ve araştırma enstitüleri olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Özetle, yapılan araştırma mevcut durumun tespitinden öte tarımın geleceği açısından da önemli ipuçları veriyor. Alınması gereken önlemler, yasal düzenlemeler ve politika oluşturmada başvurulacak önemli bir kaynak teşkil ediyor.
Araştırma bölgesi olarak seçilen Konya, Türkiye'nin tarımsal üretiminin yaklaşık yüzde 10' nu karşılıyor. Tarımsal Üretim Değeri'ne göre 2020 yılı verilerine göre bitkisel üretimde ikinci, canlı hayvanlar ve hayvansal ürünler değerine göre ise birinci sırada yer alıyor.
Konya'da 2020 yılında 17 milyon ton tahıl üretildi. Buğday ve arpa ekim alanında Türkiye’de ilk sırada. Ülkedeki şeker pancarı üretiminin yüzde 27’sini ve kuru fasulye üretiminin yaklaşık yüzde 22'sini, havucun yüzde 57'sini üretiyor.
Meyve üretiminde de önemli bir yere sahip olan Konya, 2020 yılı verilerine göre, kiraz ve vişne üretiminde ikinci sırada yer alıyor.
Türkiye'nin küçükbaş, büyükbaş hayvan, kümes hayvanı ile et, süt ve yumurta üretimine önemli katkıları olan Konya, sahip olduğu geniş meralar ve bitkisel üretim alanları ile hayvancılığın gelişmesine önemli katkılar sağlıyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun hayvansal üretim istatistiklerine göre, Konya, 2020 yılında 946 bin 144 büyükbaş hayvan varlığı ile büyükbaş hayvan sayısında lider durumda. Büyükbaş hayvan sayısı ve hayvan başına alınan süt veriminde en yüksek ortalamaya sahip. 2019 yılı verilerine göre, Konya 1.2 milyon ton süt üretimiyle ilk sırada. 2020 verilerine göre, küçükbaş hayvan sayısında Konya, 2 milyon 843 bin 229 hayvan sayısıyla ikinci sırada yer alıyor.
Murat Küçükçongar (Ziraat Yüksek Mühendisi), Dr. Fatih Özdemir (Ziraat Yüksek Mühendisi), Candan Karakurt (Ziraat Yüksek Mühendisi), Emre Özdemir (Ziraat Yüksek Mühendisi), Mustafa Önder (İktisat), İlker TOPAL (Ziraat Yüksek Mühendisi), Dr. Zehra Betül Pekergin (Çevre Yüksek Mühendisi), Ersin Öztürk(Sosyolog)