Neredeyse her şeyi unuttuk, varsa yoksa koronavirüs…
Doğal olarak ve gerçekçi bir bakış açısı sağlığımıza öncelik vermeyi gerektiriyor.
Bir türlü yanaşacak liman bulamayan lüks turist gemisi bile dost sohbetlerinin konusu haline geldi.
Herkesin gözü kulağı Çin’in Wuhan kentinden ve hastalığın küresel çapta ne duruma geldiğini vurgulayan haberlerde.
Hiç kimse de haksız da sayılmaz…
Genel olarak sözü edilmeyen ancak iş dünyasında hem endişe ve hem de ümit yaratan bir şey oldu bu koronavirüs.
Sağlık sorunu yaratmasının ciddi bir sonucu olarak, iş dünyasını da kökten etkiledi ve bir süre daha bu etkinin devam edeceği beklentisi var. Her ne kadar bu virüs bir bölgede karantina altında tutulmaya ve yayılması engellenmeye çalışılsa da yarattığı panik, verebileceği zarardan daha fazla olarak ortaya çıkıyor.
Özellikle elektronik sanayiinin ve bilgisayar üretiminin çok etkileneceği söyleniyor. Güneydoğu Asya ülkelerinin de ciddi bir olumsuz etki alacağı tahmin ediliyor.,
Ayrıca otomotiv üreticileri de hesaba katıldığında, Çin kaynaklı tedarik zinciri sıkıntısı yaşayacak olan ülkelerin resesyon hesaplamaları yapılmaya başlandı bile.
Çin’den ithalat yapan ülkelerin firmaları, virüsün yarattığı panikle, alternatif tedarik kaynakları aramaya başlamışlar. Özellikle Avrupa ülkeleri gibi, Türk malının kalitesini ve Türk firmalarının çalışma tarzını bilen ülkelerin alıcıları, Çin’den kesilecek olan tedarik kaynakları için Türk üreticilerini B planı olarak düşünmeye başladılar.
Hatta başlamadan öte hızla hareket ederek siparişe geçtiler bile dersek olayı pek de abartmamış oluruz.
Promosyon sektörü bu işten çok mutlu. Gerek tekstil ve gerekse matbaa işleri başta olmak üzere, sektör ihracatçılarının bu krizi fırsata çevirebileceği konuşuluyor. Dericiler de sesi çıkmayan müşterilerin aramasından duydukları memnuniyeti dile getiriyorlar.
Mobilyacıların da beklentileri olumlu ve hatta ertelenen Guangzhou Mobilya Fuarı’na denk gelen tarihlerde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından hemen alternatif bir fuar tertiplendi.
Ancak görünüm hep de olumlu değil…
Maden ihracatçıları koronavirüs kaynaklı kayıplarına çare arıyorlar.
Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, “Çin’in yerine koyabileceğimiz bir pazar yok” diyor.
Madenciler, özellikle mermer ihracatçıları özel ve kamu bankalarına olan kredi ve diğer yükümlülükleri için Bakan Albayrak’tan bir kereye mahsus yapılandırma talep ediyor.
Başkan Kaya, 700 milyon dolarlık ihraç pazarının bir anda sıfırlanması üzerine yaşanan sıkıntının büyüklüğüne dikkat çekiyor.
Burada ilginç bir noktaya dikkat çekmek istiyorum.
Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan ve inşaat sektörünün içerisinde olan dostlarımızın yakınmaları hatırıma geliyor. ABD’de satılan önemli miktarda ebatlı mermerin Türkiye kaynaklı olduğu ancak Çin üreticileri tarafından ABD piyasasına sürüldüğünü söylerlerdi.
Türk ihracatçılarının da Çin’e ağırlıklı olarak blok sattıkları da biliniyor.
Blok mermer krizi ebatlı fırsatına döndürülebilir mi dersiniz?