Geçtiğimiz hafta yeni tip koronavirüsün yeni adıyla Covid-19’un hayata ve piyasalara etkilerinin oldukça derin hissedildiği, herkesi panik haline sevk eden bir hafta oldu. Umarız bu haftadan başlayarak gelen baharın da etkisiyle daha olumlu haberler ve gelişmeler ağırlıkta olur. Bu noktada biraz ileriye bakıp bu yeni durumun dünyada neleri etkileyip değiştirebileceğine dijitalleşme penceresinden bakalım.
Virüs nedeniyle insanlar zaruri veya ihtiyari olarak evde kalmak durumunda kalınca yiyecek, içecek, sağlık ve kozmetiğe birçok temel ihtiyacını internetten sipariş etmeye başladı. Bunun sonucu internetten yapılan alışverişlerde, özellikle etkilenen coğrafyalarda, önemli artış var. İtalya’da salgının önemli artış gösterdiği Şubat ayı sonlarında internetten yapılan alışverişler geçen senenin aynı dönemine göre %101,5 artmış görünüyor. Salgının yayıldığı bir diğer coğrafya Güney Kore’de ise bu rakamlar yiyecek ve sağlık ile ilgili ürünlerde 7 kat, genel kalemlerde 3 kat ve bebek/çocuk ürünlerinde 4 kat artmış görünüyor. Türkiye’de vaka sayısı bahsettiğim ülkelerin çok altında olmasına rağmen, haftasonunda birçok perakende markanın ücretsiz kargo hizmetini ön plana alarak müşterilerine iletişim yaptığı ve internetten alışverişe yönlendirdiğini görüyoruz.
Bir diğer etki de çalışma hayatına ilişkin. Çin’de başlayan salgın Çin’deki tatile denk gelmiş ve dönüşünde virüsten korunmak için birçok Çinli evden çalışmayı tercih etmişti. Buna ilişkin yapılan bir anket çalışmasında, salgın sonrası evden çalışma ile ilgili görüşleri sorulan katılımcıların Çin’de %67’si evden çalışmanın önemli olduğunu belirtmiş. Zaten evden çalışmayı kolaylaştırıcı Alibaba’nın DingTalk, Tencent’in WeChat Work gibi uygulamaların indirme sayıları virüsün başlangıcından itibaren 10 katı arttığını daha önce belirtmiştim. Çin’den sonra birçok ülke evden çalışma ile ilgili çalışmalarını hızlandırdı. Türkiye’de de bankalar, telekom ve perakende şirketleri başta olmak üzere birçok şirket çalışanlarını evden çalıştırma için gerekli adımları attıklarını açıkladılar. Eğer bu uygulamalar bu dönemde beklenen verimi de sağlarsa, çalışma hayatı, ofis düzeni ve çalışan-işveren ilişkileri anlamında birçok kural, süreç yeniden yazılacaktır.
Bankacılık tarafında neler hızlanabilir derseniz birkaç nokta ön plana çıkıyor. Koronavirüs hasta kişilerin öksürük, hapşırma, gülme ve konuşma sırasında çevreye saçılması yoluyla bulaşabiliyor, dolayısıyla temas ettiğimiz her yer bizim için potansiyel bir tehlike. Bu durum Çin’de yaygın olan ama henüz dünyanın diğer kısımlarında kısıtlı olarak karşılaştığımız temassız ve QR üzerinden ödemelerin artmasına ve nakdin azalmasına yol açabilecektir. Dünya Sağlık Örgütü’nün de nakit yerine temassız ödemelerin kullanılmasına yönelik tavsiyesi mevcut. Nakit dışı ödemelere baktığımızda 2022 yılına kadar, Mobil Cüzdan ve QR kod üzerinden ödemelerin dünya genelinde akıllı telefon kullanıcılarının %30’una (Çin %81) ulaşacağı öngörülmekle beraber salgın sonrası bu çok daha hızlı yükselecektir. Yurtdışında bazı bankalar da bunun için adım atmaya başladı. Örneğin İrlanda’da birçok banka korona salgınından sonra temassız ödemeleri teşvik etmek için masrafları kaldırdığını açıkladı.
Bankacılıkta ödemeler dışında bir diğer değişim de yatırım alanında görülebilir. Özellikle salgının İtalya’ya sıçraması ve oradan Avrupa’ya hızlı bir şekilde yayılması, piyasalardaki korku ve paniği arttırarak 2008 krizinden daha büyük günlük bazda kayıpların yaşanmasına yol açtı. Piyasalardaki panik, davranışsal iktisatta insanların topluluğa uyma gayesiyle yanlış kararlar alması olarak tanımlanan sürü davranışını beraberinde getirerek, kendi kendini büyüten bir hal aldı diyebiliriz. Panikleyen yatırımcıların yanlış kararları, birçoğunun büyük kayıplara uğraması ile sonuçlandı. Henüz piyasanın yönünü belirlemek için erken ama bu gibi durumlarda uzun vade bakabilmek ve sakin kalabilmek kayıpların derinleşmesini engelleyen bir etken olabilir. Bunun için de insandan ziyade daha mekanik karar alabilen dijital varlık yönetimi araçları yani robodanışmanlar önümüzdeki dönemde yatırımcılar tarafından daha fazla tercih edilecektir. Amerika piyasasında faaliyet gösteren TD Ameritrade’in üst yöneticisi, piyasalardaki büyük düşüşler sırasında robodanışmanlar üzerinden yönetilen portföylerin içindeki dengeli varlık dağılımı sonucunda zarar yazmadıklarını belirtirken, dünyanın en büyük ikinci dijital varlık yönetimi şirketi Betterment, panikten dolayı nakde dönen yatırımcıların aksine robodanışmanlar tarafından yönetilen portföylere girişler olduğunu açıkladı. Piyasalar normalleştiğinde kimlerin daha doğru bir yatırım kararı aldığı belli olacak ama yine de görüşüm robodanışmanlar tarafından yönetilen portföylerin önümüzdeki dönemde daha da artacağı ve yatırımların buraya yöneleceği yönünde.
Geçtiğimiz günlerde Sn. Serdar Kuzuluoğlu’nun dijitalleşmeye dair konuşmasına denk geldim. Kendine has muhteşem anlatımıyla bize doğal gazın yaygınlaşmasının, sobanın yarattığı tüm aile fertlerinin bir arada oturması halini değiştirerek kuşaklar arası etkileşimi azalttığı, ayrıca kapıcıların da azalmasına yol açarak basılı gazete tirajlarını etkilediğinden bahsetti. Bugün yaşadıklarımız da özellikle çalışma hayatı, bankacılık ve yatırımlar anlamında benzer değişimler yaratacak, umarım en kısa zamanda virüsün tedavisi bulunur ve virüsü sadece bahsettiğim etkileri üzerinden hatırlarız.