Korona’nın ekonomilere armağanı; Hâkimiyetçi rekabet

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Korona sonrası oluşacak yeni normal için 4 ihtimalden söz ediliyordu. 1-Barbarlığa geçiş, 2-Daha acımasız bir devlet kapitalizmi, 3-Çok radikal devlet sosyalizmi ve 4-Karşılıklı yardımlaşma ve uzlaşmaya dayalı büyük toplumsal dönüşüm.

Benim cevabım; 4 senaryonun da korona sonrası dünyada var olacağı, her ülkenin kendi kültürel refleksi, sosyolojisi, hiyerarşi anlayışı içinde, hangisine teşneyse ona evrileceğidir. Rekabet boyutunda ise 4 senaryoya bağlı gelişen ortak bir hal söz konusudur. Rekabet zaten her çağda, zamanın ruhuna göre varlığını sürdürmüş, şekil değiştire gelmiştir.

Görünen; dünya genelinde “Hâkimiyetçe rekabet” kavramının giderek yaygınlaştığıdır. Yazar dostum Rüştü Bozkurt'un ifadesiyle bu anlayış; rakibin bütün hatlarına saldırmayı, bütün potansiyellerini yok etmeyi ifade ediyor. Eğer başarılı olunamaz ise ortak olma gereğine vurgu yapıyor.

Aslında vahşi rekabetin geri döndüğü yeni normalden söz ediyoruz. Bu da hepimizi olup biteni anlama yolunda daha zeki olmaya zorladığı gibi; ölçek, işbirliği, işbölümü gibi alanları yeniden tanımlama gereğini ortaya koyuyor.

Trump’un şu anda Çin’e karşı uyguladığı tam da budur. Onun bütün alanlarına saldırmak... Peki, yok edemezse? Tıpkı 50 yıl önce olduğu gibi onunla işbirliğine gitmek. Hatırlayın, Mao rejimini yıkmak için başarılı olamayınca yüz milyarlarca doları; Çin’e yatırım diye aktarmışlardı.

ŞEYTANINI CEBİNDE TAŞI

Yıkıcı rekabetten de öte, rakibi yok etmeye yönelik gayretler korona ile körüklenmiş durumda. ABD’nin Çin’e karşı yaptığı tam da bu... Başaramayınca yapacağı da belli; şeytanıyla işbirliği.

COVID-19 salgını bizleri; ancak bu sayede rekabet avantajı sağlayabileceğini düşünenlerin dünyasına itiverdi. Bilinmeli ki ABD, şeytanlaştırdığı bileği bükemeyince onunla ittifak kuracaktır.

Tüm yazılarını göster