Korona hayatımızı nasıl değiştirecek?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Koronavirüs, giderek kalabalıklaşan dünyada giderek bireyselleşen bir insanlık görmemiz sonucunu doğuracak. Bu salgın yüzünden ekonomide ölçekler küçülecek. Çünkü artık ne üç bin, beş bin yolcu kapasiteli kruvaziyer gemileri doldurmak mümkün olacak, ne birkaç bin yatak kapasiteli tatil köylerini, ne de kırk elli bin kişi kapasiteli stadyumları...

Şurası kesin, koronavirüsle birlikte artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ne sosyal ilişkiler ve alışkanlıklar, ne de ekonomi...

Dünya daha önce de çok büyük salgınlara maruz kaldı. Ama sonuncusu bir asır önce yaşanan ve ABD’de çıkmış olmakla birlikte İspanyol gribi olarak bilinen, kimi kaynaklara göre 20, kimilerine göre 40, hatta 50 milyon kişinin ölümüne yol açan salgın bile bugün yaşamakta olduğumuzun yanında bir anlamda sönük kalacak. İspanyol gribi, Birinci Dünya Savaşı sonlarında savaşmaları için ABD’den Avrupa’ya gönderilen askerlerden yayıldı. O dönem ABD ve İspanya dışındaki Avrupa ülkelerinde basına sansür uygulandığı ve grip haberleri yalnızca İspanya’da yapılabildiği için bu salgın İspanyol gribi olarak anıldı.

Avantajlar, dezavantajlar...

Korona salgınında İspanyol gribindeki kadar bir ölüm beklenmiyor, en azından böyle olacağı umuluyor.

Ama dünya yüz yılda çok değişti. Bir asır öncesine göre avantajlar da var, dezavantajlar da...

Teknoloji son bir asırda baş döndürücü bir gelişme gösterdi. Yeni yeni ilaçlar bulundu, aşılar geliştirildi. Her ne kadar şimdilik koronavirüs için bir aşı ve ilaç yoksa da bunları geliştirmek herhalde bir asır öncesinde benzer bir gelişme sağlamaya göre çok daha kolay olacaktır.

İletişim bir asır öncesiyle kıyaslanmayacak ölçüde hızlı. Bazı konularda toplumu bilgilendirmek ve aydınlatmak çok daha kolay.

Ama önemli dezavantajlar da söz konusu.

Dünya öylesine küçüldü ki daha şunun şurasında dört ay önce Çin’in bir şehrinde ortaya çıkan salgın tüm ülkelere yayılmış durumda.

Nüfus çok daha fazla. Bu nüfus artık daha çok bir arada yaşıyor. Kentlerde yoğunlaşma var ve bu da hastalığın bulaşıcılığını artırıyor.

İnsanlar bir asır önce ağırlıkla tarım ürünü için çalışıyorken şimdi gelişen sanayi ile birlikte çalışma koşulları da, çalışma amaçları da değişti.

Hizmetler sektörü kat be kat büyüdü. Seyahat olanakları çok arttı, turistik amaçlı seyahatlerde inanılmaz bir artış oldu. İnsanlar böyle yaşamaya alıştı. Tüm ülkeler için iç turizm de, dış turizm de çok artış gösterdi.

Yıllardır böyle yaşanıyordu, seyahat etmek artık çok kolaydı ve bu alışkanlık neredeyse insanların genine işlemişti. Ama şimdi durum bir anda değişiverdi. Kalabalıklarda yalnızlaşan insanlar artık daha bir yalnızlığa gömülmek durumunda kaldı.

Yaşama biçimi ölçekleri küçültecek

Korona paniği hafızalardan ne kadar zamanda silinir ya da tümüyle silinir mi bilemeyiz tabii ki ama artık örneğin öyle üç-beş bin yolcu kapasiteli kruvaziyer gemiler doldurulabilir mi... Dolayısıyla böylesine büyük yatırımlara girişilir mi...

Birkaç bin yatak kapasiteli oteller, tatil köyleri iş yapabilir mi.

Kırk bin, elli bin kapasiteli stadyumlar tıka basa dolar mı... Takımı gol attığında adeta çılgına dönen taraftarların tezahüratlarıyla etrafa yayılan damlacıklar kimseleri rahatsız etmeyecek mi...

İnsanlar sinema salonlarını, tiyatro, konser salonlarını korkusuzca doldurabilecek mi...

Otobüslerde, metrolarda tıkış tıkış seyahat devam edecek mi; bırakın bir metre mesafeyi insanlar birbirinin nefesini hissedecek kadar yakın bir şekilde seyahati göze alabilecek mi...

Bugün korona, yarın kuzeni!

Korona elbette gün gelecek geride kalacak. Ya virüs etkisini yitirecek ya da çok etkili bir aşı veya ilaç geliştirmek mümkün olacak.

İyi ama bugün korona, yarın koronanın kardeşi, kuzeni! Virüsler sürekli mutasyonla yeni kılığa bürünüp karşımıza çıkıyor. Belki yakın zamanda böylesine bulaşıcı olanla karşılaşılmayacak ama tüm dünyada bir korona hafızası oluşacak; uzunca bir süre korona benzeri bir durumdan kaygı duyulacak.

İşte insanlığı yeni bir hayat düzenine itecek de bu kaygı olacak.

Giderek kalabalıklaşan dünyada giderek daha bireyselleşecek bir insanlık...

Ekonomiye yön verecek

Bireyselleşme toplu faaliyetlerin azalması sonucunu doğuracak. Tüketim ve hizmet beklentisi böyle bir biçim alınca ölçekler küçülmeye başlayacak. Amaç artık ne dünyanın en büyük kruvaziyer gemisini yapmak olacak, ne en büyük stadyumunu...

Korona salgını dünyada öyle görünüyor ki en çok turizmi vuracak. Turizm bu yıl çoktan öldü ölmeye de, gelecek yıllarda bir toparlanma olduğunda bile eski güzel günlere belki de hiç dönülemeyecek.

Dolayısıyla artık gelecek yıllarda turizme fazla bel bağlamamak gerekiyor. Türkiye de döviz gelirlerini planlarken, ödemeler dengesini kurgularken döviz geliri kaleminde büyük bir gedik açıldığını göze almak durumunda...

Koronavirüsün yaşamımızı, alışkanlıklarımızı, sosyal davranış kalıplarımızı değiştirecek. Ekonomide de bir dizi etki göreceğiz; aslında görmeye başladık bile. Ama bu etkiler zaman içinde daha da keskin hale gelecek. İşte onlara da bir başka yazımızda değineceğiz...

Tüm yazılarını göster