Korku imparatoru musunuz?

Burak DALGIN Dünya Penceresi

İş yerinde disiplin elbette şart. Ama ya bunu abartıp bir korku imparatorluğu kurduysanız? Bu sorudan ‘eleştiriye açık bir insanım’ ya da ‘sık sık toplantılar yapıyoruz’ cevabıyla sıyrılmak mümkün değil. Gelin yedi soruda kendimizi test edelim.

BİR: EN SON NE ZAMAN GERİ BİLDİRİM İSTEDİNİZ? Ekip arkadaşlarınızdan periyodik olarak kendinizle alakalı geri bildirim istiyor musunuz? Çalışanların hiyerarşinin her noktasındaki kişileri değerlendirdiği ‘360 derece’ sistemler kurdunuz mu? ‘Bunlar yok ama arkadaşlar bana istedikleri zaman gelirler’ diyorsanız, riskli bölgedesiniz. Unutmayalım, çoğu kişi yöneticisini eleştirmek için randevu talep etmez. Yahut böyle bir toplantıda tüm görüşlerini açıkça ifade edemeyebilir. Geri bildirim kapısını ve ulaşılabilir kılmak ve açık tutmak yöneticinin görevidir.

İKİ: EN SON NE ZAMAN HOŞUNUZA GİTMEYECEK BİR HABER ALDINIZ? Baskı altında sindirilmiş ekiplerde ilk gözlenecek şey, oto sansürdür. Negatif algılanabilecek haberler göz ardı edilir. Her şey güllük gülistanlıktır (veya öyle olmak üzeredir). Patronun/ müdürün hoşuna gitmeyecek bir şey söyleyip risk almaya ne gerek var! Bir süredir şirket performansı veya riskler konusunda yüz ekşitecek bir şey duymadıysanız, alarm zillerinin çalmasında yarar var.

ÜÇ: DETAY KONULAR ALTINDA BOĞLULUYOR MUSUNUZ? ‘Bu işler neden benim önüme geliyor?’ veya ‘zamanım yetmiyor’ diyor musunuz? Durum buysa ekip arkadaşlarınıza yeterince yetki devretmemiş olabilirsiniz. Hatta çalışma arkadaşlarınız korku sebebiyle kararsızlık zırhına bürünmüş ve risk almamak için büyük-küçük demeden tüm kararları üzerinize boca etmeye başlamış olabilir.

DÖRT: EN GÖZDE ÇALIŞANINIZLA EN SON NE ZAMAN FARKLI DÜŞÜNDÜNÜZ? Size en yakın, görüşlerine en çok değer verdiğiniz, maddi-manevi olarak ödüllendirdiğiniz kişileri düşünün. Sizinle en son ne zaman görüş ayrılığı yaşadılar? Aklınıza örnek gelmiyorsa, bu ciddi bir sorun. Önemli bir havayolu şirketi, yaptığı analizde ‘ikinci pilotların kaptan pilota ses çıkaramaması’nın en büyük risklerden biri olduğunu bulmuştu. Sizde de durum buysa aman dikkat: bilerek veya bilmeyerek bir yankı odası inşa etmiş olabilirsiniz.

BEŞ: EN SON NE ZAMAN KATILMADIĞINIZ BİR KARAR ALINDI? Bulunmadığınız ya da çoğunluğun sizden farklı düşündüğü bir toplantıda en son ne zaman ciddi bir karar alındı? Lütfen iyi düşünün. ‘Alınabilir mi?’ gibi teorik bir soru sormuyorum. ‘En son ne zaman alındı?’ gibi somut bir durumun peşindeyiz. Ekip arkadaşlarınızın belli şeyleri size sormadan yapabilmesi veya sizi farklı bir görüşe ikna edebilmeleri çok kıymetli. Bu yoksa, ciddi sorun var.

ALTI: EN SON NE ZAMAN YENİLİKÇİ BİR İŞ ÇIKTI? Korku imparatorluklarının tipik özelliği yaratıcılığı kurutmaktır. Ne de olsa yeni bir şey yapmak her zaman risklidir. Baskı, risk alma iştahını, dolayısıyla da yaratıcılığı öldürür. Yönettiğiniz birim/ şirket bir süredir rutin işleyişinin dışına çıkamıyorsa, yönetim üslubunu gözden geçirmekte yarar olabilir.

YEDİ: EN SON NE ZAMAN KALİTELİ BİR PERSONEL KAYBETTİNİZ? Baskı, yetkin insanları kaçırır. Elbette herkes şirketinizden fiziken ayrılmayabilir. Kimileri kapasitesinin çok altında çalışarak ‘zihnen’ terk eder. Kimileri de yeni fırsatlara ‘fiziken’ yelken açar. Yönettiğiniz organizasyondan bir göç başladıysa, korku imparatorluğu kurmuş olma ihtimaliniz de vardır.

Korkuyla değil, akıl ve gönül bağıyla idare edilen şirketler ve ekipler diliyorum!

Tüm yazılarını göster