Ekonominin en yakıcı sorunları olan enflasyon, bütçe açığı ve ödemeler dengesi sorunları arasında vatandaşı en fazla zorlayan konu enflasyon. Ama ekonomi yönetimi açısından en acil çare bulunması gereken konu ödemeler dengesi. Bütçe açığı ve enflasyon içeride giderek ağırlaşması pahasına da olsa çözümü bir ölçüde zamana bırakılabilecek sorunlar. Ama yüksek seyreden cari açık, artan dış borç ödemeleri ve eksiye düşmüş döviz rezervi ile ödemeler dengesi adeta komalık olmuş durumda.
Sorun döviz kaynağına bağlı bir sorun olduğu için gelinen yerde bu konuyu zamana yayma, erteleme, bekletme şansı artık yok. Ödemeler dengesinin son açıklanan mayıs verileri, sorunun ne kadar ağırlaştığını ve zorlaştığını bir kez daha ortaya koydu.
Sayfadaki tabloda, son dönem eğilimleri yansıtabilmesi için mart-nisan-mayıs aylarını kapsayan üç aylık döneme ait ödemeler dengesi verilerini geçen yıl ile karşılaştırmalı olarak görüyorsunuz. Tablo kaynak giriş-çıkışında hem yabancı, hem de yerli aktörlerin nasıl tercihlerle hareket ettiğini gösterecek şekilde düzenlendi. Geçen yılın tablosu da kötü bir tablo idi, ama bu yılın tablosu iyiden iyiye kötüleşmiş durumda:
- Cari açık geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30,8 ve 4,3 milyar dolar artarak 18,3 milyar dolara yükseldi. Enerjiyi hariç tutarsak geçen yıl 4,9 milyar dolar cari fazla varken bu yıl 5,8 milyar açık verildi. Bu açıdan yaklaşık 11 milyar dolarlık bir kötüleşme var.
- Sermaye hareketlerinde daha sert bir kötüleşme görüyoruz. Geçen yıl söz konusu üç ayda 6.73 milyar dolarlık net sermaye girişi olmuştu. Bu yıl 6,75 milyar dolarlık net sermaye çıkışı oldu. Bu açıdan kötüleşme 13,48 milyar doları buluyor.
- Geçen yıl aynı dönemde 5,92 milyar dolar kaynağı belirsiz döviz girişi olurken, bu yıl 13,89 milyar dolar çıkış gerçekleşti. Bu kalemi ağırlıklı olarak kayıtdışı ve bankacılık sistemi dışındaki “yerli sıcak para” olarak değerlendirebiliriz. Buradan yerlilerin de sisteme güven sorunu yaşadığı sonucunu çıkartabiliriz.
- Sonuç olarak geçen yıl döviz rezervlerinde üç ayda 7,23 milyar dolar olan azalma, bu yıl 25 milyar dolara fırlamış durumda. Rezerv erimesi geçen yılın 3,5 katını bulmuş.
- Yabancıların getirdiği kaynak geçen yıla göre 8,7 milyar dolar ve yüzde 263 artarak 12 milyar doları aşmış gözüküyor. Ancak gerçek tablo böyle pembe olmadığı gibi tersine çok olumsuz. Çünkü yabancı doğrudan yatırımlarda 1.15 milyar dolarlık, hisse senedi ve tahvile gelen sıcak parada 2.66 milyar dolarlık düşüş var. Yabancı fon girişini “pembe” gösteren şey, Merkez Bankası’nın mevduat-swap olarak bulduğu 11,33 milyar dolar. Bunu hariç tutarsak sıcak parada aslında toplam 2 milyar dolarlık çıkış var.
- Yabancılar belirgin bir çıkış eğilimi içindeyken, yerlilerin tutumu da farklı değil. Yerliler de bunca döviz sıkıntısı içinde dışarıya üç ayda 3,7 milyarı sıcak para şeklinde 4,89 milyar dolar çıkarmışlar. Yerlilerin dışarıdan getirdiği tek para 2,28 milyar dolarlık kısa vadeli kredi. Bunun da 0,93 milyar doları uzun vadeli kredi ödemesinde kullanıldığı için net giriş 1,35 milyar dolara düşüyor.
Bu röntgene göre ödemeler dengesi sorununun stok tarafı (döviz rezervleri) komalık durumda, akım tarafı (sermaye hareketleri) acile kaldırılacak kadar hasta. Hasta bu durumdayken acilen güçlü ilaçlara, seruma ihtiyacı var.
Ve sorunun bir kritik boyutu daha var: Hasta bu kadar ağırken muhtaç olduğu serumu verecek olanların taleplerine hayır deme takatı da olmayacak.