Köprü uzmanı Gülsan

Mustafa Kemal ÇOLAK Kökler ve Kanatlar

Temelleri Elazığ’da 1946 yılında Aziz Gül tarafından atılan Gülsan, babalarının vefatının ardından işlerin başına geçen üç kardeşin omuzlarında büyüyerek, Türkiye’nin saygın müteahhitlik grupları arasında yer alma başarısı gösterdi.                  

Bayrağı devralan büyük ağabey Şefik Gül’ün, eğitimlerinin ardından kendisine katılan kardeşleri Refik Gül ve Mehmet Gül ile birlikte 1971’de kurdukları şirket, kamu binalarından, otoyollara, turizm yapılarından, sanayi tesislerine, teknolojik köprülere uzanan geniş bir yelpazede önemli projeler geliştirdi. Önce memleketleri Elazığ ve bölgesinde, ardından Türkiye’nin dört bir yanında önemli müteahhitlik ve taahhüt işleri gerçekleştirdi üç kardeşin başında olduğu Gülsan.             

Bugün Gülsan Holding’in imzasını taşıyan 500’ün üzerinde köprü ve bin kilometreyi aşkın otoyol, ülkemizde ve dünyanın çeşitli bölgelerinde hizmet veriyor.

Grubun dünya çapında ilgi uyandıran son dönem projeleri arasında, 2015'de tamamlanan, Adıyaman ile Diyarbakır'ı birbirine bağlayan Gergin Eğik Askılı Nissibi Köprüsü örnek verilebilir. Nissibi ile sektörde bir eşik atlandığını söylemek mümkün. Zira bu yapı, hem tasarımının hem de inşaatının yerli kaynaklarla yapılması itibariyle türünün ilk örneği sayılıyor. Bu yılın Ocak ayında tamamlanan ve alanında dünyanın en büyük 4'üncü köprüsü olan (tek pilonlu) Kömürhan Köprüsü de aynı yapım tekniğiyle hayata geçirilmiş, ülkemizin gururu projelerden kabul ediliyor.          

Bünyesinde 2 bine yakın istihdam sağlayan Gülsan Holding’in turizm ve enerji sektörlerinde de yatırımları bulunuyor. Turizmde Kilikya Hotels şemsiyesi altında 3 tesis hizmet veriyor. Yanı sıra enerji sektöründe de 7 HES ve hibrit projeler kapsamındaki GES projeleri ile faaliyet yürütüyor.

Ekip gücüyle zor pazarlarda büyüyor

Babalarından aldığı ilham ile yola koyulan ve yıllar içinde müteahhitlikte Gülsan markasını yaratan ikinci kuşak, bu kez ilham veren yönleri ile kendi çocuklarına öncülük yapıyor. Türkiye’de markalaşan Gülsan Holding, küresel marka yolculuğunu, büyüklerinden aldıkları ilhamı iyi değerlendiren üçüncü kuşağın gayretleriyle sürdürüyor.

Gülsan Holding, yurt dışı açılımlarında ilk adımı 2003 yılında Afganistan ile attı. Afganistan’da toplam büyüklüğü 200 kilometreyi bulan irili ufaklı 8 yol projesi gerçekleştirdi. Aile büyüklerinin ‘gider misin’ sorusuna ‘evet’ yanıtını veren üçüncü neslin temsilcilerinden Gökhan Gül, Gülsan’ın dünyanın en zor coğrafyalarından biri olan ülkeden başarı ile çıkmasında önemli sorumluluklar aldı o tarihlerde.

5 yıllık Afganistan serüveni, Gülsan’a yalnızca proje başarısı getirmiyor, kurulan önemli iş dostlukları yeni uluslararası ihalelerin de önünü açıyor. Amerikalı Louis Berger Grubu’nun daveti ile bu kez durak Güney Sudan oluyor. Afganistan deneyimini ve zorluklarını yakından bilen ailenin bu kez ön ayak olmamasına karşın, Güney Sudan’da da bayrağı Gökhan Gül taşıyor. Yol inşaatının, medeniyetin ilk adımı olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Gökhan Gül, “Bu açıdan insani ihtiyacın hemen hemen hiçbiri yoktu ortamımızda. Güney Sudan’da yalnızca bir bez parçası çadırda 150 dolar ücretlerle kaldık. Fillerin gölgesinde geçen 3 yılın ardından 75 kilometre yola imza attık” diyor.

Güney Sudan’daki iş bitirmelerinin bölgede kendilerine bu kez Afrika’nın önemli ülkesi Kenya’nın kapısını açtığını kaydeden Gökhan Gül, Türkiye’nin ilk yol müteahhidi sıfatı ile girdikleri ülkede gerçekleştirdikleri 120 kilometrelik yol inşaatında apayrı deneyimler kazandıklarını aktarıyor. Bölgede kullanılan üstü açık araçların hemen yanı başına kadar gelen aslanların, burun buruna kalmalarına karşın saldırmamalarını ise basit bir dille, taşıtlardan ürkmeleri olarak açıklıyor.              

YENİ DURAK UGANDA

Gülsan’ın yakın zamandaki son durağı ise Uganda olmuş. İhale süreci iki yıl süren 100 kilometrelik yol inşaatı birkaç hafta önce başlamış. Gülsan, bu ülkede de yoluna Gökhan Gül’ün önderliğinde devam ediyor. Gökhan Gül bu önderliğe ilişkin, “Bu tür coğrafyalarda öncelikle lojistik çok önemli. Uganda, denize binlerce kilometre uzaklıkta bir ülke. Deniz ve karayolu ulaştırması aylar sürüyor. Eğer Gülsan, Türkiye’den makine ekipmanı başta olmak üzere gereken tüm ihtiyaçları zamanında ulaştıramazsa işler yürümez. Türkiye'de, İstanbul'da, Ankara'da çok iyi bir ekibimiz var. Uganda'ya tedarikte tüm hesapların 6 aylık planlar üzerinden yapılması gerekir. Yani böylesi bir tedarik müthiş bir ekip işi ve Türkiye ayağı kritik. Zor coğrafyalarda kanunlara, iş yapış şekillerine, geleneklere, insan ve bürokrasi davranışlarına ilişkin bilgi gücü, en büyük sermayedir. Biz hem inşaat, hem lojistik yönü kuvvetli, hem bölge açısından bilgi sermayesi güçlü bir grubuz” diye konuşarak, zor coğrafyaların üstesinden gelme sırlarını aralıyor.            

Halihazırda DEİK Kenya İş Konseyi Başkanlığı’nı da yürüten Gökhan Gül, “Zor coğrafyalarda sabır, açıklık ve iyi niyetle iş yürütülmesi gerekiyor. Yol, köprü inşa ediyorsunuz. İnsanlar bunu biliyor ve onlar da size iyi niyetle yaklaşıyor. Size sevgi duyuyor. Siz de bunun bilincinde olursanız, bu tarz ülkeler işbirliğine çok açık” diyor.

Üçüncü kuşak tam kadro devrede

■ Değer yaratan projelerinin yanı sıra, örnek yönetim yapısı ile 50 yılı geride bırakan Gülsan’da, Gül Ailesi'nin üçüncü kuşağı da yıllar içinde idari yapıya katıldı. Şirketin Ankara merkezinde yıllarca finans ve bürokrasi ilişkileri sorumluluğu üstlenen, geçen yıl vefat eden duayen iş insanı Şefik Gül’ün büyük oğlu Ayhan Gül turizm grubunda hizmet yürütüyor. Küçük oğlu mimar Alper Gül de tüm projelerde ve yurt dışı müteahhitlik alanında sorumluluk paylaşıyor. Gülsan'ın aldığı tüm projelerden yüzünün akı ile çıkmasını sağlayan güçlü makine ve ekipman tedariğinin mimarı merhum Refik Gül’ün büyük oğlu Aziz Gül, babasının izinde makine bölümünün sorumluluğunu üstlenmiş durumda. Küçük oğlu inşaat mühendisi Gökhan Gül de yurt dışı projelerde kazandığı deneyimi, yine yurt dışı yeni çalışmalarda değerlendiriyor. İnşaat mühendisi Mehmet Gül’ün iki kızından Gökçe Gül, profesyonel çalışma hayatının ardından enerji grubunun, Görkem Gül Duman ise kurumsallaşma bölümünün sorumluluğunu yürütüyor. Babalarının izinden giderek, kardeşlik ruhuyla Gülsan'ı geleceğe taşıyan kuzenler, yandaki satırlarda görüldüğü üzere, yarattıkları birlik ve beraberliğin avantajlarını global projelerde de kullanıyor.

Kahve tüketimi değil, üretimi fırsat sunuyor

■ Gülsan, uluslararası projelerinde dünyanın saygın kurumlarıyla güçlü işbirlikleri oluşturmuş. USAID, EU, Dünya Bankası, EBRD, Louis Berger bunlardan yalnızca birkaçı. Yan tarafta bahsettiğim Uganda'dadaki 100 kilometre uzunluğundaki yol ihalesi, İslam Kalkınma Bankası’nın finansmanıyla gerçekleşiyor. Gülsan’ın ülkede, 40 Türk, 800’ü aşkın yerel çalışanı bulunuyor. Uganda’ya ilişkin görüşlerini aktarması için Türkiye’nin Uganda Büyükelçisi Kerem Alp ile bir telefon görüşmesi yaptım. Ülkenin geniş ve bereketli tarım topraklarının olduğunu söyleyen Kerem Alp, “Uganda’da altyapı ve tarım yatırımlarına ihtiyaç var. Temiz suya erişime ilişkin yatırımlar da büyük ihtiyaç. Her türlü gıdanın yanı sıra, meyve suyu yatırımı yapılabilir. Altın madenleri var. Kahve tüketmiyorlar ama ülke kahve tarımı yönünden çok zengin. Dost ve barışçı bir ülke, bürokrasi yavaş işlemesine karşın birikimli” açıklamasını yapıyor.

Tüm yazılarını göster