Kalkınma sohbetleri genelde sanayi ve tarım etrafında döner. Hele kimsenin karşı çıkmayacağı katma değer, ihracat veya eğitim gibi kalıpları kullanırsanız, söylediklerinizin altını doldurmanıza da pek gerek kalmaz.
Bunlar elbette önemli ama ekonomi ve istihdamın yüzde 60’ı hizmetler sektöründe. Yani potansiyel fırsatın çoğunu ıskalıyoruz! Seyahatten finansa, perakendeden danışmanlığa uzanan bu geniş alandaki aşırı regülasyonları acilen kaldırmamız lazım. Kredi veremeyen ‘fintek’ler, lisans engellerine çarpan ulaşım şirketleri (Uber), fiyat rekabeti yasaklanan müşavirler. Liste uzun (lütfen aklınıza gelen örnekleri bana yazın)!
Cesur bir serbestleşme hamlesi, tıpkı 24 Ocak kararlarının yaptığı gibi, ülkemizin dinamizmini harekete geçirir ve bilhassa gençler ve girişimcilerin önünü açar.
Gelin dört ana ekonomik meselemiz etrafında konuya daha yakından bakalım.
Verimli büyüme. Toplam faktör verimliliğimiz senelerdir artmıyor. Hizmetler sahasının çoğu ticarete konu olmadığı için verimliliği yükseltmenin yolu rekabetin dozunu artırmak. Zira, mesela otomotivdeki gibi, ısrarla kalite ve maliyet iyileştirmesi dikte eden küresel alıcılar yok.
Enflasyon/ pahalılık. Güven Sak hoca geçenlerde ‘Türkiye artık emeği değil, adaleti, eğitimi, lojistiği ucuzlatarak rekabet gücünü artırabilir’ yazdı. Bence meselenin özü tam da bu. Yeni oyuncuların piyasaya girmesine imkan vermek rantı azaltır, fiyatı düşürür, ürün çeşitliliğini artırır ve kaliteyi yükseltir. Süpermarket sektörü buna en güzel örnek.
İstihdam. Büyük çoğunluğu kentlerde yaşayan bir nüfusun doğal iş alanı hizmetlerdir. Serbestleşme sayesinde önü açılan girişimciler ne kadar çok olursa, yaratacakları istihdam da o kadar artar. Nitekim bu alanda Yemeksepeti’nden Foriba’ya pek çok başarı hikayesi var. Serbestleşmeyi yapmadan ‘paylaşım ekonomisi’ gibi fiyakalı konular lafta kalır.
Cari açık (ve finansman kalitesi). Hindistan’ın 1991 sonrası reformları hizmetleri (örneğin yazılım) bir ihracat dinamosu ve doğrudan yabancı yatırım cezbeden bir sektör haline getirdi. Türk şirketlerinin yazılım (oyunlar), teknik müşavirlik, sağlık (diş ve saç) ve kültür (diziler) gibi alanlardaki başarıları eldeki potansiyele en büyük delil.
Peki bu kadar önemli bir konu neden konuşulmuyor? Kanaat önderleri için bilindik ezberleri tekrarlamak kolay. Daha derindeki mesele şu ki, her serbestleşmenin ayağına bastığı rant grupları (vested interests) olur. Ekonominin üçte ikisinden bahsedince bunlardan bol miktarda olması da sürpriz değil!