Mustafa Ak
Vizyon Şirket Ortağı-Yeminli Mali Müşavir
mustafaak@vizyongrubu.com
2019 yılında çıkarılan 7194 sayılı Kanun’la ihdas edilen konaklama vergisi (KOV) iki ertelemeden sonra -yeni bir erteleme olmazsa- 1/1/2023 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.
Genel olarak konaklama hizmetlerinden alınacak vergiyle ilgili kanun metni dışında Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanmış genel tebliğ taslağı elimizde bulunmakta. Bu yazımızda bu iki metni esas alarak konaklama vergisini anlatacak, vergiyle ilgili görüş ve önerilerimizi sunacağız.
Yeni bir düzenleme olmazsa vergi 1/1/2023 tarihinde yürürlüğe girecek. İlk vergilendirme dönemi Ocak/2023 olacağı için ilk beyannamelerin 27 Şubat 2023 (26’sı hafta sonuna denk düşüyor) tarihine kadar verileceğini ve ödemelerin bu tarihe kadar yapılacağını düşünüyoruz.
2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu teklifinin (B) cetveline göre, 2023 yılında 2.3 milyar TL konaklama vergisi toplanması öngörülmektedir.
Otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart otel, misafirhane, kamping, dağ evi, yayla evi gibi konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti ile bu hizmetle birlikte satılmak suretiyle konaklama tesisi bünyesinde sunulan diğer tüm hizmetler (yeme, içme, aktivite, eğlence hizmetleri ve havuz, spor, termal ve benzeri alanların kullanımı gibi) konaklama vergisine tabidir. Geceleme hizmetinin; sağlıklı yaşam tesisleri, eğlence merkezleri gibi tesislerin bünyesinde sunulması, vergilendirmeye etki etmez.
Konaklama vergisinin matrahı, verginin konusuna giren hizmetler karşılığında, KDV hariç, her ne suretle olursa olsun alınan veya bu hizmetler için borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamıdır. Konaklama vergisi matrahına KDV dahil edilmez.
Sunulan konaklama hizmetlerine ilişkin vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler de matraha dâhildir.
Kamu tarafından işletilenler dahil olmak üzere misafirhane, konukevi, dinlenme tesisi ve kamplarda verilen konaklama hizmetleri de vergiye tabi olacaktır. Burada kamu görevlilerinin kalması durumu değiştirmeyecektir. Ayrıca şirketlerde personelin konaklaması için tahsis edilen yerler lojman değil misafirhane niteliğindeyse konaklama vergisi alınacak.
Öğrenci yurtları, pansiyonları ve kamplarında öğrencilere verilen hizmetler vergiden müstesnadır. Bu yerlerde öğrenciler dışında konaklama olursa bu hizmetler için vergi hesaplanır.
Tebliğ taslağına göre 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununda tanımlanan sosyal hizmet kuruluşlarınca korunmaya, bakıma ve yardıma ihtiyacı olanlara verilen geceleme hizmetleri verginin konusuna girmez. Söz konusu Kanuna göre çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları, huzurevleri, bakım ve rehabilitasyon merkezleri gibi sosyal hizmet sağlayan kuruluşlar, sosyal hizmet kuruluşlarıdır. Bu kuruluşların özel sektör bünyesinde bulunması durumu değiştirmeyecektir. Yani buralar özel işletme tarafından işletilse bile vergi doğmaz.
Geceleme hizmetlerinde verginin hesaplanacağında şüphe yok. Geceleme hizmeti başlamakla birlikte tesiste kalan kişinin gecelemeyi tamamlamaksızın tesisten ayrılmasının vergilendirmeye etkisi yok. Örneğin gece saat 23:00’te otele gelen ve gece yarısı 2’de ayrılan kişiye geceleme hizmeti verilmiş olacaktır.
Diğer hizmetlerde vergi hesaplanması için hizmetin tesis bünyesinde sunulması ve konaklama hizmetiyle birlikte satılması gerekiyor. Örneğin konaklama ve yemek hizmetinin paket olarak sunulması durumunda bu hizmetlerin ikisi de verginin konusuna girer.
Tesiste konaklayanlara yemek hizmeti, tesis dışında (örneğin gezi sahasında) verilirse vergi doğmaz kanaatindeyiz. Öte yandan tesiste konaklayanlara tesis içinde verilse bile yemek hizmetinin otel işletmesi dışında restoran, catering gibi başka işletmeler tarafından verilmesi halinde vergi hesaplanmayacağı düşüncesindeyiz.
Tesiste konaklamayanlara verilen hizmetler vergiye tabi değildir. Örneğin otelde kalmaksızın otelin restoran, havuz, spa gibi hizmetlerinden yararlanan kişiye verilen hizmet bedeli üzerinden vergi hesaplanmaz.
Transfer veya rehberlik gibi tesis dışında verilen hizmetler verginin konusuna girmediğinden, bu hizmetlere ilişkin faturanın ayrı kesilmesi verginin hesaplanmaması açısından önemlidir.
Geceleme hizmetinden bağımsız olarak sunulan sünnet, düğün, toplantı gibi organizasyon hizmetleri verginin kapsamında değildir. Organizasyon hizmetlerinin konaklamayı içerecek şekilde sunulması halinde, düzenlenen faturada organizasyon hizmetinin mahiyeti ve tutarının açıkça gösterilmesi veya bu hizmet için ayrıca fatura düzenlenmesi halinde bu hizmetler üzerinden konaklama vergisi hesaplanmaz.
Verginin mükellefi verginin konusuna giren hizmetleri sunanlardır. Buna göre konaklama dışındaki diğer hizmetler konaklamaya bağlı olarak verginin konusuna girdiğinden mükellef olmak için mutlaka konaklama hizmeti sunmak gerekir.
Tebliğ taslağına göre işletme belgesi olmasa bile herhangi bir mekânda konaklama/geceleme hizmeti sunuluyorsa vergi doğacaktır. Buna göre günübirlik kiralama yapılan yerlerde geceleme hizmeti verilirse, konaklama tesisi olarak kabul edileceğinden burada verilen verginin konusuna giren hizmetler üzerinden vergi hesaplanır.
Çadır ve karavan sahipleri verginin mükellefi değildir. Fakat bu çadır ve karavanların geceyi içinde geçirdiği kampingler konaklama hizmeti verdikleri için mükellef olurlar.
Vergi, verginin konusuna giren hizmetlerin sunulması ile meydana gelir. Örneğin geceleme hizmetinin sunulması ile vergi doğar. Otelin acenteye, acentenin de son müşteriye oda/hizmet satışı aşamasında vergi doğmaz.
İki ayrı aya sirayet eden hizmetlerde, konaklama hizmetinin bitiş (tesisten çıkış) tarihinin hizmet sunumundan önce belli olması durumunda hizmetin son gününün (çıkış günü) rastladığı ay, böyle bir belirleme yoksa hizmetin sunumunun yapıldığı günlere ilişkin her ayın son günü vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş sayılır.
Konaklama vergisinde hizmetin sunulmasından önce fatura veya benzeri belgeler düzenlenmesi hallerinde vergiyi doğuran olay gerçekleşmez. Bu durumda KDV doğacak ancak KOV doğmayacaktır.
Öte yandan Kanuna göre konaklama vergisi, konaklama tesislerince düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilir. Bu nedenle erken fatura düzenleyen işletmeler, konaklama hizmeti tamamlanınca sadece vergiyi göstermek için ek bir fatura daha düzenlemelidir.
Vergilendirme dönemi, faaliyette bulunulan takvim yılının birer aylık dönemleridir. Her bir vergilendirme dönemine ait konaklama vergisi, vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar KDV yönünden bağlı olunan vergi dairesine, KDV mükellefiyeti bulunmayanlarca ise tesisin bulunduğu yer vergi dairesine beyan edilir. Vergi beyanname verme süresi içinde ödenir.
KDV mükellefiyeti bulunanlar işlettikleri tüm konaklama tesislerinin hesapladığı toplam vergiyi, KDV yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine verecekleri tek beyannameyle beyan eder. Örneğin Üsküdar Vergi Dairesi mükellefi (ABC) Otelcilik AŞ’nin Türkiye’nin 10 farklı ilinde işlettiği oteli olsa bile, konaklama vergisi beyannamesi Üsküdar Vergi Dairesine verilecektir.
- Türk vergi sisteminin en önemli problemlerinden biri vergi külliyatının çok çeşitli olmasıdır. Bu külliyata yeni bir vergi eklemek, sahada beklenenin ötesinde zorluk oluşturuyor. Beyannameleri hazırlamak, eklerini denkleştirmek, usul hükümlerine riayet etmek ayrı birer mesele. Ayrıca her bir beyanname için damga vergisi ödeneceği de unutulmamalı. Bu nedenle mümkün olduğu nispette bazı vergileri mevcut vergilerin içerisinde konumlandırmak gerek. Örneğin değerli konut vergisi emlak vergisine eklemlenebilir. Konaklama vergisi de bunlardan bir tanesi.
Konaklama vergisi genel uygulamaların aksine mahalli gelir değil genel bütçe geliri olarak kurgulandı. Yıllık 2.3. milyar TL genel bütçe geliri için yeni bir vergi ihdasına gerek olmadığını düşünmekteyiz. Konaklama vergisi genel bütçe geliri olarak kalacaksa, diğer vergi türleri içerisine alınabilir. Şu andaki kurguda vergi prensip olarak konaklama hasılatından alındığından bu vergi pek tabi kurumlar vergisinin bir parçası olabilir. Örneğin konaklama hizmetinden elde edilen kazançlara kurumlar vergisi oranı 1 ya da 2 puan yüksek uygulanırsa, konaklama vergisine gerek kalmayacağı kanaatindeyiz.
- Safi kazançtan alınmadığı için %2 vergi oranının yüksek olduğu, vergi oranının %1’e düşürülmesinin uygun olacağı kanaatindeyiz.
- Konaklama işletmeleri kurumlar vergisi ve KDV dışında turizm payı da ödemektedir. Konaklama vergisi ve turizm payı birbirine yakın mali yükümlülükler. Bunları birleştirecek bir formül bulunabilir. Bizim önerimiz, turizm payının kaldırılması, bu payın konaklama vergisi içinde kurgulanması ve oranlarının turizm payına göre uyarlanmasıdır.
- Konaklama vergisinin bütçe geliri beklentisi yüksek olmadığından vergilendirme döneminin aylık olmasına gerek olmadığı kanaatindeyiz. Vergilendirme döneminin en azından takvim yılının üçer aylık dönemleri olması vergi maliyetlerini azaltacak, vergiye uyumu artıracaktır. Bunun için kanun değişikliği gerekiyor.