İklim değişikliği konusunda faaliyet gösteren düşünce kuruluşu E3G’nin yayımladığı yeni rapor, dünya genelinde kömür projelerinin çöktüğünü ortaya koyuyor. Rapora göre, dünya, yeni kömür projelerinin çöküşü ile ‘yeni kömür yok’ iddiasını gerçekleştirmeye çok yakın. Raporda, Türkiye için de bir bölüm ayrılıyor. Türkiye’de yapımı planlanan kömürlü santral projesi stoku, dünya çapında en büyük üçüncü çöküşe işaret ediyor.
Türkiye, OECD ülkeleri içinde inşaat öncesi planlama aşamasında olan kömürlü santral projelerinin yüzde 73’üne (12,14GW) ev sahipliği yapıyor. Buna rağmen, 2015’ten bu yana planlanan projelerin 69 GW kapasitelik kısmı iptal edilmiş durumda. İptallerin 8GW’ı ise 2021’in ilk yarısında gerçekleşti. Rapora göre, uygun maliyetli bir enerji geçiş stratejisi kapsamında, Türkiye’de yeni kömür santrallerine gerek duyulmuyor.
Kömürlü termik santral kapasitesinde yüzde 76 azalma
Raporda öne çıkan bazı önemli başlıklar şöyle:
Paris Anlaşması’nın 2015’te müzakere edilmesinden bu yana, planlanan kömürlü termik santral kapasitesinde görülen yüzde 76’lık azalma, yeni kömürlü santral inşaatlarının sonunun geldiğini gösteriyor. 42 ülke ‘yeni kömürlü santral yok’ taahhüdünde bulunmuşken, 41 ülke de, yapımı planlanan kömürlü santrallerin iptal edilmesiyle birlikte aynı yolda ilerleyecek konuma gelmiş durumda. Sadece altı ülkenin harekete geçmesiyle, dünya genelinde inşaat öncesi planlama aşamasındaki projelerin yüzde 82’si tamamen iptal edilebilecek.
Hükümetler bu olumlu eğilimlere, Kasım ayında Glasgow’da düzenlenecek COP26 BM iklim müzakereleri öncesinde ‘yeni kömür yok’ taahhüdünde bulunarak yanıt verebilirler. Küresel ölçekte, yapımı planlanan kömürlü santrallerin yüzde 55’i Çin’de bulunuyor. Çin’i, Hindistan, Vietnam, Endonezya, Türkiye ve Bangladeş izliyor. Geri kalan projeler 31 ülke arasında daha düşük yoğunlukla paylaşılırken, 16 ülke kömürsüz bir geleceğe erişmekten sadece bir proje uzakta.
Çin, denizaşırı kömür finansmanını sona erdirmede Doğu Asya’daki komşuları Japonya ve Güney Kore'yi takip ederse, 20 ülkede 40 GW’nin üzerinde toplam kapasiteye sahip kömürlü santral projeleri daha iptal edilebilir.
Kömür ekonomisi yenilenebilir enerjiye kıyasla rekabet gücünü kaybediyor
COP Başkanı Alok Sharma, Kasım ayında düzenlenecek olan COP26 BM iklim müzakerelerinin ‘kömürü tarihe gömecek zirve’ olacağını söylüyor. Kömür bugün, iklim değişikliğine neden olan en büyük unsurlardan biri. Yakın tarihli bir BM raporuna göre, ülkelerin Paris Anlaşması kapsamında verdikleri taahhütleri yerine getirmesi için, kömür kullanımının 2030 yılına kadar 2019 seviyesine kıyasla yüzde 79 azalması gerekiyor.
Raporun yazarlarından E3G Direktör Yardımcısı Chris Littlecott: “Dünya genelinde geliştirilen kömürlü santrallerin çöküşü ve ‘yeni kömür yok’ taahhütlerinin yükselişi el ele ilerliyor. COP26 öncesinde, hükümetler kömürden temiz enerjiye geçme niyetlerini toplu olarak gösterebilirler. Kömür ekonomisi, yenilenebilir enerjiye kıyasla rekabet gücünü giderek kaybederken, kömürle bağlantılı varlıkların terkedilme riski ise artıyor. Hükümetler artık gönül rahatlığıyla ‘yeni kömür yok’ taahhüdünde bulunabilir” yorumlarını yapıyor.
Kömür geçmişe ait bir yakıt
Raporun bir diğer yazarı olan E3G Araştırma Direktörü Leo Roberts ise, “Ülkeler kömürün geçmişe ait bir yakıt olduğunu kabul edip kömürlü santrallerden giderek uzaklaştıkça, küresel elektrik sektörünün yapısal dönüşümü hızlanıyor” diyor. Roberts, “’Yeni kömür yok’ taahhüdünde bulunmaya hazır 41 ülke, Paris Anlaşması’ndan bu yana bu taahhüdü vermiş ülkelere katılabilir. Hâlâ yeni kömürlü termik santral inşa etmeyi düşünen ülkeler, küresel çapta kömürden uzaklaşma eğiliminin kaçınılmaz olduğunu bir an önce kabul etmeli ve oldukça pahalıya patlayacak yeni kömür projelerine girişme hatasından kaçınmalılar” diye ekliyor.
Türkiye’de yeni kömür santrallerine gerek duyulmuyor
Raporda Türkiye’ye dair yer alan yorumlar şöyle: Türkiye’nin ulusal enerji politikası, linyit santralleri için tarife garantisi sunma raddesine kadar kömür yanlısı olmaya devam ediyor. Ancak, planlanan projeler son bir yıl içinde neredeyse yarı yarıya azaldı ve 2015 yılından bu yana yüzde 79 oranında küçüldü. Giderek zayıflayan kömür ekonomisinin etkisiyle art arda iptal edilen projelerin yeni faaliyete geçen projelere oranı yaklaşık 11:1 oranına dayandı. Türkiye, Çin’den finansman alan tek OECD ülkesi. Yine de, yapım aşamasında olan 1,3 GW kapasiteli Çin destekli kömür santrali EMBA Hunutlu, en az 20 yıl boyunca kâr etmeyebilir. Son analizler, uygun maliyetli bir enerji geçiş stratejisi kapsamında yeni kömür santrallerine gerek duyulmadığını işaret ediyor. Türkiye’nin kömürden çıkması için hem yerli iş gruplarının hem de sivil toplumun baskısı artıyor. AB sınırda karbon düzenleme mekanizmasının (CBAM) olası ekonomik etkileri iş dünyasını endişelendiriyor. Çok sayıda kişi ve kuruluş, artan maliyetlerini ihracata bağımlı sektörleri ciddi şekilde etkileyebileceği gerekçesiyle hükümete karbonsuzlaşma yol hartası belirlemesi yönünde çağrıda bulunuyor.