Arb. Av. Filiz Metin
MTN Hukuk ve Arabuluculuk Merkezi Yönetici Ortak
Arabuluculuk, bir sorunun çözümü için, arabulucudan gönüllü olarak alınan yardımdır. İki taraf veya daha fazla taraf için sorun olan ve taraflarca bir türlü çözülemeyen sorunların çözümü hakkında profesyonel eğitim almış, aynı zamanda hukuk bilgisi olan, süreç yönetimini bilen, tarafsız üçüncü kişi olan arabulucu yardımı ile sorunlar çözülebiliyor.
Anlaşma konuları taraflarca kararlaştırılıyor. Kararı, arabulucu değil tarafların kendileri veriyor. Bu husus taraflar içim muazzam bir esneklik ve sınırsız çözümlerin ortaya çıkması anlamına geldiğinden, sorunun çözülmesi ihtimali çok yükseliyor. Bu süreç sonunda imzalanan anlaşma metni, mahkeme kararı niteliğinde olduğundan her iki taraf içinde bağlayıcı. Arabuluculuk bu sebeple harika bir uyuşmazlık çözüm yöntemi.
Arabulucu yardımı ile çözülebilen sorunlar, taraflar için, sorundan kurtulma, hafifleme, beyinlerini sürekli meşgul eden ve yoran konuları geride bırakma, ferahlama gibi olumlu psikolojik sonuçlar yarattığı gibi, hukuken de bir davanın tarafı olma sorunu ve korkusunu ortadan kaldırıyor.
Türkiye’de arabuluculuk kurumunun bu kadar çok benimsenmesi ve yüksek başarı elde etmesinin temelinde, toplumun, aslında kültürel ve geleneksel olarak, el sıkışmaya alışık, affetmeye yatkın, vicdanlı bir toplum olmasından kaynaklanmaktadır. Bizler, empati yapmayı başardığımızda, halden anlayan düşküne yardımı görev bilen, aslında özünde duygusal bir toplumuz.
Günümüzün ekonomik koşulları insanlar üzerinde büyük bir baskı yaratsa da, arabuluculuk sorunların çözümünde çok başarılı oldu. İnsanlar sorunlarla boğuşmak, sevimsiz mahkeme salonlarına gitmek yerine, sorunları geride bırakma ve geleceğe bakma eğilimi içinde hareket etmekteler.
Güncel konu olan kira, kat mülkiyeti ve komşuluk ilişkilerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların zorunlu arabuluculuk kapsamına alınması çok isabetli bir yaklaşım olmuştur.
Her gün yüz yüze bakan komşuların, basit bir inatlaşma yüzünden birbirine girmesine çok şahit olmuşuzdur. Park yeri kavgaları, halı çırpma, çöp atma, gürültü yapma, kötü bakma, sataşma, kıskançlık, gibi aslında basit olan konular, memleket meselesi haline gelebiliyor. Komşular yıllarca mahkemelerde maddi, manevi yıpranıyor. Sonuçta mahkeme kararı kimseyi mutlu ve tatmin etmediği gibi, taraflardan biri yüksek ihtimal ile evini satıp başka bir yere taşınıyor. Sonuç herkes açısından mutsuzluk yaratıyor.
Kira konusu ayrı bir sorun olarak karşımızda. Bir yandan kiracılar için çok zorlayıcı kira bedelleri oluşmuşken, diğer yandan ev sahipleri içinde, ekonomik koşullar gerçeği var. Bu durumda ev sahipleri kiracıyı tahliye edip yüksek kiralarla evlerini kiraya verme peşine düşerken, kiracılarda evden çıkmamaya çaba sarf ederek, direngen bir tutum içine girme zarureti içinde oluyorlar. Bu durum yine sorunlara yol açıyor. Belki aynı binada oturan kiracı ve ev sahibi, her gün yüz yüze geliyor, birbirlerine düşman oluyorlar. Ev sahibi kiracının suyunu elektriğini kesmeye çaba sarf ederken, kiracı da eve zarar verme kırıp dökme tehditlerini savuruyor. Sonuç mahkeme ve her iki taraf içinde mutsuzluk.
Bu sorunların çözümünde arabulucunun en önemli katkısı, tarafların birbirini doğru anlamalarını ve empati yapmalarını sağlayarak sorunu çözmesi olacaktır. Öncelikle taraflar süreci arabulucu huzurunda sinirlerinden arınarak, sakince yürütmek durumunda kalacakları için, süreç en başta çıkmaza girmeyecektir. Arabulucu halısını çırpan komşunun bu davranışının doğru olmadığını, empati yapmanın gereğini sakince ifade ederken, halı çırpan komşuya inat olsun diye gürültü yapan komşuya da gürültü yapmaması gerektiğini sakince anlatacaktır. Aslında bu hususların doğru ya da yanlışlığını anlatmak bir ihtiyaç olmayıp, herkesin malumudur. Ancak komşular arasındaki asıl sorun bu kuralları bilmemek değil, karşılıklı inatlaşma olduğu için, arabulucu buzları eriten, inatlaşmayı ortadan kaldıran, tarafların empati yapmasını sağlayan kişi olacağından çok önemli bir pozisyonda olacaktır. Aynı şekilde kiracılık ilişkisi içinde, tarafların empati yapmalarını sağlayan tarafsız ve resmi sıfatı olan arabulucunun rolü sorunun çözümünde çok yararlı olacaktır. Kira bedellerinin afaki rakamlar şeklinde talep edilmesi, farz edelim ki, afaki rakamlardan kiraya verilmesi halinde, kira bedeli birkaç ay ödenebilmekte, bir süre sonra eksik ödeme veya hiç ödememe gibi sorunlarla karşı karşıya kalınabilmektedir. Arabulucu, ev sahiplerinde bu yönde bir farkındalık yaratacaktır. Kira hukuken nakden ödenen bir karşılıktır. Oysa ki, arabuluculukta hukukun emredici kurallarına aykırı olmamak koşulu ile sınırsız çözüm söz konusudur. Örneğin kiracının, market işleten bir kişi olduğunu düşünelim. Ev sahibi kira bedeli yerine, buna karşılık olarak market alışverişi yapmak sureti ile alacağını tahsil edebilir. Kira bedeli nakden ödenemiyorsa bir hizmet karşılığı da ödenebilir. Örneğin, kiracı kuaför ise, kiralayanın tüm saç işlemlerini belirli bir ücretten yapmayı üstlenebilir. Tarafların yaratıcılığı oranında, edimi yerine getirebilecekleri birçok husus anlaşmaya konu olabilir. Taraflar kendileri için bir çözüm üretmiş olacaklarından, düşman olmadan, mahkemelerde yorulmadan hayatlarına devam edecekler ve sorunları geride bırakacaklardır. Bu nedenle arabuluculuk bu sorunları geride bırakacak olan en sağlıklı ve en pratik yoldur.