Sürdürülebilirlik, iş dünyasının öncelikli gündemi. Bu gündemin tüm toplum, özellikle de yeni nesil tarafından doğru algılanması ve sürdürülebilirliğin sadece çevreyi değil, ama ekonomik ve sosyal kalkınmayı da kapsayan bütüncül bir bakış açısına sahip olduğunun anlaşılması çok önemli.
Zorlu Holding Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Genel Müdür Yardımcısı Şahika Özcan Ortaç’ın vurguladığı gibi, bu noktada farkındalık ve sürdürülebilirlik okuryazarlığı son derece belirleyici.
Zorlu Holding, Akıllı Hayat 2030 stratejisi doğrultusunda sürdürülebilirliği bir iş yapış biçimi haline getirirken, aynı zamanda bu konudaki farkındalığı ve sürdürülebilirlik okuryazarlığını artırmayı hedefl iyor. Bu kapsamda, 2019 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) işbirliğiyle Zorlu Grubu çalışanlarına yönelik “Akıllı Hayat Akademisi” adını verdiği eğitimleri düzenliyor. “Sürdürülebilir Bir Gelecek Eğitimi” Programı'nın ikinci dönemi başladı. Programın detaylarını ve yaratmayı hedefl ediği faydayı Şahika Özcan Ortaç’tan dinledim:
Sürdürülebilirlik alanında yetişmiş insan kaynağı sınırlı
“Çalışma arkadaşlarımızın sürdürülebilirlik alanındaki bilgi birikimini artırmak amacıyla düzenlediğimiz eğitimleri her yıl geliştiriyor, dünyadaki gelişmelere paralel yeni başlıklar, içerikler ekliyoruz. Geçen sürede, iklim krizi, döngüsel ekonomi, sistem düşüncesi, ekolojik ekonomi, çeşitlilik ve kapsayıcılık gibi sürdürülebilirliğin temel kavramları üzerine derslerin yer aldığı bu eğitimlerin Zorlu Grubu çalışanlarında yarattığı değişimi yakından gözlemleme fırsatımız oldu. Sürdürülebilir bir geleceğin asıl mimarları, geleceğin teminatı olan gençlerin bu farkındalığa sahip olması durumunda değişimin ve dönüşümün ne kadar güçlü olabileceği düşüncesi, Akıllı Hayat Akademisi’ni gençlere de açmak için bizi cesaretlendirdi. Diğer taraftan bu alanda yetişmiş insan kaynağının çok sınırlı olması; iş dünyası, akademi, sivil toplum gibi ilgili tüm alanlarda bilgi sahibi gençlere ihtiyaç olması da bizi teşvik eden bir başka konu oldu. Olgunlaşan bu fikirlerle kurucu ortağı olduğumuz sosyal inovasyon platformu imece’nin çatısı altında yer alan açık inovasyon laboratuvarı imeceLAB ile güçlü bir işbirliğine imza atarak Akıllı Hayat Akademisi “Sürdürülebilir Bir Gelecek Eğitimi”ni başlattık, programın akademik partnerliğini de yine BÜYEM üstlendi. İlk dönemde programa 60 farklı şehirden 1000’e yakın öğrenci başvururken 150 öğrenci programa katılmaya hak kazandı. İkinci dönemimize de 230 öğrencinin katılımı ile devam ediyoruz.”
“Daha iyi bir geleceğin ancak gençlerin aktif katılımı ile inşa edilebileceğine inanan bir kurum olarak; liseli ve üniversiteli gençlerin kapasitelerini geliştirebilmeleri için programlar düzenleyen açık inovasyon laboratuvarı imeceLAB ile birçok işbirliği yaptık ve kendilerini çeşitli platformlarda destekledik. Öte yandan Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ile zaten Akıllı Hayat Akademisi vesilesiyle dört yıldır işbirliği içerisindeyiz. Sürdürülebilirlik alanında küresel eğilim ve gelişmeleri yakından takip ediyorlar ve kuvvetli bir içeriğe sahipler, bu da gençlerin eğitimlere ilgisinin canlı tutulmasında büyük bir rol oynuyor. Zorlu Holding olarak Akıllı Hayat 2030 stratejimiz doğrultusunda radikal işbirlikleri gerçekleştirerek; karmaşık ve çok katmanlı küresel sorunlara çok paydaşlı yapılarla cevap vermenin çok daha köklü değişimler yaratabileceğine inanıyoruz. Bu doğrultuda kolektif bilincin, ortak aklın gücünü harekete geçiren platformlara zemin açmaya ve bu anlayışla işbirlikleri geliştirmeye büyük bir önem veriyoruz.”
■ Gençler yıkım yaratan sistemler yerine gezegeni koruyan kökten değişimler istiyor
“Günümüzde gençler giderek artan bir biçimde yaşam tarzlarına daha sürdürülebilir davranışları adapte ediyorlar. Bunun yanı sıra dünyanın ve toplumun iyi olma halini düşünerek hareket edebilecekleri bir kariyer yolculuğunu tercih ediyor. Sürdürülebilirlik kavramının yaygınlaşması ile gençler, ekonomik büyüme için yıkım yaratan sistemlerin yerine gezegeni ve tüm canlıları kapsayabilecek kökten değişimler arıyorlar. Gençlerin iş dünyasından beklentilerinin başında ise şirketlerin söylemlerin ötesine geçip doğayı koruyan ve toplumsal faydayı gözeten eylemlere geçmeleri var. Yapılan araştırmalar, gençlerin büyük çoğunlukla kendi değerleriyle uyumlu şirketlerde çalışmayı önemsediklerini gösteriyor. Bu değerler arasında ise sorumlu üretim ve tüketimin gözetilmesi, iklim, doğa ve kaynaklara yönelik çözüm yollarının geliştirilmesi, insana ve doğaya değer veren yaklaşımların benimsenmesi gibi konular yer alıyor. Odaklarına bu değişimi almış gençler sistemsel dönüşüm arayışındalar ve bunun için bireyler, toplumlar, kamu, medya ve özel sektörün yani pek çok paydaşın üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesini talep ediyorlar. Bir yandan da bu dönüşüm sürecinin bir parçası, aktörü olmak da istiyorlar. Bu noktada Akıllı Hayat Akademisi çevresel, toplumsal ve ekonomik sorunlar üzerinde çözümün bir parçası olmak isteyen gençlere kendilerini bu alanlarda geliştirebilmeleri ve hayatlarına yansıtabilmeleri için bir alan açıyor. Akıllı Hayat Akademisi ‘Sürdürülebilir Bir Gelecek Eğitimi’nin ikinci döneminde 33 ilden 230 genç programa dahil oldu. İlk dönemde edindiğimiz içgörülerden bir tanesi sürdürülebilirliğe dair temel ve teknik bilgilerin yanı sıra; bu konunun yaygınlaşmasını, daha çok insan, kurum ve topluluğun benimsemesini sağlamak için sürdürülebilirliğin iletişimi konusunun öne çıkmasıydı. Buradan hareketle, ikinci dönem müfredatını hazırlarken gençlerin sürdürülebilirlik iletişimi kasını geliştirmelerine destek olacak panel ve atölyelere yer verdik.”