Türkiye’de 10'nun altında çalışanı olan KOBİ’ler internet korsanlarının merceği altında. Logo Yazılım’ın kardeş şirketi Timus’un Ülke Müdürü Artuğ Tikiç, “İnternetin ıssız sokaklarında tek başına kalan KOBİ’lerimiz siber saldırılara maruz kalıyor.
Hassas verilerin çalınması, bilgi sızıntıları ve fidye saldırıları… İnternetteki korsanların, hacker’ların gündeminde 10 kişiden az çalışanı olan ama önemli işler üreten KOBİ’ler var. Timus Siber Güvenlik Ülke Müdürü Artuğ Tikiç, internetin ıssız sokaklarında KOBİ’lerin çoğunun sistemlerinin güvenliğini sağlayacak işgücüne ve teknolojiye sahip olmadığını söylüyor.
Logo Teknoloji ve Yatırım Holding bünyesinde Berqnet Siber Güvenlik Teknolojileri AŞ unvanıyla 2013’te kurulan firmalarının bu yıl itibariyle Timus Siber Güvenlik Teknolojileri AŞ olarak anılacağını kaydeden Ülke Müdürü Artuğ Tikiç, siber güvenlik alanında yüzde 100 yerli Ar-Ge ile çözüm geliştirdiklerini belirtiyor. Tikiç “İş dünyasında siber saldırılara en çok KOBİ’ler maruz kalıyor. Bunların da önemli bir kısmı önemli iş hacmi yaratıp 10’dan az kişi çalıştıranlar. KOBİ’lerin çoğu, dijital sistemlerinin güvenliğini sağlayacak işgücüne ve teknolojiye sahip değil. Düşünün gecenin geç bir saatinde ıssız bir sokakta yürüyorsunuz, arkanızda kapüşonuyla yüzünü gizlemiş biri yürüyor. İşte tüm KOBİ’lerimiz böyle bir ortamda, internetin ıssız sokaklarında tek başına kalıyor. Hedefimiz onları yalnız bırakmamak” diyor.
OLTALAMAYA GELMEMEK İÇİN…
Siber dünyada kullanılan bir tabir de “phishing”, Türkçe’ye “oltama” olarak çevriliyor ve İngilizce’deki “fishing” gibi yem yoluyla aldatma anlamına geliyor. Tikiç, oltalamanın genelde bir kişinin şifresini veya kredi kartı bilgilerini öğrenmek amacıyla kullanıldığını, banka veya resmi bir kurumdan geliyormuş gibi hazırlanan e-posta yardımıyla bilgisayar kullanıcıları sahte sitelere yönlendirildiğini kaydediyor. Oltalamaya sadece bireylerin değil KOBİ’lerin de gelebildiğini anlatan Tikiç, şunları söylüyor: “Genelde KOBİ’ler internet korsanlarının kendileriyle bir işi olmayacağını düşünüyor. Ama fidyeler isteyerek, onların tüm işlerini kilitleyebiliyorlar. Siber güvenlik aslında başarının anahtarına dönüştü. Uzaktan çalışma modellerinin arttığı bugünlerde; fidye yazılımları, kötü amaçlı yazılımlar, tedarik zinciri ve kurumsal e-postalara yönelik saldırılar önemli ölçüde artış gösterdi. Bunun yanında finans ve ödeme gibi kritik iş süreçlerinde dijital platformların kullanımı, her ölçekten işletmeyi kötü niyetli kişilerin hedefi haline getiriyor. Büyük şirketler olası bir veri ihlalinin olumsuz etkilerini daha kolay bertaraf edebilirken, küçük işletmeler hem itibarları hem de işlerinden olmalarına sebep olabilecek ağır sonuçlara katlanmak durumunda kalabiliyor.”
TÜRKİYE YAZILIMCI YETİŞTİREN BİR ÜLKE
Firmaları ile ilgili de bilgi veren Tikiç, Türkiye pazarında yerli firma olmalarının gücünü yaşadıklarını anlatarak, “Logo’nun kurucusu Tuğrul Tekbulut çok vizyoner bir isim. Türkiye’den bir yazılım devi yaratma hedefinde. Bu da bizim en büyük gücümüz. KOBİ’lerimiz karşılarında Türkçe konuşan ve konuya hakim insanlar görüyorlar. Böylece ayrışıyoruz. Firewall ve SASE (Secure Access Service Edge) ürün gruplarımızla binlerce işletmenin siber güvenlik, yasalara uyumluluk ve internet yönetimi ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Türkiye’de 60, ABD’de 10 çalışanımız var. Hatta 17 açık pozisyonumuza da çalışma arkadaşları arıyoruz” şeklinde konuşuyor. Türkiye’nin yazılımcı yetiştiren bir ülke olduğunu söyleyen Tikiç, “Hindistan’ın ardından bu alanda güçlü bir ülkeyiz. Hacker’ların hepsi kötü değil. Beyaz şapkalı hacker’lar var. Çok sayıda kadın hacker da bulunuyor” diyor.
‘HERKES İÇİN SİBER GÜVENLİK’ PROJESİ 10 BİN KİŞİYE ULAŞTI
Türkiye’de siber güvenlik konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. 2 yıl önce hayata geçirdiğimiz ‘Herkes İçin Siber Güvenlik” sosyal sorumluluk projesiyle, şu ana kadar 10 binin üzerinde kişiyi eğitimle buluşturduk. Bu kapsamda herkesicinsiberguvenlik.net web sitemiz üzerinden iş kolu fark etmeksizin tüm çalışanlar, yöneticiler, işletme sahipleri, öğrenciler ve hayatında internet bulunan herkese ücretsiz eğitim desteği veriyoruz. Eğitimi tamamlayanlara da sürecin sonunda bilgilerini tescilledikleri sertifikalarını gönderiyoruz. Önümüzdeki 2 yıl içerisinde 40 bin kişinin farkındalığını artırmayı hedefliyoruz.
Satışların yüzde 65’i Marmara’ya
İç pazardaki satışlarımızın yüzde 65’i Marmara Bölgesine. Burada Bursa’nın büyük bir ağırlığı var. Yüzde 35’i Karadeniz kentleri, Gaziantep, Hatay, Şanlıurfa gibi ihracatçı kentler. İhracatımız da var. Azerbaycan, KKTC ve ABD’ye iş yapıyoruz. Ama bunu da artıracağız.