TOSYÖV, TİM, TOBB ve KOSGEB iş birliği ile düzenlenen 17. KOBİ Zirvesi, 21 Aralık’ta İstanbul’da yapıldı.
TOSYÖV Başkanı Ş. Nezih Kuleyin ’den Zirveyi değerlendirmesini rica ettim.
Nezih bey , “Zirve her yıl olduğundan farklı olarak bu yıl, hem yoğun salgın hem de ekonomik olarak derin dalgalanmalar süreci içerisinde toplandı.
Öyle ki Zirvenin yapıldığı 21 Aralık gününden bir gece önce Dolar ve Euro son ayların en düşük düzeyine inmiş ve piyasalara ne olacağını bekleme anlayışı hakim olmuştu.
Bu bekleme bugün bile kırılmış değildir.
Bir çok yatırımcı hala ekonomide hakim olması gereken kur stabilizasyonu ve güven ortamının oluşmasını beklemektedir.” Sözleriyle başladığı değerlendirmesine şu sözleriyle devam etti:
KOBİ Zirvesinin ana teması “Tedarik Zinciri Yönetim Merkezi Türkiye” idi..
Bu temanın seçilmesinin nedeni Ülkemizin konumu gereği son yıllarda elde etmeye başladığı avantajın pandemi nedeniyle de daha güçlenerek ortaya çıkmasıdır.
Görünen o ki konteyner taşımacılık fiyatlarında Çin’e göre hem fiyat hem de zaman açısından büyük bir avantaj elde eden Türkiye bu avantajını iyi değerlendirebilirse ciddi bir kaynak artışı için fırsatın ayağına kadar geldiğiydi.
Bu noktada da belirli darboğazla ve çözülmesi gereken zorlukların olduğu belirtildi.
Bunlardan en önemlisi gümrük kapılarının yeterli sayıda ve kapasitede olmaması idi.
Kapıkulede malzeme dolu TIR lar 72 saate varan süreler beklemekte bu da büyük bir gelir kaybına neden olmaktadır.
40 kilometre ye varan kuyruk TIR parkı ile hafifletilmeye çalışılmaktadır.
En önemli eksikliğin Lojistik kavramını sadece bir taşıma hattı yönetimi olarak ele almak olduğu belirtildi.
Oysa “Uluslararası Tedarik Zinciri”ni ayakta tutacak bir altyapı hava, kara, demiryolu, depolama alanları ve serbest bölgelerden oluşan ve aralarında entegrasyona yakın bir iş birliği olan bir ekosistemden oluşmaktadır.
TİM Başkanvekili Sayın Kutlu Karavelioğlu’nun belirttiği gibi pandemiden geri kalan “daha pahalı ve daha fakir bir dünya” da yaşadığımız gerçeğidir.
Aynı geliri elde etmek için bile daha çok stok daha fazla çalışma ve daha rekabetçi bir dünyada yaşayacağımız kesindir.
Dünya ticareti rakamsal olarak büyümekte ama bu büyümenin içerisinde en büyük pay fiyat artışlarının olmaktadır.
Üretimdeki yükler de artmakta temel üretim girdilerinden birisi olan enerji maliyetleri her geçen gün artmakta bunun sonucu olarakta hızla büyüyen bir üretici enflasyonu ile karşı karşıya kalıyor olmamızdır.
KOBİ Zirvesine KOBİ’lere destek veren tüm kamu kurum ve kuruluşları eksiksiz olarak katılmışlardır. Bu katılımdan anlaşılan ülkemizde destek mekanizmalarının her türlü dar boğaza rağmen zenginleşerek çözüm üretme için kendini yenileme çabası içerisinde olduğudur.
Pandemi döneminin sonuçları günümüze yansımaktadır bu sorunları çözecek yeni destek mekanizmaları yaratamazsak çok sayıda KOBİ’nin ekonomik yaşamdan silinmesi tehlikesi vardır.
Konu finansman olunca KOBİ’lerin ilan edilen resmi faiz oranları ile geçmiş borçlarını yenileyecek bir düzenlemenin yapılmasına ihtiyaç olduğu görünmektedir.
Bir de resmi faiz oranının uygulamada ortaya çıkan sorunlardan arındırılması gerekmektedir.
KOBİ’ler bu faiz oranının pratikte bankalar tarafından uygulanmadığını belirtmektedirler.
Bu olumsuzluk hızla giderilmelidir.
Zirvede KOBİ’lerin Dijital Dönüşümü konusu da tüm boyutları ile yeniden ele alındı.
Anlaşılmaktadır ki dijital dönüşüm tek yanlı bir olgu değildir.
Eğer dijital dönüşümde yeteri kadar hızlı davranamazsak uluslararası rekabeti, tedarik zincirlerini ya da yeşil dönüşümü bağımsız olarak gerçekleştirmemiz mümkün olamayacaktır.
KOBi Zirvesi önemli oturumlarından birisi de Yeşil Dönüşüm ile ilgili olarak yapılan oturumdu.
Türkiye bu konuda çok hızlı ve kararlı bir yaklaşımla eylem planını hazırlamış ve bunu harekete geçirmesi gereken kurum ve kuruluşlarla atılacak adımları belirlemiştir.
Yapılması gereken uygulamaların zaman geçirmeden yaşama geçirilmesinin sağlanmasıdır.” TOSYÖV Başkanı Ş. Nezih Kuleyin bu sözleriyle Zirveyi değerlendiriyor..