✔ KKM artışı giderek hız kesiyor. Bu iyi bir gelişme.
✔ KKM'ye gitmeyecek ya da buradan çıkacak para nereye yönelir? Hem TL mevduat faizi yüksek, hem döviz mevduatının faizi. Yani temel adresler belli.
✔ Borsayı düşünenlerin ise eğer ilk kez hisse senediyle tanışacaklarsa hisse ağırlıklı fon alarak işe başlamalarında yarar var.
Kur korumalı mevduat hesaplarındaki artış ekim ayında büyük ölçüde hız kesti. Artıştaki yavaşlama özellikle son iki haftadır çok belirgin.
Kur korumalı hesaplar daha önce en düşük artışı işgünü sayısının azlığına bağlı olarak Ramazan ve Kurban Bayramı haftalarında göstermişti.
Bu kez durum çok farklı. Artık bu hesaplara ilgi azaldı. Öyle ki 14-21 Ekim haftasındaki artış 11 milyar liraya indi. Artışın oranı yalnızca yüzde 0.8 oldu. 28 Ekim'de biten haftadaki artış hızı ise çok daha düşük.
KKM ekimin son haftasında 9 milyar lira arttı ve artış oranı da yüzde 0.6’ya geriledi. KKM, uygulamanın başladığı günden bu yana haftalık bazda daha önce yalnızca 8-14 Temmuz haftasında Kurban Bayramı tatili dolayısıyla yüzde 1’in altında artmıştı.
Yani kur korumalı mevduattaki artış en azından şimdilik epeyce yavaşladı. Hemen belirtelim; bu iyi bir gelişmedir.
Peki şimdi ne olacak? Artık bir süre yatay bir seyir mi göreceğiz; yoksa artış, yerini gerilemeye, hesaplarda çözülmeye mi bırakacak? Ve tabii ki en önemli soru şu:
“KKM’ye gitmeyecek ya da KKM’den çıkacak para nereye yönelecek?”
Bu sorunun yanıtını daha önce bu köşede 25 Ekim’de vermeye çalışmıştım. Ama konu güncel ve yeni oranlarla duruma bir kez daha bakalım.
FAİZ CAZİP HALE GELİYOR
Kur korumalı mevduata verilen faiz bugünlerde açılacak hesaplar için yıllık bazda yüzde 13.5. 24 Kasım’da politika faizinin muhtemelen yüzde 9’a çekilmesinden sonra KKM faizi yüzde 12’ye inecek.
Oysa şimdi bankalar mevduata çok daha yüksek faiz veriyor.
Merkez Bankası verilerine göre tüm bankalar ortalamasında 28 Ekim itibarıyla üç aya kadar vadeli mevduata yüzde 19.81 faiz uygulanıyor. Bu ortalama oran. Dolayısıyla çok daha yüksek faiz veren bankalar var.
Bu faiz tabii ki enflasyonun çok çok altında, çok ciddi bir reel kayıp söz konusu. Ama kur farkı olmadığı takdirde KKM’den elde edilen faiz şimdi yüzde 13.5, 24 Kasım’dan sonra yüzde 12. Üstelik KKM için ifade ettiğim bu oranlar tavan faize işaret ediyor. Bazı bankaların tavan faizin altında faiz uyguladığı da biliniyor.
DÖVİZ FAİZİ YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR
KKM’de dövizin getirisi garantiyken sistemden çıkıp döviz almak başta tuhaf gibi görünüyorsa da eğer bu döviz bankada faizle tutulacaksa bir anlam ifade ediyor.
Çünkü bankalar özellikle dolara son dönemlerin en yüksek faizini veriyor. Yine Merkez Bankası verilerine göre tüm bankalar ortalamasında bir aya kadar vadeli dolar mevduatına yüzde 3.06, üç aya kadar vadeliye yüzde 2.31, altı aya kadar vadeliye 4.21, bir yıla kadar vadeliye ise yüzde 5.31 faiz uygulanıyor. Bir kez daha altını çizeyim; bu oranlar tüm bankaların ortalaması.
Dolayısıyla bu oranlardan daha düşük faiz uygulayan banka da vardır, haliyle daha yüksek faiz uygulayan banka da...
ÖNCE DÖVİZLE GİRENLER GİDEBİLİR
KKM’ye DTH dönüşümü yoluyla girilmesinin zaten hiçbir getirisi yoktu. Kur artışı faizden düşük kalırsa bir faiz kazancı olacaktı. O da hiçbir zaman olmadı. Faizin kur artışından yüksek olması gibi bir durumun bundan sonra yaşanması ise çok daha düşük olasılık. KKM faizinin nerelere indiği ortada çünkü.
Dolayısıyla KKM’yi ilk terk edecekler zaten döviz tutma eğiliminde olan ve KKM’ye DTH dönüşümü yoluyla girenlerdir. Şirketleri ayrı tutuyorum, onların başka başka avantajları var. Ama gerçek kişiler sisteme girdiler; örneğin 1.000 dolarları var, şimdi yine 1.000 dolarları var.
Bu kişiler şimdi bakacaklar ki bankalar hiç de fena faiz vermiyor; alacaklar dövizlerini ve bankaya gidecekler.
TL YATIRANLAR BİRAZ TEREDDÜT EDECEK GİBİ
Kur korumalı mevduat sistemine TL yatırarak girenler, yani eskiden TL cinsi tasarruf edenler dövizin getirisinin tadına vardı. Ancak o tat sona ermiş gibi. Kur artmıyor artık. Kur böyle yatay devam eder mi, bilinmez; ama şimdilik artmıyor.
KKM’ye TL ile girenler de oturup hesabını yapacak ve bir karar verecek...
Ya kurların uzun süre artmayacağı düşüncesiyle KKM’den kur farkı alamayacaklarını varsayıp sistemden çıkacaklar ya da kurun yeniden bir atak yapabileceği beklentisiyle sistemde kalacaklar.
Sistemden çıkılırsa nereye gidilebilir?
Adres hem TL mevduat olabilir; hem döviz alınarak faizle bankaya yatırmak olabilir.
Oranlar cazip. KKM’nin faizi çok düşük. Kur artmazsa zaten kur farkı avantajı yok.
BORSA DA BİR SEÇENEK
Finansal tasarruf araçları yalnızca TL ve döviz mevduatı değil elbette. Tasarruf sahibi altın da alabilir; iç borçlanma senedi de. Bir diğer alan da kuşkusuz borsa.
Ama hep söylüyoruz; borsada yatırım yapmak için biraz kılı kırk yarmak gerekir. İlk kez hisse senedi yatırımı yapacakların ise hisse senedi ağırlıklı fonları tercih etmelerinde büyük yarar var.
KKM’deki artışın durması ya da çözülme hiç kuşku yok ki konut talebini de yeniden canlandırabilir. Ama konut artık adeta büyük yatırım kategorisine girdi. Dolayısıyla piyasaya yansıyacak boyutta bir hareket olur mu, tartışılır...
SORUN KENDİLİĞİNDEN KÜÇÜLECEK DEMEKTİR
Kur korumalı mevduat uygulaması için hep şu benzetmeyi yaptım:
“Ekonominin temeline yerleştirilmiş dinamit.”
Her ne kadar birileri hala “Bu uygulama olmasa kur daha da artmaz mıydı” ya da “Faiz artırılsa daha mı iyiydi” gibi ezberlerini dile getirmeye devam ediyor. Onlara ben de bir kez daha şunu söyleyeyim:
“Bu uygulamaya niye gerek duyulduğu irdelenmeli. Ayrıca sorun faizi artırmak değildi, faizi indirmekle oldu her şey. Dolayısıyla geçen yılın aralık ayına neler yapıldığı için gelindi, buna bakılmalı.”
Şimdi kur korumalı mevduat uygulaması bu yıl sonu bitecekti; ama bitirilemezdi ve süre uzatıldı. KKM için ödenen kur farkı ekonomi için büyük bir yük ama daha önemli tehlike uygulamanın bitirilmesi sırasında yaşanacak. Dolayısıyla bu uygulama hiçbir zaman bir anda sona erdirilemeyecek.
Ya KKM’nin cazibesi azaldığı için şimdi olduğu gibi yeni katılımlar azalacak ve bir süre sonra sistemden yavaş yavaş çıkış yaşanacak; böylece tutar azalacak. Ya da bitiş için başka bir yöntem bulunacak.
Bu arada tabii ki kur artışının önüne geçilebilir ve vatandaş kurun uzun süre artmayacağına ikna olursa kendi isteğiyle sistemden çıkacak ve daha önemlisi eline geçecek parayla döviz almayacak.
İşte şimdi sisteme girişin yavaşlamış olması bu çerçevede düşünüldüğünde bir kazançtır. En azından sorundaki büyüme, yani KKM bakiyesindeki büyüme yavaşlamaktadır. Umalım ki bir süre sonra büyüme sıfıra iner ve hafif hafif çözülme başlar. KKM ne kadar küçülürse bitişte yaşanacak sorun da o ölçüde azalacak demektir.