✔Bir yandan faiz aşağı çekiliyor, diğer yandan kur artışı önlenmeye çalışılıyor.
✔Sonuçta KKM hesaplarının cazibesi azalıyor. Bu durum hesap sahipleri için olumsuz, ancak genel ekonomik dengeler ve gelecekteki sorunların hafiflemesi açısından olumlu.
Kur korumalı mevduatın hesap sahipleri açısından cazibesi giderek azalıyor. Bu durum hesap sahibi 2.3 milyon gerçek ve tüzel kişi için pek hoş değilse de aslında hayırlı bir gelişme olarak da okunabilir.
Cazibenin azalmasının iki nedeni var:
Bir yandan bu hesaplara verilen faiz düşüyor. KKM faizi politika faizine endeksli olduğu ve politika faizi de giderek aşağı çekildiği için bu hesapların getirisi azalıyor.
Ancak hesap sahipleri için KKM’den elde edilen faizin pek önemi yok. Çünkü tasarruf sahibi dövizin getirisine odaklanmış durumda. İşte son dönemde dövizin çok artmasını önlemek için gösterilen yoğun çabanın etkisini göstermesi ve dövizdeki artışın görece yavaş gitmesi sonuçta KKM getirisini aşağı çekiyor.
Kur farkına veda mı?
Hatta öyle bir duruma gelindi ki, KKM hesabı sahipleri şimdiye kadar alıştıkları kur farkına veda etmek durumunda kalabilir. KKM’de vade ağırlıkla üç ay. Temmuz ayında açılan ya da yenilenen hesapların vadesi bu ay doldu veya bu hafta içinde dolacak. Temmuz ayında politika faizi yüzde 14, buna göre
KKM’nin tavan faizi yüzde 17, üç aya denk gelen faiz de yüzde 4.25 düzeyinde. Dolar, temmuz ayı ortalamasına göre bu ay şimdiye kadar yüzde 6.73 arttı. Temmuzda açılan ya da yenilenen hesaplar için bu ay yüzde 6.73 oranında ödeme yapılacak. Buna göre üç ay için ödenecek kur farkı (6.73-4.25) 2.48 puanla şimdiye kadarki en düşük düzeye inecek.
Ya gelecek aylarda ne olacak?
Bu hafta kurun pek değişmeyeceğini ve ekim ayının bu şekilde kapatılacağını varsayalım.
Ağustos ayında açılan ya da yenilenen hesapların vadesi kasımda dolacak. Politika faizinin ağustos ortalaması yüzde 13.7, buna göre KKM tavan faizi yüzde 16.7, üç aylık net faiz de yüzde 4.18 düzeyinde.
Ağustos ortalaması 17.99 olan dolar, kasım ortalamasında 18.75 düzeyinde kalırsa üç ayda yüzde 4.18 artmış olacak; yani KKM faizi kadar bir artış. Bu durumda KKM'de kur farkı sıfıra inecek ve KKM hesabı sahipleri bu üç ay için yalnızca yüzde 4.18 faiz alabilecek.
Eylül ayı ortalamasında 18.28 olan dolara endeksli hesap açtıranlar da dolar aralıkta 19’da kalırsa yalnızca 3.95'lik faizle yetinecek.
Bu ay 18.56 civarında oluşması beklenen dolar üstünden hesap açtıranların ocak ayında kur farkı alabilmesi için de doların 19.23’ü aşması gerekecek.
KKM KAZANDIRMIŞ GÖRÜNÜYOR AMA REEL GETİRİ PEK YOK!
Kur korumalı mevduat uygulamasından elde edilen kazancın çok yüksek olduğu gibi bir algı var. Gerçek pek de öyle değil.
Nominal kazanç elbette yüksek ama enflasyondan arındırıldığında geriye öyle ahım şahım bir getiri kalmıyor. Hele hele görünür kazancın çok yüksek olduğu uygulamanın ilk aylarındaki getiri negatif.
Aralık, ocak ve şubatta üç ay vadeli hesap açtıranlar reel olarak kazanç bir yana kayba uğramış durumda.
En yüksek reel kazancı elde edenler ise nisan ve mayısta hesap açtıranlar.
KUR FARKI KALMAZSA TASARRUF SAHİBİ NE YAPAR?
Kur korumalı mevduat hesabı 14 Ekim’de 1 trilyon 443 milyar liraya ulaştı. Bu tutarın yüzde 48 oranında 692 milyar lirası TL cinsinden açılan hesaplardan, yüzde 52 oranında 742 milyar lirası ise dövizden dönüşümle açılan hesaplardan oluşuyor. Hesap sahibi gerçek ve tüzel kişi sayısı ise 2.3 milyon.
Dövizden dönüşümle açılan hesapların çoğunun, bu hesapları açtırmakla bir dizi avantaj elde eden tüzel kişilere ait olduğu biliniyor. Ancak bu konuda detay yok.
Dövizdeki artış hızının yavaşlaması karşısında KKM’ye soğuk bakacaklar ağırlıkla TL cinsi hesap açtıranlar olacak. Normalde TL tutarken ve enflasyona yenilirken birden dövizin getirisiyle tanışan kitle, şimdi bu getiriden mahrum kalırsa ne yapar?
Gerçi dövizin getirisinin en fazla faiz kadar olacağını, hatta daha da aşağıda kalacağını söylemek de kolay değil. Önümüzdeki günlerde dövizde yeni bir atak yaşanmayacağını kim söyleyebilir. Ama iktidar dövizi en azından seçme kadar tutabilmek için elden gelen ne varsa yapacak, bu açık. Zaten faizin bu kadar rahat indirilmesinin altında da dövizin tutulabileceği inancı yatmıyor mu?
Dövizin çok artmayacağını varsayalım ve bu yüzden de KKM’de kur farkı ödemesinin çok azaldığını, hatta kalmadığını düşünelim.
TL yatırarak hesap açtıranlar KKM’de kalsa, KKM’nin normal mevduata göre çok düşük olan faizine razı gelmek durumundalar. Tabloda her ne kadar politika faizinin ay ortalamasını vermişsem de bugün itibarıyla politika faizi yüzde 10.5 ve KKM faizi bugünden sonra yüzde 13.5. Kasımdaki kararla da KKM faizi muhtemelen yüzde 12’ye inecek. Üstelik bu oranlar tavan faizi gösteriyor ve bazı bankalar KKM hesaplarına daha düşük faiz uyguluyor.
Oysa bankaların mevduata verdiği faiz yüzde 20 dolayında seyrediyor. Şu durumda eğer dövizde bir artış eğilimi yaşanmaz ve dövizden umut kesilirse, tasarruf sahibinin en azından bir kısmı KKM’den çıkabilir.
Herhalde “Döviz artmayacak” düşüncesiyle KKM’den çıkan tasarruf sahibi gidip döviz almayacaktır!
Girişte de dedim ya, bu durum belki de KKM’nin kendiliğinden azalması gibi hayırlı bir sonuç da doğurur.