Pazartesi sabahı konuştuğum bankacılar ve büyük tasarruf sahipleri oldukça sakindi. Hatta konuya girmeden önce 5 dakika hal hatır bile sorduk. Meseleye girince "Hoca uygulama tebliğini görmeden adım atmayız, top çeviririz" dedi bankacılar. Tasarruf sahipleri de "merak etme en az 5-6 kere değişir uygulama" dediler.
Banka şubeleriyle yaptığım konuşmalarda şu sonuçlara ulaştım:
- TL mevduat faizleri yükselmedi
- KKM faizini indiren de var indirmeyen de
- Kurlarda hareket var ama kontrollü müdahale de var
- Yerel seçimlere kadar KKM 'den kolay kolay vazgeçen olmaz
- Merkez Bankası’ndan yüksek bir faiz artışı yapmayacak
O zaman Merkez Bankası’nın yeni yönetiminin attığı adım başarılı oldu mu? Şimdi buna cevap vermek güç. "Başarılı" diyemem çünkü beklenen ivme yakalanamadı. Ancak Zorunlu Karşılıklarla kaynak toplama ve döviz atağını önleyici tali maddelerde başarı var. Zaten uygulayıcılar her zaman bir ana hedef bir de tali hedef belirler. En azından ana hedef tutmasa da ya da başarı beklenenden uzun sürecekse, tali hedefin tutması ile yetinilir.
Açıkçası oldukça büyük bir yük yaratan KKM'den çabucak kurtulmak zor. Çünkü KKM sadece DTH'ın alternatifi değil, vatandaşın canlı döviz talebini yavaşlatan da bir unsur. Bugün "bitti" dense bile yan etkisi çok olur. Mevduat faizi ile KKM faizi arasındaki çapraz elastikiyeti hesap etmek de zor. Yani TL faizi ne kadar yükseltirsek KKM'den vazgeçen olur hesap etmek mümkün değil. Bu sebeple bankacılar basiretli davranıp sonucu belli olmayan bir denemeye girişmediler. Sonuç olarak her şey aynı kaldı, TCMB ise bankalardan daha fazla kaynak toplayacak. O kadar.
"Peki, ne diye yaptık bu işi ?" diye sorduğunuzu tahmin ediyorum. Şöyle cevap vereyim: Eskiden başarısız ama zararlı sonuçlar veren uygulamaları tecrübe ederken, şimdi başarısı tam belli olmayan ama zararsız denemeleri tecrübe ediyoruz. Elbette gönlümüzden geçen başarılı ve faydalı sonuçlar veren uygulamalar. Umarım onları da göreceğiz.