Her ne kadar fiyatlamalar tarafında nispeten volatilitenin azaldığı ve iyimserlikte artış olduğu bir ortam içerisinden geçiliyor gibi görünse de son 2 haftada yakın coğrafyada olup bitenler, siyasi analistlerin ve devletlerin ilgili makamlarındaki çalışanların ciddi anlamda fazla mesai yapmalarına neden olacak gelişmeler. Elbette bu noktada yakın coğrafyanın bizim açımızdan güney kısmı çok daha önemli. Suriye’de olup bitenler nasıl ki son 10 yılda yerel varlıklar üzerinde, farklı dönemlerde, negatif satış baskısı şeklinde etkili olduysa, olası stabilitenin sağlanması ve daha öngörülebilir bir aşamaya geçilmesi de yine tersi yönde etkilerde bulunacaktır. Bu kısım için fikir yürütmek biraz erken olabilir. Zamanlama sorunsalına düşmeden ve fakat orta vadeli beklentileri şekillendirmeye çalışırken masamızın bir kenarında bunları da tutmakta tartışmasız ki fayda var. Öte yandan işin son derece deneyim ve siyasi akıl barındırması zarureti nedeniyle şeff af, tarafsız ve alanında deneyimli kaynaklardan yararlanmaya çalışmayı da mutlak surette ilk sırada bulundurmak zorundayız. Elbette şu da var: deneyimli kesimin bir kısmı fazlasıyla iyi hatırlar ki güney komşumuzdaki gidişatın “geçiş dönemi” kısmında olmazsa olmaz öncelik devlet kurumlarının korunması ve genel düzende herhangi bir ciddi tahribata asla izin verilmemesi. Nitekim Türkiye’de resmi makamlardan gelen ilk mesajlar da bu yönde. Irak’ta sürecin ilk yıllarındaki kötü gidişat hafızalarda fazlasıyla yer tutuyor.
Siyasi gelişmeler uzmanlık alanımız olmadığından nispeten daha kolay fikir yürütebildiğimizi düşündüğümüz kısım üzerinden ilerlemek daha sağlıklı olacaktır. Yerel varlıklarda son 5 haftada gözlenen pozitife dönüş havasında kuşkusuz ana belirleyici TCMB’ye yönelik beklentiler. Politika faizinde yıl bitmeden atılacağı değerlendirilen faiz indirimi adımı yatırımcılarda yaz aylarından bu yana devam eden “pozisyon alamama sorunsalı” açısından kırılım etkisi yaratmış durumda. Şimdilerde kaybolan heyecan yeniden geri dönüş yapmaya çalışıyor. Elbette kasımın ilk haftasındaki ABD seçimleri de etkili. BIST 100’de 10 Ağustos haftasından bu yana ilk kez psikolojik etkisi olduğu değerlendirilen 10 bin seviyesi üzerinde kapanış gerçekleşmesi ise iki farklı kanal üzerindeki gelişmelerle sağlanan “vitamin desteği” ile oldu. Banka ve sigorta şirketlerinde bir ihtimal olarak değerlendirilen enfl asyon muhasebesinden muaf tutulma durumu 2023’teki örneğinin aksine zamanlama olarak geciktirilmeden aralık başlangıcında açıklanması ile önemli bir soru işaretini masadan kaldırmış oldu ki bu da daha fazla pozisyon almak niyetinde olan, ancak, bu başlık üzerinden şekillenecek süreci gözlemlemek isteyen kesime alan açmış oldu. Bir diğer gelişme ise yine 1-2 aydır masada olan açığa satış yasağı üzerinden geldi. SPK’nın son açıklaması ile birlikte buradaki geri dönüş de 2025’te başlıyor.
Sadece para politikası üzerinden oyun kurma stratejisini kısmen miyoplaşma riski kapsamında değerlendiriyoruz. Zira TCMB’nin henüz net bir faiz indirimi döngüsü içerisine girip girmeyeceğini bilmiyoruz. Bizim değerlendirmemiz, enfl asyon tarafındaki gidişatın momentum açısından yavaş ilerlediği, ancak, fena gitmediği şeklinde. Buna paralel sürecin hala daha dikkat gerektirdiği ve atılacak adımlarda temkinli olmaktan başka çaremiz olmadığını da düşünüyoruz. Bu nedenle Merkez Bankası’nın atacağı ilk ya da ilk birkaç adım sonrasındaki aşama bekle-gör-sonra yeniden devam etmeyi değerlendir şeklinde olabilir. Bunun, yol üzerinde, aşırı heyecanlı kesim için fiyatlamalarda hayal kırıklığı yaratma riski taşıdığını belirtelim. Sadece bunun üzerinden kurgu yapmayıp, parasal sıkılaşmada en zorlu süreci geride bıraktığımız, sıkı duruşun zaman içerisinde korunduğu ve fakat temkinli adımlarla geniş bir süreçte 2025 sonunda bugünden daha farklı bir noktaya ilerleyeceğimizi değerlendiren orta-uzun vadeli düşünce yapısının ise çok daha sağlıklı ve beklentileri yönetme noktasında başarılı olacağını değerlendiriyoruz. Tüm bunların yanında, globaldeki gidişatın üzerine tam anlamıyla kafa yormak ise yarın bugüne kıyasla daha zor olacak. Özellikle 20 Ocak sonrasında ABD’deki görev devrine ait süreç, ciddi sürprizlere gebe 4 yıllık bir kapıyı açmaya ciddi anlamda aday. Yakın zamanda henüz görevi üstlenmeden Meksika-Kanada-Çin üçlüsüne getirileceği açıklanan ek vergi tarifelerini unutmamak lazım. Yine de nette 2024’ün son 3 haftası için temkin seviyesi biraz daha düşük, iyimserliği yüksek bir po zisyonda olmaya devam ettiğimizi de ekleyelim.