Kırsalda koronavirüse karşı önlemler alınıyor mu?

Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN

Koronavirüse karşı önlemler, açıklamalar çoğunlukla şehirde yaşayanlar dikkate alınarak yapılıyor. Hastalık ve bulaşma riski şehirlerde çok yüksek olması bunda önemli bir etken. Ancak, şehirde yaşayanların kırsalla güçlü bir bağı olduğu da unutulmamalı.

Okullar tatil olduktan sonra yazlıklara gidenler olduğu kadar kırsala giden, köyüne dönenler de oldu. Tarla, bağ, bahçe işleri arttıkça, hasat zamanı yaklaşınca, önümüzdeki günlerde kırsala gidenlerin sayısında daha büyük artışlar olacaktır.

Türkiye’de şehirlerde yaşasa da herkesin bir ayağı kırsalda. Bu nedenle önlemler alınırken kırsalın da dikkate alınması şart. İletişim araçları en ücra köylere kadar girse de kırsala yönelik uyarıların yapılması ve bazı önlemlerin alınması gerekiyor. Ayrıca kırsalda yaşayanların yaş ortalamasının 55’in üzerinde olduğu unutulmamalı. Köy yerinde, umreden dönen komşusunu ziyaret etmemek, tokalaşmadan selamlaşmak, hasta ziyaretine gitmemek “ayıp” sayılıyor. Tarlaya, bağa bahçeye genellikle hep birlikte gidiliyor. Mevsimlik işçiler toplu halde taşınıyor ve derme çatma yerlerde hep birlikte yaşıyorlar. Sağlık koşulları yetersiz, koronavirüse karşı önlemlerin çoğu geçersiz kalıyor.

Dezenfeksiyon parası alınıyor, ama yapılmıyor

Kontrolsüz olarak hayvan pazarlarına giriş çıkış yapılıyor. Birçok pazarın karantina yeri yok, olanlar da pek kullanılmıyor. Dezenfeksiyon için ücret alınıyor, makbuz bile kesiliyor. Ancak dezenfeksiyon işlemi yapılmıyor.Hayvanlarını pazara getiren, satıp para kazanmak istiyor. Bazıları sıkıntıda olduğu için hayvanını satmak zorunda. Bazıları ihtiyaçlarını karşılamak için hayvanını satıyor. Bu nedenle biran önce satmak istiyor. Hayvan nakilleri konusunda da birçok yasal düzenleme olmasına rağmen uygulanmıyor. Bir pazarda hayvanını satamayan bir başka pazara götürüyor. Hayvanlar oradan oraya dolaştırılıyor. Bu kadar denetimsiz ve kontrolsüz bir ortamda hayvanla birlikte hasatlıklar da taşınıyor. Bugünlerde yine şap hastalığı yaygın. Bazı pazarlar bu nedenle kapatıldı.

Hayvan sevklerinde zorunlu 2 şap ve 1 çiçek aşısı gerekiyor. Yani bir hayvanın sevki için 2 şap aşısının yapılması ve 1 çiçek aşısının yapılmış olması ve buna uygun olarak rapor verilmesi gerekiyor. Fakat bu yapılmıyor.

Tokalaşmadan hayvan alınıp satılabilir mi?

Hayvan alım ve satımında pazarlık yapılırken alıcı ve satıcı tokalaşarak ve bir ritüel şeklinde bazen dakikalarca eller üst üste sallanarak satış gerçekleştiriliyor. İnsanlar hayvanlarla iç içe, en az 200-300 kişi dar bir alanda hayvan alım satımı yapıyor. Bu kadar sağlıksız ve denetimsiz hayvan pazarları koronovirüsün yayılmasına neden olabilir.

Haftanın her günü hayvan pazarları açık. Ege Bölgesi’nde pazartesi günü Balıkesir, salı günü Nazilli, cuma günü Aydın, cumartesi ise Ödemiş ve Muğla Bayır hayvan pazarları var. Satıcı ile alıcı bir araya geliyor. Hayvanını bir pazarda satamayan diğerine götürüyor. Hayvan alım satımı yapanlar da pazara tedirgin gidiyor. Bu nedenle koronavirüs önlemleri kapsamında hayvan pazarlarının geçici olarak kapatılmasını istiyorlar.

Ramazan ve virüs fırsatçıları

Daha önce de yazdığımız gibi gıda ürünleri konusunda bir yokluktan, darlıktan söz edilemez. Ancak, koronavirüs önlemlerinin uygulanmaya başlanması ile gıda stoğu yapılmasını fırsat bilenler fiyatlara ciddi zam yaptılar. En çok satın alınan bakliyat, makarna ve diğer kuru gıdaların fiyatları bir anda ikiye üçe katlandı.

Virüsü fırsat bilen fırsatçılar şimdi de Ramazan öncesi zam yapmaya hazırlanıyor. Her yıl olduğu gibi Ramazan öncesi ürünler zamlanacak endişesi var. Virüsü ve Ramazan ayını fırsat bilerek zam yapanların mutlaka engellenmesi gerekiyor.

Türkiye tarımsal gücünü harekete geçirmeli

Koronavirüs nedeniyle birçok ülkede olduğu gibi Türkiye›de de ekonomide sıkıntılı günler yaşanacaktır. Alınan önlemler çerçevesinde zorunlu olarak işyerleri kapanıyor, oteller, restoranlar, hizmet sektörü belli alanlarda devre dışı kalıyor. Fabrikalar, imalathaneler kapasitelerini düşürmek zorunda kalıyor, tamamen kapananlar var. Böyle bir ortamda tarımsal üretimin durması mümkün değil. Gıda ihtiyacının karşılanması için tarımsal üretimin devam etmesi gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün yapılacak toplantıda esnafın, finans, hizmet ve sanayi sektörünün sorunları ve önlemler ele alınacak. Tarım sektörü unutulmamalı. Bir kez daha yinelemekte yarar var. koronavirüs, tarım ve gıdanın önemini ve Türkiye’nin bu alandaki güçlü potansiyelini bir kez daha gösterdi.

Özetle, koronavirüs konusunda alınacak önlemlerde, yapılacak çalışmalarda kırsalın unutulmaması gerekir.

Barlar, cafeler kapatıldı, hayvan pazarları açık

Doğru bir kararla şehirlerde barlar, kahvehaneler, nargile salonları ve benzeri buluşma yerleri, insanların yoğun olarak bir araya geldikleri mekânlar kapatıldı. Fakat, kırsalda, şehirlerin kenarlarında hayvan alım satımının yapıldığı hayvan pazarları açık. Koronavirüs salgını öncesinde de zaten ciddi sıkıntılar, sorunlar yaşanan hayvan pazarları ile ilgili ciddi önlemler alınması gerekiyor. Daha önce ziyaret ederek, yerinde görerek hayvan pazarlarının durumunu, yaşanan sorunları paylaşmıştım. Bugünlerde hayvan pazarlarının bir kez daha mercek altına alınması şart. Adeta kendi haline terk edilmiş, denetim ve kontrollerin yapılmadığı hayvan pazarlarının birçoğu gece yarısından sonra saat 2’de, 3’te açılıyor. Bu işin neden gece yapıldığını kimse bilmiyor. Karanlıkta hayvanlar getiriliyor. Alıcı, cep telefonu ışığı ile hayvanı görmeye, bir kusuru olup olmadığını anlamaya çalışıyor. Gecenin o saatinde hayvanını kapan pazara getiriyor. Girişlerde doğru dürüst bir denetim yok. Pazarın idari binasına asılan Tarım ve Orman Bakanlığı veya belediyenin talimatlarının % 10’u bile uygulanmıyor.

Şehitlerimizi saygıyla anıyoruz

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale, Kurtuluş Savaşı ve teröre karşı mücadelede, yurt savunmasında şehit düşen tüm şehitlerimizi saygıyla ve minnetle anıyorum.

Tüm yazılarını göster