Kira zammında yeni oranlar epey can yakacak

Zafer Özcivan

EKONOMİST

Yaklaşık 2,5 yılı aşkın bir süreden bu yana yaşadığımız, günümüzde de halen devam eden yüksek enflasyon döneminde ekonomik dengeler oldukça bozuldu. Alım gücümüz düştü, ücret ve maaşlar enflasyonun gerisinde kaldığı için hayat pahalılığı arttı. Başta emekliler olmak üzere özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşlarımız geçim sıkıntısını ciddi şekilde yaşadı ve yaşamaya devam ediyor.

Dengelerin bozulması ise birçok sorunu beraberinde getirdi. Bunlardan en önemlilerinden biri ise konut sorunu ve buna bağlı olarak konut kiralarının önlenemeyen yükselişidir. Konut sorununun en büyük sebebi ise Allah tekrarını göstermesin geçen yıl yaşadığımız ve asrın felaketi olarak adlandırılan 6 Şubat’ta yaşadığımız depremdir. Yaklaşık 100 bin canımızın gittiği on binlerce binamızın yerle bir olması sonucu konut sorunu doğal olarak kendini göstermiştir. Yaşadığımız deprem döneminde millet olarak el birliği yaparak ve hükümetimizin yaptığı çalışmalar sonunda evsiz vatandaş kalmamış, konteyner ve çadırlarda da olsa depremzede vatandaşlarımız açıkta kalmamıştır. Bunlardan bir kısmının şehirlerini terk ederek başka kentlere taşındığı, bir kısmının devlet misafir evlerine, lojmanlarda barındırıldığı da bir gerçektir.

Bunun dışında yurdumuza gelen sığınmacıların barınma ihtiyacı, 400 bin dolarlık gayrimenkul alan yabancılara vatandaşlık verilmesi, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle gelen misafirlerin ülkemize geçici de olsa yerleşmeye çalışması konut sorununun had safhaya yükselmesine sebep olmuştur.

Konutlara olan talep artınca arz ve talep kanunu gereği konut kiraları astronomik rakamlara ulaştığı halde kiralık ev bulunamaz duruma gelmiştir. Bu gelişmelerden sonra geçen yıl hükümet tarafından 20224 yılı temmuz ayına kadar geçerli olmak üzere kira zam oranı %25 ile sınırlandırılmış, fakat bu kural çok kısıtlı sayıda uygulanmıştır. Çünkü gerçek enflasyonun %100 lere dayandığı bir ortamda %25 kira artış oranı hakikaten kabul edilemez bir durumdur ve toplumda birçok olumsuz olayların gerçekleşmesine sebep olmuştur. Hatta bu yüzden evini boş tutan ev sahiplerinin de olduğu bir gerçektir.

Bu yıl ise Hazine ve Maliye Bakanımız tarafından yapılan açıklamada %25 sınırının kalkacağı ifade edilmiştir ve son derece doğru bir karardır. Çünkü kira zamları TÜİK tarafından açıklanan orana göre yapılmalıdır ve bildiği kadarıyla kira miktarı 5 yılda bir güncellenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla en adaletli sistem bu olacağını tahmin etmek zor değildir.

Uygulanacak olan bu sistemle birlikte kiracı ev sahibi ilişkileri normale dönecek, davalar minimuma inecek ve tarafların hiçbir zararı veya haksız kazancı olmayacaktır. Ancak beş yılı dolduran anlaşmaların güncellenmesi geçerli olacaktır. Ev sahipleri artık kendilerine göre zam isteyemeyeceği için taraflar arsında daha önce yaşanan olumsuzluklar yaşanmayacaktır.

Bir diğer konu da oğlum oturacak, kızım oturacak bahanesi veya evini bir yakınına satmış gibi yaparak kirayı arttırma yoluna gitmeyecektir. Ev sahipleri kendisi veya birinci derece yakını için tahliye istediğinde veya bu konuyla ilgili dava açtığında kazanıp evini boşaltırsa kendi kullanmaz ise üç yıl boyunca kanunen asla kiraya veremez. Verdiği takdirde cezai işleme tabi tutulur. %25 kira artışı yüzünden evi 10 bin TL iken 15 bin TL isteyen ev sahipleri yüzünden geçen yıl kiralar suni şekilde yükselmişti.

Ancak kirada oturan başta emekliler olmak üzere dar ve sabit gelirliler için durum maalesef iç açıcı olmayacaktır. Çünkü en düşük veya normal maaş alan bir ücretli eski kirayı bile ödeyemez durumda iken zamlı kirayı nasıl ödeyeceği belirsiz durumdadır.

Tüm yazılarını göster