BU yılın ilk aylarında gazetelerdeki şu başlıklar dikkati çekti:
- KGF kredilerine sıkı takip geliyor…
Söz konusu başlıklar, daha önceki düşük faizli kredilerin amaç dışı kullanımını anımsattı:
- Düşük faizli kredilerin yüzde 25’i dövize gitti. Bazı şirketler, düşük faizli kredileri, KGF destekli kaynakları alıp dövize koştu.
Bunun üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığı kurmayları ile BDDK, KGF yönetimi verilen desteklerin, düşük faizli kredilerin amaç dışı kullanımını frenleyecek formüller üzerinde çalışmalara başladı.
Bu arayışlar sırasında Mastercard yönetimi de bazı toplantılara davet edildi:
- KGF destekli kaynaklar ile düşük faizli kredilerin amaç dışı kullanım oranları kimi zaman yüzde 70’lere kadar çıktı. Bunun önüne nasıl geçeriz?
Mastercard yönetimi, banka kartlarının, kredi kartlarının kayıtlı ekonomideki rolünü anımsattı:
- Banka kartlarıyla, kredi kartlarıyla yapılan her türlü işlem kayda giriyor. Kayıtdışı ekonomi ile mücadelede banka kartları ve kredi kartları önemli rol oynuyor.
Yapılan toplantılarda formül ortaya çıktı:
- KGF destekli kaynak kullanımı, düşük faizli işletme kredileri gibi alanlarda kurumsal kredi kartları devreye alınabilir.
Mastercard Türkiye ve Azerbaycan’dan sorumlu Genel Müdürü Hüsnü Avşar Gürdal’la geçenlerde buluştuğumuzda kredi kartının farklı alanlarda kullanımına ilişkin adımları sordum, yanıta belediyelerle işbirliğinden girdi:
- Türkiye’nin 43 kentinde temassız özelliği taşıyan banka kartı, kredi kartı ve cep telefonlarını toplu taşımada ödeme için kullanmak mümkün. Böylece ödemeler daha basit, hızlı ve güvenli şekilde yapılabiliyor.
30 şehirde kredi kartıyla, banka kartıyla şehir içi ulaşım çözümlerinin devreye girdiğini bildirdi:
- Adana’da toplu ulaşımda banka kartı, kredi kartı kullanım oranı yüzde 30’a ulaşıyor.
Avrupa’dan örnek verdi:
- Banka ve kredi kartlarının toplu ulaşımda kullanımı açısından Londra yüzde 50 gibi yüksek bir orana ulaşmış bulunuyor.
İstanbul’u sordum, yanıtladı:
- İstanbul’da toplu ulaşımda banka kartı ve kredi kartının doğrudan kullanımı henüz devreye girmiş değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile görüşmelerimiz sürüyor.
Ardından sosyal yardımlara değindi:
- Sosyal yardımların yoksul vatandaşların ihtiyacına göre harcama serbestliği, hem de amaca uygun kullanımı konusunda kredi kartı formülü sistemin doğru işlemesini sağlıyor.
Bu modelin KGF kredileri için de devreye girdiğini vurguladı:
- KGF destekli kredi kullanımına hak kazanan şirketlerin kurum kartına tanımlama yapılıyor. Açılan kredinin nerelere harcandığı her adımda görülebiliyor. Dolayısıyla KGF destekli kredilerin amaç dışı kullanımı böylece önlenmiş oluyor.
Sonra pandemi dönemindeki dijitalleşme hızı üzerinde durdu:
- Pandemi, e-alışverişi hiç kullanmayanları da system içine çekti. E-ticaretin oranı yüzde 20’lerden 30’lara çıktı. E-ticaret, pandemide sağladığı ivmeyle yükselmeye devam ediyor.
Şirketlerin, kurumların dijitalleşme oranının hanelere göre düşük kaldığının altını çizdi:
- Hane halkı harcamalarının yüzde 42’si dijitalleşti. Banka kartı, kredi kartı ile yapılıyor. Kurumlarda, şirketlerde bu oran yüzde 10’un altında kalıyor. Dünyada ise yüzde 15-20 bandında seyrediyor.
Banka kartı, kredi kartı sisteminin kayıtlı ekonomideki rolü, KGF’deki “harcama denetimi”nde de etkisini gösteriyor.
Kredi kartının KGF’de devreye girmesi, şirketlerin, kurumların sistemdeki payını artırıcı rol oynar mı?
Tüm ödemeler dijital yapılsa ülkemiz 43 milyar lira kazanır
MASTERCARD Türkiye ve Azerbaycan’dan sorumlu Genel Müdürü Hüsnü Avşar Gürdal, şu noktanın altını çizdi:
- Bizim en büyük rakibimiz nakit. Derdimiz nakittten pay çalmak. Para akışının olduğu her yere banka kartı, kredi kartı, dijital, mobil ödeme sistemlerimiz girebiliyor.
Adım adım nakitsiz topluma doğru yol alındığını vurguladı:
- Nakit kullanmak hem vatandaş, hem de ülke ekonomisi için maliyetli.
Yaptıkları araştırmadan veri paylaştı:
- Türkiye’de önümüzdeki 3 yıl boyunca tüm ödemeler dijital yapılsa, ülkemizin kazancı 43 milyar lira oluyor.
POS’ta hırsızlık olmaz, çünkü kayda giriyor
MASTERCARD Türkiye ve Azerbaycan’dan sorumlu Genel Müdürü Hüsnü Avşar Gürdal, banka ve kredi kartında temassız ödemenin pandemide öne çıktığını vurguladı:
- Kredi kartı işlemlerinin sayıca yüzde 72’si temassıza dönüştü. Banka kartlarında temassız işlem yüzde 55’e çıktı.
POS terminallerinin yüzde 95’inin temassız işleme uyumlu olduğunu kaydedip, güven konusunda tereddüt yaşayanlara şu mesajı verdi:
- Temassız işlem konusunda yanlış algı var. POS cihazındaki işlemler anında kayda giriyor. Dolayısıyla hırsızlık söz konusu olamaz.
Yeri gelmişken POS cihazı maliyetlerine işaret etti:
- Cihaz maliyeti 100-150 dolara indi. Ayrıca cep telefonları uygulamalarla POS cihazı gibi işlev görebiliyor. Nitekim özellikle kuryeler terminale dönüşen cep telefonlarıyla işlemlerini gerçekleştiriyor.
Terminale dönüşen cep telefonu konusunda şu bilgiyi paylaştı:
- 20 bin cep telefonunu bu yıl terminale hizmeti kapsamına aldık. Bu yıl sayı 150 bine çıkar.