Kesintisiz yenilenebilir elektriği mümkün mü?

Mehmet KARA ENERJİ GÜNDEMİ

Önceki yazımızda, yerli kaynaklara ağırlık vermek isteyen Türkiye’nin, fiilen elektrik üretiminde tüm kaynakları destekler noktaya sürüklendiğini yazmıştık. Bunun, kurulu güçteki artışın, üretim miktarında sağlanamaması yüzünden, yenilenebilir kaynakların yanında fosil yakıtlara dayalı elektrik üretim tesislerinin de devlet desteğiyle mecburen çalıştırılmasından kaynaklandığını vurgulamıştık. Bu açmazdan nasıl çıkılabileceğine ilişkin önerisi bulunanları, bunları bize aktarmaya davet etmiştik. Pek çok mesaj aldık. Adının açıklanmasını istemeyen bir şirket yöneticisi, jeotermal elektrik santrallerinin yaygınlaştırılması halinde, hem yenilenebilir kaynaklara dayalı hem baz yük niteliği taşıyan daha fazla kurulu güç elde edilebileceğini söylüyor, bu tip yatırımlara öncelik verilmesini öneriyor. Anadolu’dan bir iş insanı ise birçok bürokratın sanki iş yapılması için değil, yapılmaması için çalışıyormuş gibi davrandığını öne sürüyor, girişimcilere kolaylık sağlanması halinde elektrik üretim yatırımlarının hızlanacağını düşünüyor. Bir de, Enerji Günlüğü Yazarı Hayati Zafer Arıkan ise çözüm arayışına, yenilenebilir kaynaklara dayalı santralleri 365/24 saat çalışma performansına getirebilir miyiz sorusuna kendi köşesinde cevap arayarak başlıyor. Özetle şöyle diyor:              

“Her bir yenilenebilir enerji kaynağına dayalı tesisin fosil yakıtlı santrallerin daha az çalışmasını sağlayarak ortaya koyacağı tasarruf kadar bir tutarı enerji depolama tesisi ilave yatırımı için yenilenebilir enerji yatırımcısına destek olarak sunulmalı, tutarın yarısının da ARGE çalışmalarında kullanılması zorunluluğu getirilmeli. Fosil yakıtlı santrallari hibrit santral haline getirmek için yeni yaklaşımlar geliştirilmeli. İnanıyorum ki ilave hiçbir desteğe gerek kalmadan, enerji depolama yatırımları yoluyla enerji üretiminde yüzde 10-15 civarında bir artış kısa zamanda sağlanabilecek.”

Tüm yazılarını göster