Kitle turizminde ana akım İngilizce tanımıyla 3S (sea-sandsun/deniz-kum-güneş) olarak ifade ediliyor.
Bu, hacim olarak turizmin en büyük bölümünü oluştursa da son dönemde turist alan ülkeler turizmi ürün ve etkinlik alanı konuları ile çeşitlendiriyor.
Bu tek tipe bağımlı olmamanın da gereğidir.
Bu anlayış dünya genelinde ve Türkiye’de yayılıyor.
Geçen hafta bu konuda gerçekleşen iki etkinlik buna örnektir.
Bunlardan biri Antalya’da Akra Hotel’in 6’ncısını bu yıl 20 Eylül – 7 Ekim tarihlerinde gerçekleştirdiği Akra Caz Festivali, biri de Adana’da 7’ncisi 6-8 Ekim’de yapılan Lezzet Festivali’dir.
İki etkinlik de turizm ve kent yaşamında çıtayı yükselten etkinlikler.
Bunlardan Akra Caz, festivali düzenleyen Haydar Barut’un konaklama alanında bugüne kadar yaptığı her biri kendi başına bir özgünlük taşıyan projelerden biridir. Haydar Barut’un kişisel yaşam tarzı ve sektörde yaptıklarını bilenler için böylesine güzel bir organizasyonu yapmış olmasına şaşırmazlar. Bunda bir de Kadir Dursun gibi, nesli tükenmiş, bunca başarısına rağmen o kadar mütevazı kişilerin organizasyonunun da önemli bir payı var.
Bu özellikleri ile Akra Caz Antalya’ya sınıf atlattı.
Diğer etkinlik Adana Lezzet Festivali. İlk olarak “Rakı Festivali” olarak başlamışken kimilerinin her alanda karşılaştığımız alerjik kişiliği ve bunun siyasal amaçla kullanılmasının sonucu, belediyenin düzenlediği o etkinlik sırf adından dolayı önce yasaklanmak istendi. Sonra bugünkü vali Yavuz Selim Köşger gibi aklıselim bir kamu yöneticisinin girişimiyle valilik ve belediye ayırımı gözetilmeden şehrin bir etkinliği haline getirildi.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın da örnek alınacak işbirliği ile 7. Adana Lezzet Festivali başladığı yolda yeni bir aşamaya taşındı.
Bunda da vali, belediye başkanı ve diğer kurumların özverili çalışmaları yanında etkinliğin şehir adına her kesimde içselleştirilip sahiplenilmesi önemli.
Bu arada şunu da söyleyelim. Böylesine büyük organizasyonları İstanbul ve Antalya gibi yerlerde yapmak o şehirlerin sahip olduğu olanaklar açısından sağladığı altyapı ve olanakları olmadığı ya da daha az olduğu Adana’da yapmak zordur.
Şehri uluslararası arenaya taşımada bir basamak daha yükselten 7. Adana Lezzet Festivali organizasyon bakımından da başarılıydı.
Burada da başta Haluk Özsevim olmak üzere organizasyonda görev alanları kutlamak gerekir.