Türkiye’nin en ünlü kebap restoranlarından Köşebaşı’nın kurucusu Ali Akkaş’ın küçük oğlu Okan ile sohbet ediyoruz.
Kebap muhabbetiyle başlasak da birkaç dakika sonra ortaya çıkan işler şaşırtıcı. Farklı konseptlerde yurt içinde ve dışında büyüyen restoran zincirleri, büyükçe bir catering işi, enerji sektöründe ciddi yatırımlar, startup olarak başlamışken satın alınmış istikbali parlak bir uygulama, hepsinin çatısı olarak da Aziz Ebay Holding. Okan, bütün bunları ağabeyi Volkan ile birlikte geliştirdiklerini ve hızlı büyüme ivmesinin devam ettiğini söyleyince “biraz daha detaya girelim” dedim.
Okan bir çırpıda şöyle anlattı: “En tepede Aziz Ebay Holding var. Yönetim Kurulu Başkanı ağabeyimdir. Restoran işletmeciliği yapan alt grup Akkomarka Restoran Topluluğu, bu yapı içinde 12 markamız var. Köşebaşı, Ali Ocakbaşı, Snob, Mr. Meat Steakhouse, Perihan Meyhane, KenSushi&More, Yamo Sushi, Donkey, Allday, Umberto, Yemekhazır! ve Lokanta Safderun. Bütün bunların 54 şubesi var. Türkiye dışında Hollanda, İspanya, Azerbaycan ve Özbekistan’da da şubelerimiz bulunuyor. Bunlardan Ali Ocakbaşı, Mr. Meat ve Snob ile Amsterdam’da, Ali Ocakbaşı ile de Barcelona’da kendimiz işletmeciyiz. Azerbaycan ve Özbekistan’da ise Köşebaşı ile franchise şubelerimiz var. Akkol Catering Grubu’muzda şirket müşterilerimize günlük 100 bin yemek üretip servis ediyoruz ve bu konuda Azerbaycan’da da operasyonumuz bulunuyor. Yatırım şirketimiz AA Yatırım; onunla da güneş enerjisi yatırımımız oldu. Altı ay önce de rezervasyon ve sipariş teknoloji şirketi Reztoran’ı satın aldık. Şu anda 250 restoran üyesi var, yazılımı geliştiriyoruz. Hedefimiz Türkiye ve Avrupa geneline yaymak.”
İkisi de okumuş çocuk, babayı da çok seviyorlar
Okan’a babası Ali Akkaş’ı sorunca içtenlikle ve büyük bir saygıyla söze başlıyor. Babasının ne kadar çalışkan ve başarılı olduğunu, ondan nasıl ilham aldıklarını ve kendilerini nasıl yetiştirdiğini anlatıyor. Şöyle konuşuyor: “Babamın başarısı çok büyüktür. Sivas Zara’da, ilkokulu bitirip restoran işi yapan hemşerilerinin yanına çalışmak için İstanbul’a gelmiş, komi olarak başlamış. Sonra da altı ortak iki çalışanla 1995’de Levent’te 70 metrekarelik ilk Köşebaşı’nı açmışlar. Orada kebabı daha hafif, yağ oranını daha düşük yapıp sosyetenin damak tadına uydurmuşlar. Ancak bu küçük restoranı açmadan önce bile çok akıllıca bir ‘danışma görüşmesi’ yapmışlar. Çalıştıkları restorana müşteri olarak gelen duayen bankacı Burhan Karaçam’dan randevu almışlar ve makamına giderek danışmışlar. Burhan Bey de ‘güzel olur, siz başarırsınız’ diye cesaret vermiş. Hatta Köşebaşı adını da Burhan Bey söylemiş. Biz lise yıllarımızdan itibaren babama hep yardım ettik. Babam bir keresinde de öğrencilikte bizim için Hüsnü Özyeğin’den randevu alıp ona ‘girişimcilikle ilgili’ sorular sormamız için göndermişti. Hiç unutmam o da bizim kâğıda yazdığımız soruları alıp ‘bunları yanıtlayım ötekileri boşverin’ demişti. Ben İktisat okudum, Volkan ağabeyim gastronomi okudu. Okuldayken kendi projemiz olarak ‘toplu kurumsal yemek’ işini Akkol Hazır Yemek’i kurduk. 2003’te de Karaköy’de bir yer çıktı karşımıza; Ali Ocakbaşı’nı açtık, çok popüler oldu. Sonra Amsterdam’da açtık üç tane oldu. Ardından farklı markalar tasarladık ve sushi, meyhane, burger zinciri, steakhouse’lar açtık. Yurt dışında da büyümeye başladık. Sonunda Köşebaşı’nın diğer ortaklarından hisselerini aldık, 2019’da babam da ‘alın artık ne yaparsanız yapın’ dedi. Şu anda 12 tane Köşebaşı var. Babam artık 65 yaşında ama şükür sağlıklı ve restoranları gezer, görünür. Bütün işleri Aziz Ebay Holding altında topladık. Sivas’ta iki tane güneş enerjisi santrali kurduk. Tükettiğimiz kadar enerji üretiyoruz. Fazlasını da sisteme satıyoruz. Ciromuz bu sene 2,5 milyar lira olacak gibi görünüyor. Çalışan sayımız da 1.800 kişiyi aştı.”
Tabakta kalanları, kedi-köpek maması ve gübre yapıyoruz
Okan Akkaş, bir de çok özel bir sosyal sorumluluk projesi geliştirdiklerini belirtiyor. 2019’da Sorumlu Restoran Hareketi başlattıklarını söylüyor ve şöyle özetliyor: “Ferhatpaşa’da bir kompost tesisi kurduk ve restoranlarımızdan çıkan yemek artıklarını ‘elektrikli araçlarımızla’ toplayıp tesise götürüyoruz; kedi ve köpekler için mama, doğa için organik gübreye dönüştürüyoruz. Bizde yemek yesin yemesin önemli değil, bir yerde bir kediyi köpeği doyurmak isteyen vatandaşlarımız herhangi bir restoranımızdan ücretsiz olarak mama alıp götürebilir. Şu anda 4 bin hayvanı doyuracak kadar mama çıkıyor. Bu proje kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden Beltur ile de anlaştık, proje genişliyor. Kompost gübrelerle de kadın çiftçilerimizin üretimlerini destekliyoruz.”