Ülkeler ve şirketler kendilerine hedef koyar.
Bunda maksat, tüm ilgili tarafların faydalanacağı yeni bir ortama ulaşmaktır. Ülkeler için daha yüksek milli gelir, şirketler için daha yüksek kâr.
Tabii hedefler milimi milimine tutturmak için değil, yol almak için koyulur. Arada revize edilir, yükseltilir ya da düşürülür.
Enerjide de hedefler koyulur. Mesela 2023 için 500 milyar kWh elektrik talebi hedeflenirken, bugün bu rakam 350 milyar kWh seviyelerinin altında. Nedenleri uzun.
Bir de projeler vardır. Geliştirenler ya da uygulayıcılar bunu büyük bir heyecanla açıklarlar. Peki sonra ne olur?
Eğer tamamlanmışsa yine aynı heyecanla açıklarlar, duyururlar. Peki kimler? Hedefi koyan siyasiler, bürokratlar, şirketler vs.
Türkiye’de enerji altyapısında modernizasyon konusunda da pek çok proje geliştirilmiştir. En genel hedeflerden biri iletim ve dağıtım şebekelerinin akıllandırılmasıdır. Ne kadar yol alındığının açıklanmasında fayda var. Zira vatandaşın ödediği elektrik faturasının içinde iletim dağıtım bedeli ciddi bir yekûn teşkil ediyor ve paralarının nereye gittiğini onlara birinin söylemesi lazım.
Bir de elektrik üretim altyapısına dair hedefler var. Örneğin şu anda 90 bin MW seviyesindeki kurulu gücün 2023’te 120 bin MW’ye çıkarılacağı söyleniyordu. Bu gidişle biraz zor, yakında revize edilmesi şaşırtıcı olmaz.
Ayrıca bazı tekil projelere dair modernizasyon projeleri de vardır. Onları hayata geçirmek de bir hedeftir.
Keban HES’in modernize edilerek kurulu gücünün 1330 MW’den 1600 MW’ye çıkarılmasına dair bir proje vardı örneğin. Bu sayfalarda tam iki buçuk yıl önce anlatılmış. Peki ne olmuş? 8 üniteden sadece biri bugüne kadar proje kapsamında modernize edilmiş. Ya diğerleri? Net bilgimiz yok ama negatif duyumlar var. İlk ünitenin geliştirilmesine dair çalışmalar bırakın kapasite artışını, teorik kapasitenin de altına inilmesi ile sonuçlanmış.
Aslında ben buna inanmak istemiyorum. Ama bu vesileyle EÜAŞ yetkililerini bu konuda hızlanmaya, projenin geldiği aşama konusunda da bilgi vermeye davet ediyorum.