Türkiye’nin köklü bilgi kaynaklarından İSO-500; sanayi konusunda bize önemli mesajlar veriyor. İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan; Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu- 2019 araştırmasını sunarken, şimdinin borcuna ve geleceğin umuduna işaret ediyor.
İSO 500’deki kuruluşların ihracatı %2,4 artarken, katma değerdeki yüksek teknoloji yoğunluklu payı %6,9’a yükseldi. İstihdam %1, Ar-Ge harcamaları da %150’nin üzerinde arttı. İSO-500’de Ar-Ge’nin payının binde 5’ten %1’e yükselmesi umut verici.
Ancak finansman giderleri karlılıkta belirleyici olmayı sürdürmüş, kaynak yapısındaki bozulma devam etmiş ve toplam borçların payı 1,4 puan tırmanmış. Bu da sanayiciyi; kendine gerek kaynak temini ve gerek üretim kalitesi üzerinden yeni ve farklı bir yol arayışına yöneltiyor.
Başkan Bahçıvan’ı dinliyoruz; “Orta- yüksek ve yüksek teknolojinin katma değerdeki payı ilk kez %30,4’e çıktı. Bunun savunma ve havacılık sanayi sektörlerinden kaynaklandığı düşünülüyor. Ama araştırmanın acı gerçeği şu; sanayici borçla yaşamak zorunda…"
Peki, bu borcu çevirmek nasıl mümkün? Bahçıvan; bunun için düşük faizlere ihtiyaç duyulduğu ve yüksek faizle mücadelenin hafife alınmaması gerektiğini belirtiyor.
2019 kolay bir yıl değildi. Kur dalgalanmaları, sınırlı ticaret ve korumacılık rüzgârlarına rağmen sanayici zorlu mücadele verdi. Ancak görünen şu ki kazanç borca yetmiyorsa, her ne yapıyor isek; yavaş yavaş acele etsek iyi olacak.
AR-GE EVET AMA BİZE FAZLASI GEREK
Araştırma ve geliştirme… Finansman önemli ise Ar-Ge, hayatidir. Özellikle Ar’dan ziyade GE, yani geliştirme, küresel rekabette daha belirleyici olacak. İSO verilerine bakıyor, buna dair ilginç gelişme gözlüyoruz.
Ar-Ge yapan kuruluş sayısı 276’dan 267’ye gerilemesine rağmen Ar-Ge harcamaları %150’yi aşıp 10 milyar liraya yaklaşmış. Evet, ama bize daha fazlası lâzım…