Lise ve eğitim enstitüsü öğrencilik yıllarında hayranlıkla izlediğim insanlar vardı: Mübeccel Kıray, ODTÜ’de sosyoloji dersleri veriyordu. O dönemde Karadeniz Ereğlisi’nde demir-çelik tesislerinin kuruluşunun, küçük bir kasabada yarattığı sosyo-ekonomik ve politik değişmelerin izini süren çalışmaları ilgiyle izlenirdi. Kemal Kurdaş, ODTÜ’nün rektörüydü. Bozkırda bir bilim odağının kuruluşuna katkı yaptığı kadar, başkente nefes aldıracak ormanlık alanın geliştirilmesine katkılarını hayranlıkla izliyordum. Bir de hukuk mantığı ve anlatım gücüyle öğrencilerine rol modeli olmuş Mümtaz Soysal vardı; YÖN dergisindeki yazılarını okumak için derginin elime ulaşacağı günü iple çektiğimi anımsıyorum.
Yaşamımın büyük şanslarından biri de Mübeccel Kıray’ la İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde birlikte çalışmak oldu. Doktora tezi yazmanın inceliklerini anlattığı derslerine katılıyordum. Yarım yüz yıla yakın bir zaman önce, derslerinde aldığım notlara bakıyorum:
· Yaşamı ciddiye almanın önemli sorumluluklarından biri kayıt tutmak, ölçü koymak ve karşılaştırmalar yaparak kendi konumunuzu belirlemektir.
· Bilimsel dergi izlerseniz, mesleki kariyerinizi sağlam temeller üzerine inşa edersiniz. Gazete ve dergi yazılarını okur, bir de küpür arşivi yaparsanız, zamanın ruhunu iyi kavrar, dünü net anlar, bugünü etkin yönetir, yarını sağlıklı temeller üzerinde yükseltirsiniz.
· Sağlıklı bir düşünce için mutlaka “varsayımlarınız” olmalı, onları sorgulamalı, tezlerinizi, antitezlerinizi sentezleyerek genellemeler yapmalısınız. Aklı kullanmanın yol ve yöntemleri vardır; düşünme öğretilebilir; metotlu çalışma öğrenmenin verimini artırır.
Anılarını okurken Bernard Lewis’ den okudum ki, Kanuni, sefer dönüşünde ülkenin varlıklarını kaydetmek, bir envanter oluşturma emrini vermiş. O dönemde gösterilen kayıt özeni, daha sonraki dönemlerde nedense aynı özenden yoksun kalmış.
Bugün kayıt için söylenenler
Günümüz dünyasında geçim örgütlenmesinin karmaşıklaşan örgütlenmesinde kayıt sistemi, varoluşun gerek şartlarından biri haline gelmiştir. Luc Du Brabandere, “Günlük konuşmada yazı, sözlü anlatımın izini muhafaza etmeye yarıyor. Ama sayılar söz konusu olduğunda, yazı sözlü olarak şekillendiriliyor. Yazı olmadan önce büyük sayıların ifade edilebileceği kelimeler yoktu” diyor.
Büyük verinin yeni bir nesne ve yeni bir iş yapmanın temel girdisi haline geldiği günümüzde yazı, yazının bize sunduğu kayıt potansiyellerini dikkate almadan hiçbir işimizi etkin ve verimli yapamayız.
Sözel kültürden yazılı kültüre geçiş, uygarlık tarihinin önemli kırılmalarından biridir. Yazı, insan doğasındaki dalgacı özün boşluklarını alır; daha sıkı ilişki ve etkileşim süreci yarattığı için geniş anlamda kaynakları verimli kullanmamızın çok önemli aracıdır.
Serdar Kuzu, Oksijen’ deki yazısında, “ Dört bir cepheden bilgi bombardımanına maruz kalıyoruz. Bu dönemde ortak derdimiz ‘unutkanlık’. Bunun mantıklı bir sebebi var. En az enerji ve çaba ile faydacı sonuca ulaşmaya programlı beynimiz doğal kapasitesini görmezden gelerek kayıt zahmetinden sürekli kaçıyor. Dahası bazen unutmak zihinsel sağlığımız adına doğal bir savunma refleksi kendini gösteriyor,” genellemesini paylaşıyordu.
Financial Times’in 130 yılı aşkın tarihinde en yüksek gazetecilik standardını koruduğunu söylüyordu genel yayın yönetmeni Roula Khalaf. Dijital teknolojinin yeni karar ve kurumlarına uyum için oluşturdukları iç yapılanmalarından birini de, “ Kendi içimizde ve okuyucularımıza karşı şeffaf olacağız. Haber merkezi deneyleri, üçüncü taraf tedarikçilerinden gelen ürünler de dahil olmak üzere mümkün olduğu ölçüde şirket içinde bir deftere kaydedilebilecek” diye belirtiyordu.
Rana Foroohar 20 Mayıs 2023 günü Financial Times’de Daron Acemoğlu ile söyleşesinde gazetenin iki ilkesine gönderme yapıyordu: Söyleşi için verilen yemeğin bedelini muhabirin ödemesi ve yapılan görüşmenin kayıt altına alma zorunluluğunu hatırlatıyordu.
Nour Keily ve Eli J.Finkel’ın Harvard Business Review’de ortak yazılarında, Harvard Business School’un sınıfın arka kısmında oturan yazmanların sağladıkları düzenli raporlar aracılığıyla sınıftaki öğrencilerin cinsiyetleri, ulusal kökenleri bilgi verdiklerini belirtiyorlardı. Kellogg School of Management’ de ise konuk konuşmacıların cinsiyet bileşimine ilişkin verilerin izlendiğini açıklıyordu.
Kayıt işi ciddiye almaktır
Yapılan işin ciddiye alındığı, yüksek kalite standartlarına uygun iş yapmanın önemsendiği her yerde, her gelişmenin arka planında kayıt ciddiyeti var.
Toplumsal gelişmenin ardında bir dizi önemli “geçişler” var. Büyük kitleler geçişlerin ne kadar farkındaysa, alınan olumlu sonuçlar da o ölçekte artıyor.
· İnançtan düşünceye geçerek, aklı bir başka şeye emanet etmemek çok önemli. Düşüncenin kendini korumasının en etkin yolu da kayıtlı bilgi ve belgeye dayalı analızdır.
· Kulluktan yurttaşlığa geçerek, kendi kişisel haklarının farkında olmak ve sunmak da ciddibir sosyal gelişme ve beceri geliştirme göstergesi.
· Topluluktan topluma geçmek, hiç bilmediğimiz, bilme ve tanıma olasılığımız çok az olan insanlar için en iyiyi üretmektir. Herkes için en iyiyi üretme bilincine toplumun çoğunluğunu yükseltmeden topluluk aşamasında kurtulmak zordur.
· Taklitten yaratıcılığa geçerek, işimizi hüner haline getirmek; hünere akıl katarak yaratıcı yeniliklerle “nitelikli katma değer” aşamasına geçmek de çok önemli bir gelişmişlik ölçütüdür.
· İşlerimizi alışkanlık yönetmekten, analizle yönetmeye geçmek, ihtiyaçlardan hareketle, sağlıklı veriler üretilmesi, verilerin ehlileştirilmesi, işlenerek hayatın öz gerçeğine yakın kararlar üretilmesi de önemli bir gelişme dinamiğidir.
Günlük yaşamının faizi, kuru, borsası, enflasyonu, geliri elbetki önemli…Ama sağlıklı kayıt tutma, günlük yaşamı yönlendiren bütün etkenleri kontrol altına tutmanın aracı… Sözel anlatımın algı yönetiminden rahatsız iseniz kayıt konusunu gündeminize diri tutun.