Kavcıoğlu’nu Hisarcıklıoğlu mu yalnız bıraktı?

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın üçüncü enflasyon raporunu bir basın toplantısı ile açıkladı. Yılın ikinci çeyreğindeki gelişmeleri değerlendiren enflasyon raporuyla Merkez Bankası, yılsonu enflasyon tahminini yaklaşık 2 puan birden artırarak yüzde 12.2’den yüzde 14.1’e yükseltti.

Merkez Bankası yıllardır hemen hemen her enflasyon raporunda aynı şeyi tekrarlıyor. Herhangi bir yıla ait enflasyon tahmini 2 yıl öncesinde ilk kez açıklandığında yüzde 5 olarak ilan ediliyor. Bir yıl sonra tahminde radikal bir artış yapılıyor. Son yıla gelince de tahmin her çeyrekte adım adım iyice yükseliyor. Dolayısıyla rakamlar değişse de hikâyede değişen bir şey yok.

Ama toplantıda değişik olan bir şey de vardı. Başkan Kavcıoğlu, toplantı katılımcılarının önüne bu kez, yardımcılarını almadan tek başına çıktı. Ve adeta bu görüntü ile örtüşür bir şekilde konuşmasında enflasyonla mücadelede Merkez Bankası’nın yalnız kaldığını söyledi.

Kavcıoğlu, “'Bu konuda yalnız kaldık derken, sahada vatandaş, odalar, kurumlar, firmalar anlamında bunun çok net şekilde içselleştirilmesi ve bu konuda herkesin mücadele vermesi gerekiyor. Merkez Bankası, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı olarak müthiş bir mücadele vermeye çalışıyoruz. Odalara çok büyük görev düşüyor. Onların enflasyon konusunda biraz daha mücadeleci olmasını, firmaların daha duyarlı daha makul oranlarda zamlar yapmalarını özellikle rica ediyoruz” dedi.

Merkez Bankası’nı yalnız bırakanlar firmalar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile onun çatısı altındaki odalar ve bir de vatandaş imiş.

Enflasyonla mücadelede ekonominin “yapısal hastalıkları” dururken ekonomi aktörlerinin “davranış bozuklukları”na odaklanmak ne kadar doğru bir politika ayrı bir tartışma konusu ama Kavcıoğlu’nun bu ifadelerle muhatap aldığı kesimlerden pratik olarak ne yapmalarını beklediğini anlamak da zor.

Örneğin vatandaş ihtiyacı olan bir mal ve hizmeti almaktan mı vaz geçmeli ya da süpermarket kasasında etiket fiyatını kabul etmeyip tartışmaya mı girişmeli? Bir perakendeci, kendi maliyetleri böyle hızla artarken zararına satış mı yapmalı?

Örneğin TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, rekabet yasalarını bir tarafa bırakıp her sektörde firmalar arasında fiyat anlaşmaları mı organize etmeli? Ya da fiyat artış sınırları ilan ederek üstüne çıkan üyelerine ceza mı kesmeli? Veya TOBB’a sivil bir zabıta misyonu yükleyip soğan depolarına baskınlar mı düzenlemeli?

Bu yaklaşımın gariplikleri bir yana Kavcıoğlu’nun Merkez Bankası Başkanı olarak hissettiği ve dile getirdiği yalnızlık tesbiti doğrudur, gerçektir.

Ancak bir merkez bankasının kendini yalnız hissetmesinin ve yalnız kalmasının asıl kaynağı, verdiği sinyallerin vatandaşlar ve piyasa aktörleri tarafından kaale alınmamasıdır. Bir merkez bankasının piyasaları yönlendirmedeki en büyük silahı itibarı, sözüne ve politikalarına olan güven, bu politikaların istikrarına olan inançtır. Bir merkez bankası bu etkisini yitirmişse, verdiği sinyaller bir işe yaramaz ve piyasa aktörlerini etkileyerek yönlendirici bir rol üstlenemez. Bir merkez bankası, işte böyle yalnız kalır.

Vatandaştan esnafına, bankacısından holding yöneticisine hiçbir kesimin Merkez Bankası’nın kararlarını bağımsız aldığına inanmadığı, herkesin Merkez Bankası’ndan gelen sinyale değil de Beştepe’den gelecek sinyale baktığı bir ortamda Kavcıoğlu’nun yalnızlığını giderecek kişi Hisarcıklıoğlu olamaz.

Tüm yazılarını göster