Katma değerli turizm için özgün marka öyküleri gerekiyor

Fatoş KARAHASAN Markalar & İçgörüler

Yoğun aşı programlarının da yardımıyla, önümüzdeki yaz aylarında COVID-19 pandemisinin kontrol altına alınacağı hakkındaki umutlar artıyor. Türkiye’ye uçuş kısıtlamalarının kalkmasıyla da başta Bodrum, Antalya, Alanya, Çeşme, Kuşadası gibi önemli merkezlerimize yüksek bir talep olacağı öngörülüyor.

Pandemi dünyanın her yanında turizmi derinden etkiledi. Bu dönemde, seyahat edenlerin beklentilerinde de değişimler oldu. Güvenlik, hijyen ve özel hizmet beklentileri arttı. 2020 Mart ayından bugüne, ülkemizde Turizm Bakanlığı, Sivil Toplum kuruluşları ve işletmeler pandeminin başından beri soruna büyük bir ciddiyetle yaklaştılar. Yiyecek-içecek ve konaklama sektöründeki kuruluşlarımız en yüksek standartları yakalamak için büyük emek harcadılar. Türkiye, gelişmiş altyapısı ve eğitimli personeliyle hazır durumda bekliyor.

Trendlere bakacak olursak, kısıtlamaların kalkması sonrasında üst gelir grubuna yönelik markaların önemi artacak. Bu yüzden, sadece kitle turizmine değil, marka değeri yüksek tesislere ihtiyacımız var. Avrupalılar başta olmak üzere, özel deneyim talepleri olan ziyaretçilere çekici gelmek için renkli ve çekici marka öyküleri yaratmalıyız.

Bu bağlamda, lüks hizmet alanında LXR Hotels&Resorts’un yaklaşımı turizm yatırımcılarımız için çok değerli bir çerçeve sunuyor.

LXR Hotels & Resorts, küçük ve özel bir koleksiyon. Londra, Dubai, Kyoto-Japonya, Las Vegas, Seyşeller, Kalifornia-Santa Monica; Anguilla ve Bodrum gibi çok farklı bölgelerdeki özel konumlara sahip lüks binalardan oluşan bir zincir. Otellerin hiç biri diğerine benzemiyor. Her tesis kendi yerel kültürünü yansıtıyor. LXR Hotels & Resorts, Hilton’un bir parçası. Dolayısıyla her işletme, Hilton Enterprise’ın gücünden ve ödüllü Hilton Honors programından yararlanma imkanı bulunyor.

Bodrum’da bir denizkızı

Geçtiğimiz hafta LXR Hotels & Resorts Marka Başkanı Faisal Jaffer Türkiye’ye geldi. Jaffer, Susona Bodrum Genel Müdürü Funda Eratıcı, Hilton Otelleri Ticari Direktörü Ferah Diba Yağan, Malva ve Frankie Beach Club markalarının yaratıcısı Kaya Demirer eşliğinde Susona Bodrum’da yeni sezon açılışı için düzenlenen basın toplantısına katıldı. Faisal Jaffer, farklı ülkelerdeki LXR otellerinin her birinin kendisine ait öyküsünü ve grubun hizmet anlayışı hakkında bilgi verdi.

Jaffer, ismini bir deniz kızından alan Susona’nın öyküsünün “Tesisteki zeytin ve mandalina ağaçlarının, Ege’den esen rüzgarın, sürdürülebilir malzemelerden oluşturulmuş yalın ve şık tasarımlı odaların, yerel lezzetlerle oluşturulan özel menüler ve kişiye özel hizmet anlayışıyla” yazıldığını anlattı. Bodrum’un gelecekte daha da ön plana çıkacağını vurguladı.

Hilton Otelleri Ticari Direktörü Ferah Diba Yağan Bodrum’a duyulan ilgi, Bodrum’un dünyada öneminin arttığı ve lüks markaların bu yüzden Bodrum’u tercih ettiklerini ifade etti. Bodrum’un sunduğu deniz, güneş ve eğlence imkânlarının yanı sıra, sahip olduğu kültürel mirasın lüks turizm yatırımcılarına cazip geldiğine dikkat çekti.

Kişiye özel hizmet sunmanın önemi

Susona’nın deneyimli Genel Müdürü Funda Eratıcı, yüksel standartlarda hizmet sunmak için işveren markasının önemini bilen bir yönetici. Mutlu çalışanlar mutlu misafirler ilkesiyle, Susona Bodrum’da çalışanlar güleryüzlü ve çok süratli bir biçimde hizmet veriyorlar. Tesiste en yüksek hijyen standartları uygulanıyor.

Funda Eratıcı sürdürülebilir turizm yaklaşımının kendileri için çok önemli olduğunu ve otelin her noktasında yerel dokuya ve çevreye uyumlu adımlar attıklarını vurguluyor.

Susona Bodrum’da yer alan Malva ve Frankie Beach Club markalarının yaratıcısı Kaya Demirer, gastronomi alanında ülkemizin yetiştirdiği en bilgili yatırımcılardan birisi. Demirer’in verdiği bilgiye göre, Susona’daki tüm menülerde mevsiminde ve yerel ürün kullanılıyor. Bölgesel tadlara yeni yorumlar getiren Malva ve Frankie şefleri, özel deneyimler arayan ziyaretçiler için Türk mutfağının modern yorumlarını sunuyorlar.

Çekici marka öyküleri için işini tutkuyla yapan yöneticiler, yerel kültüre sahip çıkan yatırımcılar, küresel düşünen iş ortakları, doğaya saygı duyan tasarımcılar ve mutlu çalışanlar gerekiyor. Bu ögeler birleşince ortaya Susona gibi bir model çıkıyor.

Hayat Holding pandemide hız kesmedi, 1.1 milyar dolarlık yeni yatırım açıkladı

Evony, Molfix, Molped, Bingo, Papia gibi markaların üreticisi Hayat Kimya ve ağaç bazlı panel sektörünün lideri Kastamonu Entegre’yi bünyesinde barındıran Hayat Holding, pandemic döneminde yatırımlarını kesmedi. Tam aksine, küreselleşme çalışmalarına aralıksız devam etti. Geçtiğimiz günlerde de başta Türkiye olmak üzere Ortadoğu, Afrika ve Asya ülkelerinde toplamda 1.1 milyar dolarlık yatırımlarını açıkladı.

Önümüzdeki dönem için yeni bir kurumsal kimlik çalışması hazırlayan kuruluş, geçtiğimiz günlerde faaliyet gösterdiği ülkelerdeki çalışan ve iş ortaklarından oluşan 22 bin kişinin katılımıyla dijital bir lansman gerçekleştirdi.

Bu lansman öncesinde düzenlenen basın toplantısnda konuşan Hayat Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İcra Kurulu Başkanı M. Avni Kiğılı kurumsal kimlik değişiminin gerisindeki felsefeyi şu cümlelerle açıkladı: “Tüm dünyaya şirketin ana değerleri olan girişimcilik, azim ve cesaret, aidiyet, açık fikirlilik, adalet ve dürüstlük, insana ve doğaya saygı temellerinden bir adım bile sapmadan, ürettiğimiz faydayı gezegenimizin en uzak köşelerine kadar ulaştırabilmeyi bir taahhüt olarak benimsediğimizi duyurmak istiyoruz”

3600 kişilik ek istihdam

  1. Avni Kiğılı, bu anlayışın uzantısı olarak pandemi koşullarına rağmen, hem Türkiye hem de dünyadaki yatırımlarına hız kesmeden devam ettiklerini söyledi. Kiğılı, “Yeni çehremizle yatırımlarımızı tam gaz sürdüreceğiz. Salgının başlangıcından bu yana, 1,1 milyar dolar yatırım kararı aldık. Tüm kısıtlamalara, kapanmalara ve seyahat zorluklarına rağmen 2020’nin ilk çeyreğinden bu yana ilk 400 milyon dolarlık yatırımımızı başarıyla tamamladık. 700 milyon dolarlık yatırımlarımız için de düğmeye bastık.” diye konuştu.

Tüm bu yatırımların istihdama da katkı sağladığını ifade eden Avni Kiğılı, “Pandeminin başından bu yana 2000’i aşkın ek istihdam oluşturduğumuz gibi, yeni yatırımlarımızla da 1600 kişiye daha iş olanağı sağlamış olacağız” dedi.

Yaşam mücadelesi veren 132 bin çocuk için UNICEF’e bağış

Hayat Holding, lansmana katılım sağlayan 22 bin kişi adına, dünyadaki çeşitli çatışma bölgelerinde açlık ve hastalıkla mücadele eden 132 bin çocuğa umut olacak “Hayat Destek Paketleri” bağışladı.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF’e bağışlanan paketlerde bulaşıcı hastalıklara karşı koruyucu aşılar, tedavi edici gıdalar ve temiz su tabletleri yer alıyor. Hayat Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Avni Kiğılı, “Lansmanımıza katılarak, hayatta kalma mücadelesi içindeki çocuklara ulaşacak yaşamsal bir desteğe vesile oldunuz” diyerek tüm katılımcılara teşekkür etti.

Jotun YeşilAdımlar 5. yılında

Jotun YeşilAdımlar projesi 2017 yılından beri devam eden bir çalışma. Proje beşinci yılında, ecoDrone ile tohum topu atışları gerçekleştirerek, çalışma yapılması bakımından zorlu olan bölgelere ulaşılacak.

Jotun YeşilAdımlar projesinin online olarak gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Jotun Türkiye Pazarlama Müdürü Merve Ergün 2021 hedeflerini şu cümlelerle özetledi: “Ağaçlandırılması gereken ama ulaşılması zor alanlara ecoDrone aracılığıyla tohum topu atışı yaparak toprakla buluşturuyoruz. Bu projemiz kapsamında 250 bin adet tohum topunun; global iklim kriziyle mücadele etmek amacıyla ormanlaşmaya elverişli, ulaşılması zor alanlarda atışını gerçekleştirerek, doğaya katkı sağlıyoruz. Ayrıca Jotun YeşilAdımlar uygulamamız üzerinden de adım atarak veya günün sorusunu yanıtlayan herkes projemize destek olabilecek. Ancak bu projenin başka güzel bir tarafı daha var. Bu yıl projemizle hem doğaya hem de iklim krizi kaynaklı ekonomik olarak dezavantaja uğramış kadınlara destek oluyoruz. ecording tarafından belirlenen ekonomik olarak dezavantaja uğramış kadınlar ile birlikte tohum toplarını üreterek onların da istihdama tekrar katılımını sağlayarak eşitsizliklerin azaltılması ile de mücadele ediyoruz. Bunun için ayrıca mutluyuz”

Kadın istihdamına katkı

Jotun, Ekim ayında, Mersin’in Silifke ilçesinde 250 bin Toros Sediri ve Kızılçam tohum topunu toprakla buluşturacak. Projenin ikinci etabı için Aralık ayında Orman Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen, ulaşılması zor alanlar üzerinde ilerlenecek.

10 dakikada 2 bin 500 adet tohum topu atışı gerçekleşen projede Jotun YeşilAdımlar uygulaması üzerinden de her 1000 adım için ya da günün sorusunu bilenler adına ağaçlandırılması gereken alanlara ecoDrone ile 1 adet tohum topu atışı yapılarak toprakla buluşturulacak.

Jotun YeşilAdımlar ecoDrone Tohum Topu Atışı sayesinde her bir uçuşta 3 kilometrekarelik alanda ekim kabiliyeti sayesinde ulaşılması zor alanlarda çalışma yapılacak. Böylece, tohum toplarını hazırlayan kadınlara destek olunarak kadın istihdamına katkı sağlanacak. 250 bin tohum topu atışıyla Türkiye’nin belirli bölgeleri yeşillendirilerek doğaya kazandırılacak.

Tüm yazılarını göster