Karşımızda mahşerin 3 atlısı var: Fahiş kira, ek gümrük ve artan işçilik

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

BİRLEŞMİŞ Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, üyeleriyle her ay düzenli yaptıkları anketin sonuçlarını gösterdi:

-          Tomografi elimizde. Her ay perakende sektörünün nabzını tutuyor, durumu görüştüğümüz ekonomiden sorumlu bakan ve bürokratlarla da paylaşıyoruz. Ayrıca, sıkıntılarımızı, talepleri elimizdeki tomografiye bakarak dile getiriyoruz.

Anket sonuçlarından şu veriye dikkat çekti:

-          Alışveriş sıklığı azaldı. Sepet ortalaması düştü.

Üyelerinin ankete yanıt verme titizliği ile ilgili şu ayrıntıyı paylaştı:

-          Geçmişte “İşler nasıl?” diye sorardık. Şimdi ciro anketi de yapıyoruz. Pandemiye kadar aldığımız yanıtlardan çıkan sonuçlarda sapma oranı yüksekti. Pandemiyle birlikte daha sağlıklı veriye ulaşır olduk.

Anket sonuçlarının tutarlılığı ile ilgili şu referansa işaret etti:

-          Anketimizden çıkan sonuçlar, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verileriyle neredeyse örtüşüyor. BKM, tüm perakendenin verisine ulaşıyor. Biz sadece kendi üyelerimizle anket yapıyoruz.

BMD’nin üye sayısının 509 olduğunu bildirdi:

-          Eren Holding ve TAB Gıda yeni üye oldu. BMD çatısı altındaki markaların toplam 60 bin dolayında mağazası var. Anketimize her ay üyelerimizin en az yarısı katılıyor, yanıt veriyor.

Son anketten kiralarla ilgili çıkan sonucun altını çizdi:

-          Anketimize katılanların yüzde 89’u, “Fahiş kira artışı talepleri var” diyor. AVM’lerde süresi dolmadan kira artışı isteme oranı yüzde 71 düzeyinde. “Sabit + ciroya bağlı” şeklinde olan yerlerde bile 6 kata varan kira artışı talepleri ile karşılaşıyor üyelerimiz.

Anketlerin yanı sıra üyelerle sık sık bir araya geldiklerini belirtti:

-          Fahiş kira artış talebi sıkıntısı sadece AVM’lerde değil, cadde mağazalarında da yaşanıyor. Özellikle 5-10 yıllık kiracılar üzerinde büyük baskı var.

BMD üyelerinin profili üzerinde durdu:

-          Üyelerimizin büyük bölümü gıda dışı ürünler satıyor. Yani, tüketicinin sıkıntılı dönemlerde vazgeçebileceği ürünler.

Gümrükte referans fiyat uygulamasına vurgu yaptı:

-          Bu uygulama da üyelerimiz için maliyet artıran unsura dönüştü.

Perakende sektörünün mevcut durumunu şöyle özetledi:

-          Karşımızda mahşerin üç atlısı var:

Fahiş kira artışı Artan işçilik Gümrükte referans fiyat eklenmesi

Sektörde fiyat düzeyi ile ilgili şu saptamayı ortaya koydu:

-          Maliyetler ister istemez fiyatlara yansıyor. Bu durumda fiyatlar turistlere bile pahalı geliyor.

Perakende sektörünün istihdamını anımsattı:

-          Ekonomi yönetimi enflasyonu indirmek için talebi daraltmayı benimsiyor. Bu durumda perakende sektörünün giderleri kısması gerekiyor. Ancak, giderler kendi başına kısılamıyor. Destekleyici düzenleme ihtiyacı doğuyor. Bakın, 60 bin mağaza 400 bin kişi istihdam ediyor.

AVM’lerdeki “sabit gider” sorununa da değindi:

-          “Sabit gider”lerle ilgili davalarda patlama yaşanıyor…

Bazı markaların İstanbul’daki mağazalarından “dünya rekoru” çıksa da perakende sektörünün “tomografisi”ne sıkıntılı görüntü, sancılı detaylar yansıyor…

Ekonomi yönetiminin her ay çıkan “perakende tomografisi”ni dikkatli inceleyip, sıkıntıları aşmaya dönük planlar yapması gerekiyor…

Referans fiyat ciddi maliyet artırıcı etki yapıyor

BİRLEŞMİŞ Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, BMD Genel Sekreteri Levent Yalçın ve danışmanı Yıldırım Özcan’la birlikte sohbet ederken “referans fiyat”la ilgili şu örnek hesabı yaptı:

  • Normalde yurt dışından alış değeri 3 dolar olan bir ürünün gümrük vergisi yüzde 30 diyelim.

  • Bu ürüne 10 dolar referans fiyat uygulanınca gümrük vergisi 3 dolara çıkıyor.

  • Bu ürüne 1 dolar da KDV uygulanıyor. Yalnız, 30 cent mahsup ediliyor.

  • Bu durumda vergisi 3.70 doları buluyor.

  • Referans fiyat 3.5 kat mı olur?

Ardından ekledi:

-          Yerli üretimi koruyalım derken, referans fiyat iyiden iyiye maliyet artıran noktaya geldi.

Twigy Terteks Yönetim Kurulu Başkanı olan Sinan Öncel, kendi sektöründeki durumu paylaştı:

-          Dünyanın en yüksek ayakkabı vergilerinden birisi Türkiye’de uygulanıyor.

Honda’da motosiklet pazarlamada işe girince annem 3 gün ağlamıştı

HONDA Türkiye Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer, geçen hafta danışmanı Yusuf Soylu ile gazetemizi ziyaretinde Hakan Güldağ ve Aysel Yücel’le birlikte gerçekleşen sohbetimizde motosikletle ilgili ülkemizdeki algıya işaret etti:

-          Motosiklet satışları 2023 Ocak-Kasım döneminde 881 bin adetle rekor kırdı ama hâlâ“tehlikeli” algısı aşılabilmiş değil. Motosiklet kullanılmasını “tehlikeli” görenlerin sayısı oldukça yüksek.

Honda Türkiye’de işe başladığı günleri anımsadı:

-          Honda Türkiye’de 2002’de motosiklet satış bölge müdürü olarak göreve başlamıştım. Annem motosiklet bölümünde çalışmaya başladığımı öğrenince 3 gün ağlamıştı.

Aradan 4 yıl geçtikten sonra, 2006 yılında annesini motosikletiyle Sapanca’ya kahvaltıya götürdüğünü belirtti:

-          Annem zamanla motosikleti sevdi. Sapanca’ya giderken arada kaskıma tıklayıp, “Bu motosiklet bu kadar mı hız yapıyor?” dediği oldu.

Motosiklet Endüstri Derneği’nin (MOTED) bir araştırmasına değindi:

-          MOTED’in yaptığı araştırmaya göre motosiklet sürücülerinin kurallara uymama oranı yüzde 80’i buluyordu.

Araştırmadan şu çarpıcı veriyi paylaştı:

-          Motosiklet kullanıcılarının yüzde 65’i, “Ben kurallara uymuyorum” demişti.

Araştırmanın verdiği mesaj şu:

  • Kurallara uyuldukça motosiklet kullanmanın “tehlikeli” algısı azalacak…

‘Barış İpeği’ ilham verdi, ‘EkoDoku’ modeli oluştu

IC Holding ve IC İbrahim Çeçen Vakfı’ndan gelen yeni yıl paketinden çok anlamlı ürünler ile bir mektup çıktı:

  • Gelenekten geleceğe…

  • IC Holding ve IC İbrahim Çeçen Vakfı olarak, 6 Şubat depremleri sonrası afet bölgesinde bir yandan acil ihtiyaçların karşılanması, yaşam alanlarının oluşturulması için çalışırken, bir yandan da göçle mücadele ve kültürel mirasların geleceğe taşınabilmesi için çalıştık.

  • EkoDoku ile bu esnada tanıştık. İyi ki de tanıştık.

  • Bir “Sürdürülebilir Yaşam Kooperatifi” düşünün. Öyle bir kooperatif ki, geleneksel zanaatlarımızı doğa ile el ele, en barışçıl haliyle geleceğe taşısın.

  • Öyle bir tasarım ve üretim süreci olsun ki ilhamını doğaya zarar vermeden, “Hatay Sarısı” adlı sarı koza ören endemik ipek böceğinin yaşam döngüsüne saygı göstererek, sürdürülebilir, doğal ve etik ipek üretim modeli olan “Barış İpeği”nden alsın.

  • Böylece doğa ve insan el ele verdiğinde, kültürel miraslarımızın nasıl da uyum içerisinde geleceğe taşınabileceğinin göstergesi olsun.

  • EkoDoku, Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları çerçevesinde yoksulluğun azaltılması, insana yakışır iş olanakları, cinsiyet eşitliği, sorumlu üretim ve tüketim anlayışıyla, iklim krizinin etkilerinin azaltılması için döngüsel ekonomi yaklaşımı ile çalışan bir kadın girişimidir.

Mektubun ardından “EkoDoku”nun web sitesinden kuruluş öyküsünü okudum:

  • EkoDoku Sürdürülebilir Yaşam Kooperatifi’nin kuruluş öyküsü 2017’de Kooperatif Başkanı Esra Üzel Yüncüler, Alev Aydın Yavuzcan, Ayşen Sema Tekin ve Tuba Üzel’in katkılarıyla“Sürdürülebilir Tekstil Moda ve Tasarım Merkezi”nin Hatay’a açılması sürecinde başladı.

  • Bu süreç dünyada “Şiddetsiz İpek” veya “Barış İpeği” olarak bilinen yöntemin Türkiye’de uygulanması için bilimsel araştırma zeminine taşınması ile ivme kazandı.

  • EkoDoku’nun Üretim Direktörü Emel Duman’ın “böcek boğma işlemi yapmadan” ipekböceği yetiştiriciliği ve ipek ipliği üretimi, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi (BAP) kapsamında bilimsel çalışmayla desteklendi.

  • EkoDoku, Esra Üzel Yüncüler öncülüğünde 25 Mayıs 2021’de Ankara merkezli olarak kuruldu. Aralık 2021’de Hatay şubesi açıldı.

Tüm yazılarını göster