2012 yılında küresel boyutta 13.3 trilyon dolar olan sürdürülebilir yatırımların; 2014 yılında neredeyse 2 kata yakın bir artışla 21.4 trilyon dolara; 2018’de 30.7 trilyon dolara, 2019 başında ise 31 trilyon dolara ulaştığını yazmıştık geçen hafta. Sürdürülebilir yatırımların ana akım olmaya başlamasında bankaların rolü çok belirleyici.
Geçtiğimiz mart ayında yayımlanan ve bankaların, küresel ölçekte fosil yakıtlara aktardığı finansmanı ortaya koyan “Bankalar İklim Değişikliğini Finanse Ediyor” Raporu, Paris Anlaşması’nın Aralık 2015’teki kabulünden bu yana, 35 küresel bankanın fosil yakıtlara toplam 2,7 trilyon doların üzerinde finansman aktardığını ortaya koymuştu.
Rapora göre, fosil yakıt finansmanında JPMorgan Chase, Wells Fargo, Citi ve Bank of America gibi büyük ABD bankaları ilk sırada yer alıyor ve bu dört bankanın verdiği fonlar, 35 büyük küresel banka tarafından sağlanan fosil yakıt finansmanının yüzde 30’unu oluşturuyor.
Citigroup CEO’su Michael Corbat’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ise, bankanın tam anlamıyla bir U dönüşü yaptığını ortaya koyar nitelikte. Corbat’ın sözleri oldukça iddialı: “Karbon emisyonlarını azaltmayan ve fosil yakıt endüstrisini desteklemeye devam eden müşterilerimizle ilişkimizi sonlandırmamız gerekiyor. Müşterilerimizle açık bir şekilde konuşmamız ve karbon emisyonlarını azaltmak için ihtiyaç duydukları konularda onlara cesaret vermemiz gerekiyor.”
Corbat, Citi’nin fosil yakıtlardan çıkması gerektiğine yönelik çağrıların haklı olduğunu kabul ediyor. Global ekonominin petrol ve doğalgaza bağımlı olmaya devam ettiğini ifade eden Corbat, aslında bu U dönüşünün o kadar kolay olmayacağını ifade etse de, yeşil dönüşüm için çalışmaya hazır oldukları sinyalini veriyor.
Citigroup, geçtiğimiz ay, kredi portföyünün karbon ayakizini ölçeceğini ve bunu açıklayacağını taahhüt etmişti. Banka aynı zamanda 2025 yılına kadar 250 milyar dolarlık sürdürülebilir finansman sağlamayı hedefliyor.