İBRAHİM YAMANER
Ticaret Başmüfettişi
Ticaret Bakanlığı’nın 23 Eylül 2024 tarihli duyurusundan, Reklam Kurulu toplantısının ana gündemini dünyada karanlık ticari tasarımlar olarak bilinen aldatıcı ticari tasarımların oluşturduğu anlaşılmaktadır. Bakanlığın geçmiş yıllardaki duyurularından da meselenin yeni olmadığı, kaynak gösterilebilecek Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) 2022 yılında yayımladığı raporunda da (Dark commercial patterns, Ekim/2022, No.336), “Karanlık (Ticari) Tasarımların”; çoğunlukla çevrimiçi kullanıcı ara yüzlerinde bulunan ve tüketicileri genellikle çıkarlarına en uygun olmayan seçimleri yapmaya yönlendiren, aldatan, zorlayan veya manipüle eden uygulamalar olarak tanımlandığı görülmektedir.
Peki, bu tasarımlar karşımıza nasıl çıkmaktadır, görünüm biçimleri nelerdir dendiğinde, tam olarak sınıflandırmak ya da kategoriler altında toplamak zor olsa da, sıklıkla karşılaşılan örneklerinin şunlar olduğu söylenebilecektir:
- Tüketicilerin istedikleri abonelik paketini yükseltmeden satın alma işlemini tamamlamalarını zorlaştıran ara yüz tasarımlarının kullanılması
- Şeffaf kriterler ve sayısal veriler belirtilmeden belirli abonelik paketlerinin popüler olduğu yönünde yapılan vurgular
- Ücretsiz deneme fırsatlarının sunulması için tüketicilerden ödeme yöntemi bilgilerinin zorunlu olarak istenmesi
- Dijital ortamlarda tüketicilerin karar verme veya seçim yapma iradesini olumsuz etkilemeye yönelik, önceden seçili opsiyonların tüketicilere sunulması,
- Tüketicileri belirli tercihlere yönlendirmek için diğer seçeneklerin zorlaştırılması
- İşletmenin lehine olan seçeneklerin görsel olarak öne çıkarılması
- Bir işletmenin yararına olacak şekilde bir ayarın değiştirilmesi için tekrarlanan talepler
- Bir hizmeti iptal etmeyi zorlaştırma
- Bir anlaşmanın sona erdiğini gösteren geri sayım sayacı
- Tüketicilerin gizlilik ve çerez ayarlarına müdahale edilerek ayarların varsayılan olarak belirlenmesi,
- Açık rızaların şeffafça alınmadığı modellerin kullanılması suretiyle tüketicilerin kişisel verilerinin suiistimali
- Damla fiyatlandırma (satın alma sürecinin başında açıklanan fiyatın ardından ek ücretlerin, vergilerin veya masrafların kademeli olarak açıklanması) gibi yöntemlerle fiyat şeffaflığının azaltılması yoluyla, tüketicilerin en düşük fiyatı belirleme becerisinin engellenmesi
- Güncellenen üyelik sözleşmelerinde kabul etme seçeneğinin reddetme seçeneğine göre daha çok vurgulanması. Bu tür tasarımlarla bireysel olarak baş etmek gerçekten zordur. Çünkü araştırmalar gösteriyor ki bu tasarımlar bilişsel önyargılarımıza ve sezgilerimize sesleniyorlar. Her birimiz zaman zaman, karar verme aşamasında iken sahip olduğumuz alternatifleri değerlendirirken, durumun karmaşıklık düzeyini aza indirgemek amacıyla, basit yargılama süreçleri ile değerlendirme yapmamıza imkân tanıyan, sınırlı sayıdaki sezgilerimize güveniyoruz. Sanırım toplumumuz da, bizim kısa sürede ve pratik düşünme eğiliminde olmamızı önceliyor.
Hâlbuki şu açık ki, zihnimizde, içinde bulunduğumuz probleme ilişkin fazlaca bilgi biriktiğinde, bu bilgileri işlemekte zorlanabiliyoruz. Bir olaya dair dikkatlice ayrıntısıyla düşünmek için zaman olmadığı durumlarda, özellikle şans faktörünün yüksek olduğu ve nispeten önemsiz/ riski düşük olarak algılanan durumlarda, genellikle sezgilerimiz ön plana çıkıyor.
Sadece sezgilerimiz değil, ayrıca bir çalışmayı hak edecek öneme sahip olmakla birlikte, rasyonelliğe aykırı sonuçlar üreten bilişsel önyargılarımız da (aşırı güven, iyimserlik gibi) bu tuzaklara düşmemizi kolaylaştırıyor.
Özellikle kişisel verilere yönelik tasarımların zararını tam olarak kavrayamıyoruz. Çünkü hizmeti kullanmanın somut ve kısa vadeli yararı ile uzun vadede ortaya çıkabilecek potansiyel bir gizlilik kaybı arasındaki maliyeti- dengeyi değerlendirmek gerçekten kolay değildir.
Son olarak Ticaret Bakanlığı duyurusundan, Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle karanlık tasarımlara ilişkin düzenlemelerin uygulamaya konulduğu ve bu dürüstlük kurallarına aykırı işlemlerin “haksız ticari uygulama” olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır.