Dünya genelinde 30 sivil toplum kuruluşu tarafından hazırlanan Küresel Kömürden Çıkış Listesi’ni (Global Coal Exit List-GCEL) yayımlandı. Liste, kömür yatırımlarını genişletmeyi hedefleyen ve finans sektörü tarafından kara listeye alınması gereken 935 kömür şirketini ortaya koyuyor.
Listeyi yayınlayan 30 STK’dan biri olan Urgewald’ın Direktörü Heffa Schuecking “İklim konusunda acil durumundayız ve kömürün sonlandırılması her zamankinden daha acil ele alınması gereken bir konu. Finans sektörü, Paris hedeflerini gerçekleştirme konusunda ciddiyse, bankaların, yatırımcıların ve sigortacıların bu 935 şirketten uzak durması gerekiyor” diyor.
Kömür endüstrisi büyümeye devam ediyor
Her ne kadar günümüz ekonomisinde kömür geçerliliğini yitirmiş olsa da, 2020 Küresel Kömürden Çıkış Listesi, kömür şirketlerinin halen geleceğimizi mahvedebilme potansiyelini ortaya koyuyor. Öyle ki, Paris İklim Anlaşması’nın imzalanmasından bu yana, dünyadaki kömürlü termik santrallerin kurulu gücü 137 GW artmış durumda. Bu rakam, Almanya, Rusya ve Japonya’da işletmede olan kömürlü termik santrallerin kurulu gücünün toplamına denk geliyor. Bununla birlikte, 500 GW’ın üzerinde yeni kömürlü termik santral projesi planlama aşamasında bulunuyor.
Schuecking, “2020 GCEL’de listelenen şirketlerin yaklaşık yarısı genişleme eğiliminde. Veri tabanında yer alan 935 şirketin 437’si yeni kömürlü termik santral, yeni kömür madeni veya kömür taşınması amacıyla kurulan altyapı yatırımları gerçekleştiriyor. GCEL’deki şirketlerin 25’inden azı kömür üretimini ve tüketimini sonlandıracakları tarihi belirlemiş durumda. Topladığımız veriler, kömür endüstrisinin iklim gerçekliğiyle başa çıkmayı reddetmesinin korkutucu bir kanıtı niteliğinde” diyor.
GCEL ilk olarak Kasım 2017’de yayımlandı. GCEL’in veri kayıtlı kullanıcıları arasında 400’den fazla finans kurumu yer alıyor. 14 trilyon doların üzerinde finansal varlığı yöneten bu finansörler, kömür şirketlerini portföylerinden çıkarmak üzere GCEL’in üç kriterinden en az bir tanesini kullanıyor.
Çin, Türkiye için sürdürülebilir bir enerji ortağı olmalı
CAN Europe (Avrupa İklim Eylem Ağı) Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz, Türkiye’den birçok şirketin de hala kömür madenciliği ve kömürle çalışan tesislere yatırım yaptığına dikkat çekiyor. Katısöz’ün yorumları şöyle: "Küresel finans sistemi kömürden hızla çıkarken, Türkiye’ye yabancı yatırım girişini artırmak için düşük karbonlu yatırımları çekme politikalarına yönelmek ülke ekonomisinin faydasına olacaktır. Ayrıca Avrupa Yeşil Mutabakatı ile ülkelerin karbon yoğunluğunun ticaret ilişkilerini etkileyeceğini öngörebildiğimiz bir dönemden geçiyoruz, dolayısıyla kömüre yatırım yapan şirketlerin bir an önce kömürden çıkış planlarını hazırlamaları ve sermayelerini ve varlıklarını atıl kalmaya karşı korumaları kendi çıkarlarına olacaktır. Çinli kömür şirketleri ise listeye en tepeden giriyor. Çinli şirketler Türkiye’de de Afşin C Kömür Santrali gibi kömür madenciliği ve elektrik santrali projeleriyle ilgileniyorlar. Çin'in sunabileceği finansal imkanlarla güçlü bir müttefik olduğu açık, ancak Çin’in iklim krizine karşı mücadele eden ve Türkiye için sürdürülebilir bir enerji ortağı olarak Türkiye'de kömürün ötesinde hızlı ve adil bir enerji geçişini hızlandırabilecek bir aktör olması gerekiyor."
►Kömür tablosu
2019 yılında dünyanın kömürden elektrik üretimi hacminin yüzde 87’sini oluşturan 10 ülke şöyle sıralandı: Çin, Hindistan, ABD, Japonya, Güney Kore, Güney Afrika, Almanya, Rusya, Endonezya ve Avustralya. Bu 10 ülkenin her biri için en büyük kömür santrali işletmecileri şunlar oldu: China Energy, NTPC, Duke Energy, J-Power, Korea Electric Power Corporation, Eskom, RWE, SUEK, PLN Persero ve AGL Energy.
BM Genel Sekreterinin "2020 yılına kadar yeni kömür santralleri inşasının sonlandırılması" konusundaki ısrarlı uyarılarına rağmen, 263 şirket hala dünyanın 41 ülkesinde yeni kömür santralleri planlamaya devam ediyor.
Dünya çapında planlanan 522 GW’lık yeni kömürlü termik santral proje stokunun yaklaşık yarısı Çin’de yer alıyor.
Japonya, 9 GW’ın üzerinde planladığı santralle, gelişmiş ülkeler arasında en büyük kömür santrali proje stoğuna sahip ülke olarak öne çıkıyor.
222 finans kurumu kömür sonlandırma politikalarını benimsemiş durumda. Bunun yanı sıra büyük finans kurumlarının 211 tanesinin kömür kullanımını sonlandırmaya yönelik herhangi bir politikası bulunmuyor.