Kamu zam yapsın ama özel yapmasın

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Sahi, biz enflasyonu indirme konusunda samimi miyiz? Yoksa “indiriyormuş gibi” yapıp, kendimizi mi kandırıyoruz? Özellikle kamunun sözde anti-enflasyonist politikalarına bakınca, gördüğüm şudur; “dostlar mücadelede görsün.” Dostlar dediğime bakmayın, seçmen, vatandaş, emekli filan görsün.

Merkez Bankası, bir yandan yılsonu enflasyon hedefi olarak %38 diyor, fakat sadece elektriğe tam da %38 zam yapılıyor. Ekonomi koordinasyonu olmayınca Mehmet Şimşek kabine içindeki “tek kişilik dev kadro” misali “fiyatları fahiş artırmayın” filan derken, diğer bakanlıklar kafasına göre zam yapıyor.

BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU

Eğer enflasyonu indirmede kamunun kararlılığı varsa, ikide bir “indireceğiz, kararlıyız” gibi diline pelesenk etmesi değil, davranışıyla göstermesi gerekiyor. Sen bir yandan özel sektöre “zam ayarı” vereceksin ama kendin kafana göre zam yapacaksın! Sebep? Ben enflasyon yükünü devredeyim de…

Enflasyonla savaş etiketler üzerinden değil, fabrikada, tarlada, üretimde verilir. Sen soğan deposu basıp, 3 harfli marketlere ceza yağdırıp enflasyonla mücadeleyi seçmiş olabilirsin. Ancak seni kim durdursun? Kamunun fahiş zamlarına kim dur desin? Ele verir talkını, kendi yutar salkımı… İlginç…

İKİ SORU İKİ CEVAP / Tutarlılığa dair…

Kamu neden böyle davranıyor?

Ekonomi yönetimi ipin ucunu kaçırdı. Kafaları karışık. Hem aralarında koordinasyon yok hem de kabinede iç iletişim sorunu var. Mehmet Şimşek’i kendi adamları dâhil pek takan yok. Bu cüreti de saraydan alıyor, “siz ona bakmayın, bildiğinizi okuyun” telkiniyle bakan adımlarını boşa çıkarıyorlar.

Bu durumda enflasyon iner mi?

Asla inmez. Zaten sorun; herkesin imkânları doğrultusunda enflasyon külfetini bir başkasına devretmesidir. Önce bunu engellemen gerekir. Kamu tasarruf yapmazken bunu özel sektörden, vatandaştan isteyemez. Nitekim tasarruf tedbirleri yürümedi Önce kamu taşın altına elini koysun.

not/BECERİKSİZ DÜRÜST MÜ, BECERİKLİ HIRSIZ MI?

KOAH; geri döndürülemez akciğer hastalığının genel adı. Şu sıra bizim ekonomi de KOAH oldu ve geri döndürülemez ekonomik hasarı içindeyiz. 21 ay süren heterodoks denemesi ve %8,5’e indirilen faiz nass’ı ile öylesine derin hasar oluştu ki bunu 7 düvelin ekonomistleri dahi kısa sürede gideremez.

Ekonomiyi düzeltmek bu iktidarın kabiliyet alanını aştı. Zaten bunların zihin yapısıyla krizden çıkmamız imkânsız. İnsanlara “ekonomide sorunları teşhis ve durum tespiti yapmayın artık” diye adeta yalvarıyor, diyorum ki “çözümleri konuşalım, hal çaresi arayalım, seçenek oluşturalım.”

Bu noktada muhalefetin alternatif getirmeyip, sadece “biz iktidara geldiğimizde…” boş söyleminin işe yaramadığı görülüyor. Ben de önüme gelene soruyorum; beceriksiz ama dürüst biri mi olsun yoksa becerikli ama hırsız biri mi yönetsin bizleri?” Cevap; “hem dürüst hem becerikli” oluyor ama…

İşte bu “ama…” çok önemli… Gördüğüm şudur; becerikliler(!) dürüst değil, dürüstler de becerikli değil. İyi de bu kısır döngü nasıl kırılacak? Bunun cevabını bilmiyorum. Konfor tuzağına itilmiş halk, bedel ödemeye yanaşmıyor. Bedel ödemeyince de ekonomi düzelmeyecektir. Tarih böyle diyor.

Bana göre çıkar yol, başımıza daha büyük belaların gelmesidir. Bunu kim ister ki? Ben istemem misal ama ancak bu durumda halimizi güzelleştirmeye ikna olabiliyorsak, dürüst beceriklileri var edeceğiz.

Tüm yazılarını göster