Konut sektörü yakın tarihimizin en sıkıntılı dönemlerinden birini yaşıyor. Bir yandan kira ve satış fiyatlarındaki sıçrama tüketici tarafını zorlarken, diğer yandan maliyetlerdeki ve fiyatlardaki yükseliş nedeniyle özellikle yeni konut satışlarındaki azalma piyasada nadir rastlanabilecek bir resmin oluşmasını sağladı.
Merkez Bankası tarafından açıklanan konut fiyat endeksi 2017 başında 95,5 düzeyinde idi. Son açıklanan 2021 Ağustos verisinde endeks 192’ya yükseldi. Yaklaşık 4,5 yıl içinde fiyatlar iki katının üzerine çıktı. Bu artışın üçte ikisi 2020 sonrasında yaşandı. Bazı şehirlerdeki artış bunun çok daha üzerinde.
İşin ilginç yanı fiyatlardaki artışa rağmen satılan konut sayısında gözle görülür bir düşüş olması. Özellikle de yeni konutlarda.
Ekonomideki sıkıntılar başlamadan önceki dönemde Türkiye genelinde aylık ortalama 45 bin civarında yeni konut satışı yapılıyor; toplam konut satışlarının yarıya yakınını da inşaatı yeni tamamlanmış konutlar oluşturuyordu.
2018’in yaz aylarından itibaren yeni konut satışlarında keskin bir azalma başladı. Konut talep edenler, yeni konutlardan ziyade ikinci el konutlara daha fazla rağbet etmeye başladı. Yüzde 45-50 arasında seyreden toplam satışlar içinde yeni konut satışlarının payı 2020’de yüzde 30 bandına indi.
Bir başka veri daha piyasadaki dalgalanmayı betimliyor. Normal piyasa şartlarında banka kredisi ile yapılan konut satışlarının toplam içindeki payı yüzde 30-40 arasında seyrederdi. 2018 yazından sonra tarihte görülmemiş bir hızla gerileyen oran yüzde 10’un da altına indi. Ardından gelen faiz indirimleri ile genellikle akrabalar arasında diğer harcamaların finansmanı için kağıt üzerinde yapılan konut satışlarında kullanılan konut kredilerindeki artışla bu defa da tarihte görülmemiş bir canlanma yaşandı. Bu dönemde kredili satışların toplamdaki payı yüzde 60’a yaklaştı.
Son aylarda yüksek kredi faizleri ve fırlamış fiyatlara rağmen yeni konut satışlarında hafif bir toparlanma var. Son aylardaki nispi canlılığı açıklamaya aday nedenler olarak
- Mevcut faiz düzeyine alışmışlık,
- Konut ihtiyacının reel olarak artmaya başlaması
- Fiyatların daha da yukarı gideceği düşüncesi ile konut yatırımına yönelenlerin sayısındaki artış sıralanabilir.
Özellikle sonuncusu, konut piyasasında önümüzdeki dönem satışlarında kritik bir faktör olacak gibi görünüyor. Şimdi bunlara dün kamu bankalarından gelen konut kredisi faiz indirimi de eklendi. Kamu bankalarının yapacağı indirimin özel bankalar tarafından aynı oranda benimsenmesi mümkün olmasa da; onlar da kısmi indirimler yapacaktır. Böylece, önümüzdeki aylarda yeni konut satışlarında toparlanmanın devam edeceğini görebiliriz. Ancak sektörde kalıcı ve istikrarlı bir toparlanma beklemek gerecek.