2010 yılı Ekim ayı, Toronto… Dönemin dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın Kanada seyahatini izliyoruz.
Çağlayan’ın Kanadalı mevkidaşı ile toplantılarından birinde bir genç yanıma geldi, kendini tanıttı:
- Ben Burak Aktaş. Kanada İhracatı Geliştirme Bankası’nın (Eximbank) Doğu Akdeniz Bölge Direktörüyüm.
2000 yılında “kaliteli eleman” sınıfında Kanada’ya göçmen olarak gidip, vatandaş da olduğunu belirtti:
- Son yıllarda 6 ayım Ottawa’da, 6 ayım İstanbul’da geçiyor. Artık Kanada’yı temsilen İstanbul’a yerleşeceğim.
O yılın aralık ayında Kanada’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nun açılacağını aktardı:
- Kanada Eximbank’ı da orada ofis açacak. Çalışmalarımı orada yürüteceğim.
İstanbul’a dönüşü için hazırlanmış kimlik kartını gösterdi:
- Kanada beni İstanbul’a konsolos statüsünde gönderiyor.
Eylül 2015’te Burak Aktaş’tan mesaj geldi:
- İstanbul’da Kanada için 3 yıl görev yaptım. Sonrasında Kanada’ya dönmedim. Şimdi İngiliz Muhasebeci ve Mali Müşavirler Birliği’nin (ACCA) Türkiye Başkanlığını üstlendim.
Toronto’da başlayan haberleşme arada kesintiye uğrasa da, Aktaş kendisiyle ilgili her yeni gelişmede mesaj gönderir oldu. 2
3 Nisan 2020 günü de bir haber bülteni gönderdi:
- Türkçe bilen Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi ve Türkçe bilen bir grup elçilik çalışanı, TBMM’nin kuruluşunun 100. Yılı için İstiklal Marşımızı okudular.
Bültene şu notu ekledi:
- Bu arada ben Macaristan İhracatı Destekleme Kurumu (HEPA-Hungarian Export Promotion Agency) Genel Müdür Yardımcısıyım.
Yeni görev üzerine Aktaş’la görüntülü de olsa görüşmek şart oldu. HEPA’da göreve Şubat 2020’de başladığını bildirdi:
- Macaristan’ın bir arayışta olduğunu öğrendim. Başvurdum, Budapeşte’ye merkez ofise gittim. Şubat ayında göreve başladım.
HEPA Türkiye Ofisinin 2015’te kurulduğunu kaydetti:
- İki ülke arasındaki ticaret hacmi 1.8 milyar dolar imiş. Şimdi 2 milyar 550 milyon dolara çıkmış durumda.
Macaristan’la ilişkilerimize işaret etti:
- Macaristan, Avrupa Birliği’nde (AB) Türkiye’nin her konuda sıfır sorunla çalışabildiği bir ülke.
Coğrafi konumu üzerinde durdu:
- Avrupa’nın tam ortasında, ana ulaşım hatlarının kesişim noktası. Nasıl ki Türkiye, Avrupa- Ortadoğu-Asya arasında jeopolitik bir öneme sahipse, Macaristan da Avrupa içinde böyle bir öneme sahip.
Macaristan hükümetinin açık ekonomi ve yabancı yatırım odaklı politika izlediğini vurguladı:
- Macaristan, Türk iş insanlarına 510 milyon nüfuslu bir pazarın kapısını açacak konumda. Macaristan’ın İstanbul Konsolosluğu, Macar Eximbank’ı, Macaristan Kültür Ofisi ve HEPA olarak aynı binada hizmet veriyoruz.
Türkiye ile bağları daha da güçlendirmeyi hedeflediklerinin altını çizdi:
- HEPA’nın Macaristan dışındaki 6 ofisinden biriyiz. Diğer ofisler Belgrad, Moskova, Şanghay, Tokyo ve Toronto’da bulunuyor. İki ülke arasında ticari ilişkilerin gelişmesi için köprü görevi görüyoruz.
HEPA’nın 140 dolayında Macar şirkete Türkiye pazarı hakkında bilgi verdiğine vurgu yaptı:
- Türk şirketlere Macar tedarikçi, Macar şirketlere Türkiye’de iş ortağı bulunması için çalışmalar yürütüyoruz.
COVID-19 nedeniyle birçok ülke kapıları kapattı. AB’nin kendi içinde de aynı durum yaşandı…
Macaristan, yeni dönemde Türkiye’ye kapıların açılmasını hızlandıracak rol oynayabilir mi?
Yarış Kabin’in yatırımına sevindi
HEPA (Macaristan İhracatı Destekleme Kurumu) Genel Müdür Yardımcısı Burak Aktaş’tan 8 Mayıs 2020’de de şu mesajı aldım:
-BMW, COVID-19 nedeniyle Macaristan’a yatırımlarını iptal etti. Tam bugünlerde Balıkesir merkezli Yarış Kabin, 20.3 milyon Euro’luk yatırıma başladı.
Yarış Kabin örneğinden hareketle Macaristan’daki Türk yatırımlarından örneklere girdi:
- En büyük yatırımcı Polat Holding. Yaşam alanları ve ofisleri içeren bir dönüşüm projesini yürütüyor. Adnan Polat zaten Türkiye-Macaristan İş Konseyi Başkanı. Macaristan’la ilişkileri çok iyi. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine büyük katkısı var.
Ardından örnekleri sürdürdü:
- Türk Telekom, Ekol Lojistik, Çelebi Yer Hizmetleri’nin Macaristan’da yatırım ve işleri var. Macaristan’daki Budget’ı Otokoç yönetiyor.
Macaristan’da yatırım ortamının cazibesinden söz ederken kurumlar vergisini örnek gösterdi:
- AB’nin en düşük kurumlar vergisi oranı yüzde 9 ile Macaristan’da uygulanıyor.
Sonra Adnan Polat’ın öncülüğünde kurulan Gülbaba Vakfı’na değindi:
- Gülbaba Türbesi’nin restorasyonu ve vakfın faaliyetleri, iki ülke arasında kültür köprüsü görevi görüyor.
Betona çocuğunuz gibi bakmanız gerek
TÜRKİYE Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün, geçen pazar günü DÜNYA YouTube kanalında yaptığımız, gazetemizin sosyal medya hesaplarından da canlı yayınlanan sohbetimizde şu deyimi kullandı:
- Betona çocuğunuz gibi bakın.
Bu mesajı inşaat sektöründe çalışanlara sık sık verdiğini belirtti:
- Eğer betonu üretirken, inşaatta beton dökerken, insanın kendi çocuğuna baktığı gibi titizlenmezseniz, yaptığınız binalar çöktüğünde cinayet işlemiş olursunuz.
Yenigün’ün mesajını bir kez de yazımda kayda geçirmek istedim…