Kadına şiddeti oğlunu eğiten kadın önler

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Ramazan, şüphesiz merhamet, şefkat ve yardımlaşmayı daha sık gündeme getiren aydır. Korona illeti de zaten merhamete, şefkate ve yardımlaşmaya ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu bize gösterdi. Fakat Ramazan’ da ve salgın sürecinde kadın cinayetlerinin devam edebildiğini gördük.

Herk kadın cinayetinde dillendirdiğimiz kullanışsız ezber şudur; “kadına şiddeti, şiddetle cezalandıralım.” Ancak ıskaladığımız, bu şiddeti üreten kaynaktır. Kadına yönelik saldırıları, fiziksel düzeyden dil bağlamında, her alanda ortadan kaldırmak en önemli önceliğimiz olmalı.

Dünyada izlenen her 3 diziden 1’i bize aitse, dizilerdeki dil dikkati sayesinde sadece Türkiye’de değil, tüm coğrafyalarda, kadına yönelik şiddeti önlemeye dair politikalar oluşturabiliriz.

Kadına şiddetin kaynağına inersek, bu şiddet yanlısı erkeği doğuran anayı eğitmekten işe başlamak gerekir. Tezim şudur ki kadına şiddeti oğlunu eğiten analar önleyebilir.

Çünkü kadın öğrenirse, evladı da öğrenir. Sonuçta onu bir kadın doğurmuştur ve o da eğitilebilir. Ceza şüphesiz gereklidir ancak tek başına yeterli değildir. İdam gelse dahi kadına şiddet uygulayanları asmaya darağaçları yetmeyebilir.

Ana, bizim ilk öğretmeniz hatta başöğretmenimizdir. Okul öncesi eğitimin ana kucağıdır ve bu süreçte çocuğa, şiddet uygulamaması gerektiği öğretilebilir. İlk ders ise anaya; sen çocuğuna şiddet uygulama, yetiştirirken şiddet dili kullanma.

ŞİDDETİ DİLDEN DİZİDEN ARINDIRMALI

Bir erkeği eğitirsen bir insanı eğitmiş olursun. Ancak kadını eğitirsen, aileyi ve toplumu hatta bir nesli eğitebilirsin. Kadına şiddetin kaynağında aile içindeki şiddetin dili önemli bir faktör…

Ana, evladına; “kadına hürmet” fikrini aşılayabilir. Böylece hemcinslerini şiddetten korumuş hem de toplumda şiddetin hükmünü azaltmış olur. Bu yüzden önce analar eğitilmeli…

Tüm yazılarını göster