Kadayıf makinesi 100 kişinin işini yapıyor

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

KAHRAMANMARAŞ Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (KASİAD) genç ekibinin Dünya Gazetesi’yle birlikte düzenlediği “Kahramanmaraş Ekonomi Zirvesi” için Başkonuş Yaylası’na giderken uğradığımız fabrikalardan biri de Mado tesisleri oldu.

KASİAD Başkanı Mikail Utlu, derneğin genç ekibinin liderleri İsmail Dinçer, Hikmet Gümüşer ve Burak Orhan Arifioğlu’nun rehberliğinde Hakan Güldağ, Şeref Oğuz, Ali Ağaoğlu ve Ali Eskalen ile birlikte gittiğimiz Mado tesislerinde bizi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur ile Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Kanbur karşıladı.

Mehmet Kanbur önde, biz arkasında baklavadan kadayıfa, çeşitli pastaların üretildiği bölümden hazır yemek tarafına kadar her noktayı gezerken Hakan Güldağ sordu:

-          Biz sizi dondurma ile biliyoruz ama işi gıda üretim merkezine dönüştürmüşsünüz. Sadece dondurma üretmekle yetinseniz ne olurdu?

Mehmet Kanbur yanıtladı:

-          Sadece dondurma üretimiyle yetinseydik güdük kalırdık. Bugünkü büyüklüğümüze ulaşamaz, “dünyalı” olamazdık.

42 ülkede Mado markasıyla bulunduklarını belirtti:

-          Bulgaristan, Almanya ve Azerbaycan’da “cep üretim merkezlerimiz” var. Başta Avrupa olmak üzere bazı ülkeler Türkiye’nin süt ürünlerine kapılarını açmıyordu. O dönemde Bulgaristan ve Almanya’daki “cep üretim merkezleri”ni kurduk. Halen üretim sürüyor.

Söz konusu 3 ülkedeki “cep üretim merkezi”ne ürünlerin bir kısmının yarı mamul halde gönderildiğini bildirdi:

-          Tüketime hazır hale getirilecek son işlemler oralarda yapılıyor ve müşteriye servis ediliyor.

Günde 100 ton dondurma ürettiklerini kaydetti:

-          Baklava başta olmak üzere hamur ve sütlü tatlılar, pastalar, hazır yemek üretimimiz olsa da ana işimiz, amiral gemimiz dondurmadır.

Dondurma bölümüne geçtiğimizde Yaşar Pastanesi’nde dondurma fıçısının başında ilk çalıştığı günleri anımsadı:

-          Müşteri bir sahana evindeki tavukların yumurtalarından 3 tane koyar getirirdi. Yumurtaları bize verirdi. Biz de aynı sahana dondurma koyardık, alıp giderdi.

Ar-Ge merkezini gösterdi:

-          Ar-Ge merkezimiz hemen her ay yeni bir ürün geliştirir, piyasaya süreriz. Ürettiğimiz dondurma çeşidi 200’ü buluyor.

Sürekli dönen büyük kadayıf makinesi dikkatimizi çekti, sorduk:

-          Bu makine kaç kişinin işini yapıyor?

Makinenin kendi önerileri, tarifleri doğrultusunda geliştirildiğini anlatıp ekledi:

-          Bu kadayıf makinesi 100 kişinin işini yapıyor.

Fabrikada çalışanların çoğunluğunun kadın olduğuna işaret etti:

-          Gördüğünüz hanımların hemen hepsi işi burada öğreniyor. Burada öğrendiklerini okulda öğrenmeleri pek mümkün değil.

50 bin metrekare kapalı alana sahip tesiste yatırımı sürdürdüklerine işaret etti:

-          Bir yandan üretimi sürdürürken diğer taraftan yatırımı da devam ettiriyoruz. Bazı bantları yeniliyor, bazı noktalarda da yeni makineler ekliyoruz.

Mado, arada franchise modelinde sorunlar yaşasa da Kahramanmaraş’tan Türkiye’ye yayılan, dünyanın farklı ülkelerine uzanan “marka öyküsü”ne yeni sayfalar eklemeyi sürdürüyor.

Mado’nun açılımı ‘Maraş Dondurması’ mı

MEHMET Kanbur, kardeşi Atilla Kanbur ile birlikte dondurma fıçısının başına geçti, uzun süre dövülüp beklenen kıvama kavuşan dondurmayı satırla kesmeye başladı.

O sırada tesisleri ilk kez gezenler Mado’nun açılımını birbirlerine sorup, şu yanıta ulaştı:

-          “Maraş Dondurması”nın kısaltmasından oluşuyor…

Mehmet Kanbur’u ve ailesini yıllardır tanıyan, izleyenler Mado’nun açılımıyla ilgili şu benzetmeyi yaptı:

-          Mehmet Ağanın Dediği Olur…

50 milyon dolarlık yatırımla atık pet şişeler iplik olacak

HAKAN Güldağ, Ali Ağaoğlu, Şeref Oğuz ve Ali Eskalen’le birlikte Kipaş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hikmet Gümüşer ev sahipliğinde Kipaş Tekstil fabrikasını gezdik.

Gümüşer, fabrika girişinde Kipaş Holding şirketlerinin, üretim süreçlerinin kısa öyküsünün yer aldığı bölümde sohbet ederken elyafa dayalı ipliğin hammaddesine işaret etti:

-          Atık pet şişeler işlenip granüle dönüşüyor. Biz de o granülü iplik üretiminde kullanıyoruz.

Zorlu Holding’in Bursa’daki Korteks tesislerini gezdiğimi aktardım:

-          Korteks, pet şişelerde iplik üretmek üzere yanlış hatırlamıyorsam 50 milyon dolarlık yatırım yaptı.

Gümüşer sürdürdü:

-          Biz şu anda pet şişelerden üretilen granülü hazır alıyoruz. Ancak, biz de pet şişeyi burada işlemek üzere 50 milyon dolarlık yatırıma hazırlanıyoruz.

Gümüşer, Hanefi Öksüz’ün Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüğü Kipaş Holding’in lokomotif işinin tekstil olduğunun altını çizdi:

-          2007 yılında çimento sektörüne girdik. Türkiye’nin 9’uncu büyük çimento fabrikasına sahibiz. 2014 yılında da kağıt sektörüne girdik. 2021’de Söke’de devreye giren yatırımımızla kağıtta da iddialı noktaya ulaştık.

Aydın Germencik’te jeotermal tesislerinin olduğunu vurguladı:

-          300 megavatlık elektrik üretimiyle jeotermal enerjide Türkiye ikincisiyiz.

Sigaranın filtresinde Hindistan cevizi kabuğu kömürü var

BAT Türkiye, Kafkaslar ve KKTC Genel Müdürü Alper Yüce, Türkiye ve Kuzey Afrika Hukuk ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Murat Güven, BAT Türkiye Fabrika Müdürü İlker Öğretir, Mühendislik Müdürü Egemen Seven ile Samsun’daki fabrikayı gezerken Tedarik Zinciri Direktörü Ali Rıza Otlu şu bilgiyi verdi:

-           Isıtılan sigaralar için Samsun’da tütünü hazırlıyoruz, Romanya’daki fabrikamıza ihraç ediyoruz. Orada ısıtılan sigaraya dönüşüyor.

Fabrika turu sırasında üretim aşamalarını izlerken filtrede kullanılan malzemeleri de gördük. Siyah bir toz dikkatimizi çekti, anlattılar:

-          Bu, Hindistan cevizi kabuğu kömürüdür. Filtrenin içine çok az konulur. Bu kömür filtrelemede önemli rol oynar.

Minik kapsüllerden de filtrenin içine birer adet konulduğunu öğrenmiş olduk:

-          Bunlar aroma kapsülüdür. Sigaranın türüne göre filtreye bir adet aroma kapsülü konulur. O kapsül sigara içilirken patlar ve aromayı salar.

Tüm yazılarını göster