YIL 1949… İzmir’de 17 yaşındaki Nedim Tokmak’ın en samimi arkadaşı Almanya’ya çalışmak üzere gitmeye karar verdiğini bildirdi:
- Ben iş bulup çalışmaya başladıktan sonra duruma bakarım, seni de çağırırım.
Nedim Tokmak 18 yaşına basınca arkadaşından davet geldi:
- Almanya’ya bekliyorum. Burada iş, çalışma fırsatı çok.
Tokmak, Almanya’da başlangıçta demiryolları yan sanayi kuruluşlarından birinde çalıştı, sonra Alman Demir Yolları’na geçti.
İşlerini oturtunca, Türkiye’ye her gelişinde Ege Bölgesi’nden halı toplayıp, Almanya’da satmaya başladı, böylece ticarete adım atmış oldu.
1963-64 döneminde bir arkadaşı talepte bulundu:
- Bir arkadaşım Türkiye’de bulunmayan boyadan getirtmek istiyor. Kendisiyle buluşturayım, sana ne olduğunu anlatsın. Getirebilirsen makbule geçer.
O dönemde Paşabahçe’ye yaldız yaptığını sonradan öğrendiği boya talep eden kişiyle buluştu, talebini dinledi:
- Almanya’da sizin bulunduğunuz bölgede Heraeus adlı bir firma var. Onların ürettiği boyadan 1 kilo getirmeni rica ediyorum.
Boya isteyen esnaf, Heraeus’ta başvurulacak kişinin adını verip ekledi:
- Getireceğin boyanın değer 1500 mark. Getirdiğinde 1500 mark da sana vereceğim.
Nedim Tokmak, Heraeus’ta ismi verilen kişiyi buldu. 4 tane 250’şer gramlık boya kutusu hazırlandı. Tokmak, boyaları kendisine ısmarlayan esnafa götürdü. 1500 markı alırken aklına takıldı:
- Bana 1500 mark verince, boyanın size maliyeti 3 bin markı buldu. Kendiniz ithal etseniz büyük olasılıkla maliyeti daha düşük olur. Neden ithal etmiyorsunuz?
Şu yanıtı aldı:
- Getirdiğiniz düz bir boya değil, yaldız. İçinde biraz altın var. Ülkemize altın ithalatı şu anda yasak. O nedenle ithal edemiyoruz.
Nedim Tokmak çok bozuldu, sinirlendi:
- Bana kaçakçılık yaptırmış oldunuz. Bir daha asla size boya ya da yaldız, her neyse getirmem.
Almanya’ya dönerken yolda kaçak işe bilmeden alet olmasına daha da içerledi, yaldız işini kafaya taktı:
- Yaldız neden Türkiye’de yapılamıyor?
Teorisini, üretim tekniklerini araştırıp, artık üretebileceğini düşündüğü dönemde, 1969’da İzmir’de küçük bir atölye açtı. Yaldız boyası üretmeye başladı. Ancak, Nedim Tokmak’ın ürettiği yaldızda formül tam hedeflediği gibi tutmadı.
Çözüm ararken Almanya’dan bir arkadaşı aradı:
- Bir yaldız firmasının genel müdürü arkadaşım. Şirketi kapatıyorlar. Reçeteleri satacaklar. Bu fırsatı kaçırma, reçetelerini al.
1972 yılında söz konusu Alman Yaldız firmasının genel müdürüyle görüştü, reçetelerine talip oldu. Alman firmanın genel müdürü fiyatı bildirdi:
- Reçetelerimizi 1 milyon marka satarız.
Nedim Tokmak, ödeme gücünü ortaya koydu:
- Elimde 200 bin mark var. Onu peşin ödeyeyim. 280 bin markı da 3 taksitte ödeyeyim. Yani 480 bin marka alabilirim.
Pazarlıkta başarılı oldu. Formülleri aldı, İzmir’de Türkiye’nin tek yaldız üreticisi haline geldi. 1999 yılında Alman Heraeus, Tokmak A.Ş.’nin yüzde 90’ını satın aldı.
Nedim Tokmak, vefatından 15 yıl önce şirketin yönetimini yeğeni Mustafa Nazif Delen’e bıraktı.
Geçen hafta 4 meslektaşımla birlikte Heraeus Tokmak A.Ş.’nin İzmir Kemalpaşa, Ulucak’taki fabrikasına gittim. Delen, tesisle ilgili şu noktanın altını çizdi:
- Burası, 2019’dan beri Heraeus’un tek yaldız üretim merkezi. Ayrıca, Türkiye ve Ortadoğu’nun tek yaldız üreticisi olma özelliğimiz de sürüyor.
Rahmetli Nedim Tokmak’a Almanya’dan taşıtılan 1 kilo yaldızın yarattığı hırs, İzmir’in bu üründe önemli üretim merkezi olmasının yolunu açtı.
Heraeus Tokmak A.Ş., Ulucak’taki üretiminin yüzde 90’ını ihraç ediyor.
Katma değeri yüksek bu ürün, İzmir’den 80 ülkeye uzanıyor…
Varlığım senin önünü tıkıyor artık bırakıyorum
HERAEUS Tokmak A.Ş. Genel Müdürü Mustafa N. Delen, dayısı Nedim Tokmak’ın vefatından 15 yıl önce, 67 yaşındayken şirketteki görevinden ayrılma kararı verdiği günü anımsadı:
- Dayım o gün bana, “Ben artık senin önünü tıkıyorum. Sen bu şirkette çıtayı yukarı taşıyacak adımlar atacaksın, onu görüyorum. Zaten çalışma temponla beni arkadan itiyorsun” dedi ve görevi bıraktı.
Şirkette kuzenlerinin de geçmişte görev aldığını ama bıraktıklarını belirtti:
- Aralarında yaşı en küçük olan bendim. İşi sevdim, dayımla frekansımız tuttu ve kaldım.
Ticaret ve iş terbiyesini dayısından aldığını vurgulayıp, 3 öğüdünü sıraladı:
- Bildiğin işi yap.
- İşinin başında dur.
- Kararsızlık yaşama, karar ver.
Dayısının çocuğunun olmadığını kaydetti:
- Dayım, ablamı ve beni kendi çocuğu gibi görürdü.
2.5 ton yaldız ithalatını kesti 7 ton ihraç ediyor
HERAEUS Tokmak A.Ş. Genel Müdürü Mustafa Delen’e sordum:
- Dayınız Nedim Tokmak’ın yaldız üretimine girmesi, ne boyutta bir ithalatı kesmiş acaba?
Yanıtladı:
- 2-2.5 ton yaldız ithalatını bitirmiş. Biz şu anda ayrıca dünyaya yılda 7 ton yaldız ihraç ediyoruz.
Dayısının 35 dolayında ürün geliştirdiğini belirtti:
- Heraeus, yaldız üretimini tümüyle buraya taşıyınca, 150 ürün eklenmiş oldu.
Laboratuvara girip formüller üzerinde çalıştığını kaydetti:
- Benim de yelpazeye eklediğim ürün çeşidi 40’ı buldu.
Dünyada yaldız üreten şirket sayısının 8 olduğunu vurguladı:
- Heraeus Tokmak A.Ş., dünyadaki 8 üreticiden biri olarak faaliyetlerini sürdürüyor.
Uçak motoruna platin kaplama, ‘Çip’e iletken boya üretiyor
HERAEUS Tokmak A.Ş. Genel Müdürü Mustafa N. Delen, merkezi Hanau’da (Almanya) bulunan Heraeus’un Fortune Global 500 listesinde yer aldığını belirtti:
- Heraeus, 2020 yılında 40 ülkede 14 bin 800 çalışanı ile 31.5 milyar Euro gelir sağladı.
İzmir’e döndü:
- Heraeus, dünyanın önde gelen havacılık, elektronik, haberleşme firmalarına özel kaplama boyaları da üretiyor.
Bunlardan örnekler verdi:
- General Electric (GE), Boeing ve Airbus uçak motorlarının üretiminde kullandığı sürtünme dirençli özel platin kaplama malzemesini İzmir’den alıyor.
Münih merkezli Osram’a işaret etti:
- Osram, özel aydınlatma sistemlerinde kullanılan yansıtma özelliği yüksek yaldızı bizden alıyor. Ayrıca birçok elektronik yan sanayi firması, mikroçipler üzerinde kullanılan iletkenlik sağlayıcı boyaları da Heraeus Tokmak’tan alıyor.