Kaçak tütünün yarattığı vergi kaybı 15 milyar lirayı buluyor

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

ÖNCEKİ hafta cuma-cumartesi günü Rıdvan Mertöz Ortaokulu’nun temel atma töreni için Malatya’dayken komşumuz Adıyaman’dan haberler geldi:

- Tütün üreticileri haklarını savunmak, seslerini Ankara’ya duyurmak için eylem yapıyor. Bu eylem çerçevesinde yol kapattılar.

Soruşturdum, tütün eylemine neden olan konuyu anlamaya çalıştım:

- Yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan kaçak tütün ticareti yapanlara yönelik idari para cezalarının hapis cezasına dönüştürülmesini öngören yasa 2017 yılında çıktı. Uygulaması o tarihten beri erteleniyordu. 1 Temmuz 2021’de uygulamaya girdi.

Sektörü iyi bilen bazı uzmanlarla görüştüm, öncelikle şu noktanın altını çizdiler:

- Tarım Bakanlığı’ndan yetki belgesi alan veya bildirimde bulunan dürüst tütün çiftçisini olumsuz etkileyen bir durum söz konusu değil. Aksine tütün tarımının sürdürülebilirliği açısından bu cezalar dürüst çiftçiyi koruyor. Uzmanlardan biri şu noktaya işaret etti:

- Sigara kaçakçıları için hapis cezası uygulaması zaten var. Şimdi aynı şey kaçak tütün için de devreye girmiş oldu.

Uzmanların gönderdiği bilgi notuna baktım, vergi gelirleri açısından sektörün önemini bir kez daha gördüm:

- Başta sigara olmak üzere tütün mamullerinden 2020 yılında sağlanan ÖTV ve KDV geliri 75 milyar liraya ulaştı. Bu kaynak, devletin toplam vergi gelirlerinin yüzde 9’unu oluşturdu. Bu kaynak yüzde 100’e yakın tahakkuk-tahsilat oranı ile kamu maliyesi açısından kıymetli.

Bilgi notundaki şu bilgi, kaçakçılıkla mücadelenin başarısını ortaya koydu:

- 2010’lu yılların başında sigara kaçakçılığında meydana gelen artışın ardından, uygulanan cezaların ve sınır kontrollerinin artırılması ile kaçakçılığın yurt içindeki ve dışındaki tedarik zinciri kırıldı, kaçak sigara oranı yüzde 20’lerden yüzde 5’lerin altına indi.

Bilgi notunun şu bölümü son dönemlerdeki sıkıntının özetiydi:

- Geçmişte “sigara kaçakçılığı” olarak ortaya çıkan yasa dışı tütün mamülleri ticareti, şimdilerde şekil değiştirdi, yerini yasa dışı sarmalık tütün ticaretine bıraktı.

Sarmalık kaçak tütün ticaretinin vergi açısından yarattığı sorunun büyüklüğünü de şu veri netleştirdi:

- 2020 yılı verileri dikkate alındığında vergisi ödenmemiş tütün ve kıyılmış tütün satışından devletin 15 milyar liraya ulaşan vergi kaybına uğradığı hesaplanıyor.

Bilgi notunda Adıyaman’da yol kapatma eylemine yol açan yasa da özetlendi:

- Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan “yetki belgesi” almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapmak 1 Temmuz 2021’den itibaren yasaklandı. Yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlara 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilecek.

1999-2018 döneminde Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanlığı görevini yürüten İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener’e konuyu danıştım, şu noktanın altını çizdi:

- Sigarada vergi yükü yüzde 80 dolayında, sarmalık tütünde yüzde 40 vergi söz konusu. Yetki belgesi alarak, bildirimde bulunarak tütün ticareti yapmak isteyenler yüzde 40 vergiye tabi olacak. Ayrıca, kooperatifl eşmeleri de söz konusu olabilecek.

Kıyılmış tütün ticareti yapanları yetki belgesi almaya, bildirimde bulunmaya zorlamanın yanlış tarafı var mı? Belge alarak kıyılmış tütün ticareti yapanlar, vergi açısında sigaranın karşısında avantajlı görünüyor…

“Hiç vergi ödemeyeyim” deyip kaçakçılığı sürdürenler de bu durumda hapis cezası riskine katlanacak.

TÜTÜNÜMÜZE GÖZ DİKEN CEVABINI ALIR

TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere,yetki belgesi almadan veya bilgi vermeden kıyılmış tütün ticareti yapanlara hapis cezasının yürürlüğe girmesine tepki gösterenlerin başında yer aldı:

- Yabancının vergisi sıfırlandı, yerliye hapis cezası getirildi. İktidar bu yanlıştan bir an önce dönmeli. Tütünümüze kim göz dikerse hak ettiği cevabı alacaktır. Bu yasayı tarihin çöplüğüne atacağız.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da aynı yönde tepkisini ortaya koydu:

- Türkiye’de uyuşturucuya karşı yapılmayan mücadele tütüne karşı yapılıyor. İktidar sürekli bu tütüne “kaçak” diyor. Oysa bu tütünden daha yerli ve milli ürün yoktur.

MHP Malatya Milletvekili Mehmet Fendoğlu da TBMM’de şu mesajı verdi:

- Çiftçilerimiz devletimizden Tütün Yasasıyla ilgili düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesini istiyor. Bölge halkı ile istişare yapılsın, çiftçinin mağduriyeti giderilsin.

TÜRKİYE, ORYANTAL TÜTÜNDE LİDER

TARIM yazarımız Ali Ekber Yıldırım’ın Tütün Eksperleri Derneği’nin verilerine dayanan yazısına baktım. Derneği 2020 yılı raporuna göre Türkiye’nin tütün ihracat-ithalat verileri şöyle:

- Türkiye 2020 yılında 51 bin 845 ton tütün ihraç etti. 115 bin 459 ton da tütün ithalatı gerçekleşti. 2020 yılında 279 milyon dolarlık tütün ihracatı gelirine ulaşılırken, ithal tütüne de 562 milyon dolar ödendi.

Tütün Eksperleri Derneği’nin raporuna göre, Türkiye son yıllarda üretimdeki düşüşe rağmen dünya oryantal tütün pazarının lideri:

- 2020 yılında sözleşmeli olarak üretim yapan 48 bin üretici, 882 bin dekar alanda 68.2 bin ton tütün üretimi gerçekleştirdi. Sözleşmesiz üretilen 14 bin 500 ton tütün ile birlikte 57 bin 296 tütün üreticisi 950 bin dekar alanda 82 bin 700 tonluk üretime ulaştı.

Raporda şu noktanın altı çizildi:

- Dünyada 180 bin tonluk oryantal tütün üretiminin yüzde 35’i Türkiye’de üretiliyor.

Türkiye, bu oranla lider konumunda bulunuyor.

Kayıtlı tütün üretiminin bölgelere göre dağılımı da şöyle:

● Ege Bölgesl: Yüzde 57 (47 bin 300 ton)
● Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi: Yüzde 29.9 (23 bin 700 ton)
● Karadeniz Bölgesi: Yüzde 11 (9 bin 400 ton)
● Marmara Bölgesi: 1600 ton üretildi
● Akdeniz Bölgesi: 773 ton üretildi

Tüm yazılarını göster