Bir buçuk aydan fazla bir süredir yalnızca depremle ilgili yazılar yazıyorum. İş insanlarından sivil toplum kuruluşlarına, derneklerden sanayi ve ticaret odalarına kadar geniş bir perspektiften ihtiyaçları ve yardımları aktarmaya çalışıyorum. Amacım bir yandan yapılan iyi işleri anlatırken bir yandan da başka iyi işlere vesile olması. Çünkü depremin, yarattığı yıkımın ve depremzedelerin yaraları sarılana, insani barınma şartları sağlanana, sanayi ve üretim çarkları dönene kadar gündemin ilk sırasında kalması gerekiyor.
Bugünkü yazımda Şölen, Yıldız Holding ve Bella Maison’un depremle ilgili dayanışma hikayelerinden söz etmek istiyorum. Depremden sonra Gaziantep’teki üretim merkezini kısa sürede tam kapasite devreye alan Şölen’in CEO’su Erdoğan Çoban, sosyal iş ağında Japonya’daki bir iş ortağından gelen mektubu paylaştı ve hikayesini anlattı:
Şölen’in Japon müşterisi ödemesini yaptığı siparişleri depremzedelere bağışladı
“Deprem felaketi sonrasında dünyanın birçok yerindeki iş ortaklarımızdan geçmiş olsun mesajları, bağış ve yardım talebi aldık. Bu toprakların ve bizim, ticaretin karşılıklı sevgi, saygı ve güvene dayalı olduğunu düşünen, bunlara çok önem veren bir geçmişimiz var. Bu nedenle mesajlar bizi çok duygulandırdı. Ancak öyle iki mektup aldık ki, dayanışmayı, insan olmanın gereği olan empatiyi, iyiliği ve kötü gün dostu olmanın güzelliğini birleştirdiği için sizlerle paylaşmak istedim. Bu mektuplar, Japonya’daki iş ortağımız Aeon geldi. Felaketten kısa bir süre sonra elimize ulaşan ilk mektup. ‘Japonya ile Türkiye arasındaki dostluk uzun bir zamana dayanıyor. 2011’de buradaki depremde Türkiye’nin yardımlarını unutmadık’ diye başlıyor. Ardından diğer kanallardan bağış yapacaklarını ama bunun yanında kendileri için ürettiğimiz, ödemesini yaptıkları ve hazır olan siparişleri göndermememizi, hemen tüketime hazır oldukları için onları depremden etkilenen Şölen çalışanlarına, ailelerine ve yerel halka bağışlamak istediklerini belirtiyorlar. Birkaç hafta sonra bu kez Başkan Yardımcısı Mitsuko Tsuchiya imzalı gelen ikinci mektupta ise depremzedeler için satış noktalarına yardım sandıkları koyduklarını ve firma çalışanlarının kendi aralarında bağış topladıklarını söylüyorlar. Dayanışma, insan olmanın en temel vasfı; din, dil veya ırk fark etmiyor. Bu zor günlerde çevremizdeki dayanışmayı görmek de hepimize gelecek için umut veriyor.”
Ali Ülker, Çamlıca’daki kampüsün bahçesine iki özel ağaç dikti
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker de sosyal iş ağında etkileyici bir paylaşım yaptı. Doğaya ve bilhassa ağaçlara olan sevgisinin kaynağının merhum dedesi Sabri Ülker olduğunu söyleyen Ali Ülker, bu sevgisinin Yalova’da oluşturduğu 4 bin ağaçlık ceviz bahçesinin yarı profesyonel bir işletmeye dönüştüğünü anlattı ve devam etti: “Son birkaç yılda dünyada ve Türkiye’de iki büyük felaket yaşadık. Covid salgınında ve yakın zamanda yaşadığımız büyük depremde, holdingimizde ve şirketlerimizde de kayıplarımız oldu. Yitirdiğimiz mesai arkadaşlarımızı anmak ve kurumumuzda yeni bir gelenek oluşturmak üzere, bu iki elim olayda kaybettiklerimiz için anıt ağaçlar dikmek istedim. Yalova’daki bir fidanlıkta gördüğüm iki farklı ve güzel ağacı seçtim ve bunları yakın zamanda Çamlıca’daki kampüsümüzün bahçesine taşıdık. Bu anıt ağaçların dikim sebeplerini de önlerine yerleştirdiğimiz kaidelerin üzerine yazdık.
Bu ağaçlardan bir tanesi Mantar Meşesi. Boyu 20 metreye kadar uzayabilen bu ağaç kalın gövdesi, yanlara doğru yayılan dallarıyla çok görkemli bir görüntü sunuyor. Bu ağacımızı salgın sırasında yurt içinde ve yurt dışında vefat etmiş Yıldız Holding çalışanlarına adadık. Diğer ağacımız ise Ters Atlas Sediri olarak bilinen Cedrus Atlantica Glauca Pendula. Müthiş güzellikte ama aynı zamanda da hüzünlü bir ağaç bu. Aşağı doğru sarkan dalları ve yapraklarıyla sanki yas tutuyor gibi. Ne var ki duruşu vakur, aynı zamanda da mütevekkil. Bu ağacı da depremde kaybettiklerimiz için diktik.”
Yerel üreticiyi destekleyen ‘Emeğin benimle’ dükkanı açıldı
Üçüncü hikayemizin merkezinde Bella Maison var. Bella Maison, kısa bir süre önce afet bölgesindeki yerel üreticilerle dayanışmak için ‘Emeğin benimle dükkanı’nı açtı. Şirketin web sitesinde açılan dükkanda sabundan yastık kılıfına, önlükten elma kurusuna birçok ürünü satılıyor. Sosyal iş ağında bu girişimle ilgili bilgi veren Bella Maison’un kurucusu ve CEO’su Muhammed Tan, şu bilgileri verdi: “Deprem bölgesindeki yerel üreticileri destek amacıyla ürünleri kar amacı gütmede satışa açtık. Bu dükkanı büyüteceğiz. Ülkemiz için, insanlık için, iyiliği yaymak için daha çok çalışmalıyız. Biz sadece evleri değil dünyayı güzelleştirmeyi hedefliyoruz. Dünyayı ancak birlik olarak güzelleştirebiliriz. Depremden etkilenen yerel üreticilerimiz ile birlik oluyoruz. Onların gücüne güç katmaya vesile olacak bu projemizi uzun yıllar devam ettirmeyi planlıyoruz.”