İznik Gölü’ne ilişkin kurumlardan beklentiler var. Bu beklentilerin her biri gölün geleceğini güven altına almak için karar süreçlerinde değerlendirilmesi gereken hususlar.
Tatlı su potansiyeli
İznik Gölü konusunda Orhangazi’de yaşayan insanların bir başka gerekçesi de göl sularının “içme suyu potansiyeli” olarak korunması. Gölde buharlaşmayı azaltacak önlemlerin alınması, tarımsal üretimde vahşi sulamanın bitirilmesi, endüstriye verilen kullanma suyuna alternatif çözümler bulunması talebi, göl sularının içme suyu potansiyeli olma gerekçesine de dayandırılıyor.
Saha çalışmasında görüşlerini belirten bazı insanlar, “İznik Gölü Stratejik Planı” yapılmasını, bugünkü durumun açık ve net biçimde tanımlanmasını, alınması gereken önlemlerin belirlenmesini, “tek merkezli etkin yönetim” yapılanmasına gidilmesini önermektedir. Bu konuda halkın gücünden yararlanmak için etkin “halkı bilgilendirme” çabası gösterilmesi gerektiği de talep edilmektedir.
İznik Gölü’nü doğrudan ve dolaylı ilgilendiren yasal sorunlar yanında yönetimsel sorunları netleştirerek kitlelerle paylaşılmalı. Orman Yasası’ndan imar yasalarına, çok sayıda engelin aşılması, kaynak yetersizliğinin çözülmesi gerekiyor.
İznik Gölü havzası “tatlı su potansiyeli” gerekçesiyle savunulsa da, resmi olarak “tatlı su havzası” ilan edilmemiştir. Tatlı su havzası ilan edilirse, koruma için yatırımların yapılması kolaylaşmaktadır.
Göle toplu taşıma erişimi
Orhangazi’nin İznik Gölü’ne 4 km uzaklıkta olduğu, bugüne kadar etkin bir ulaşım sistemiyle gölün insanların değerlendirmesine gerektiği gibi açılamadığı düşüncesi de yaygındır. Yerel yönetimlerin, dolmuş gibi ara toplu taşıma aracı talepleri ya da düzenli belediye otobüsleriyle Orhangazi insanını gölle barıştırması gerektiği de yaygın düşüncelerden bir diğeridir.
Daha değişik düşünce ise Orhangazi ile İznik Gölü arasında otonom raylı sistem yapılarak, gölün Orhangazi insanı ve çevre yerleşim yerleri insanları için yaşam alanı haline getirilmesidir.
Göl çevresinin millet parkı yapılması
Gölle ilgili düşüncelerini açıklayan insanların taleplerinden biri de Güney İznik Yolu’na ulaşan Orhangazi, Örnekköy ve Gölyaka yolu ile göl arasının millet parkı haline getirilmesidir. Kapsamlı bir millet bahçesi planlaması yapılarak, ilk adımda İstanbul’da Küçüksu çayırında olduğu gibi, çimlendirme ve ağaçlandırma yapılması öneriliyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı gezi ve yürüyüş yolunun işlevsel hale gelmesi için birinci öncelik ulaşım ise, ikinci öncelik de çevrenin görüntü kirliliğinden kurtarılmasıdır.
Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyesinin tek girişli, kontrollü bir millet bahçesinde ticari işlevleri de planlayarak, göl kıyısındaki elverişli bölgenin en düşük yatırımla yaşam yeri haline getirilmesi önerilmektedir.
İmar planı ve düzenli gelişmenin yönlendirilmesi
Çok sayıda katılımcı da imar planlarının “yönlendirici” karakterde olmadığını, “yasakçı” anlayışın kaçak yapılaşmayı hızlandırdığı inancındadır.
Yaygın kanı, imar planlarının ivedilikle yapılması, gözetim-denetimlerinin ödünsüz sürdürülmesi, çevrenin insansız değil, insanla birlikte yaşanabilir hale getirilmesi yönündedir. Bu konuda yerel seçilmiş yöneticilerin imkânlarının sınırlı olduğu belirtilmekte, yöneticilerin halkı da arkalarına alarak başta Bursa Büyükşehir Belediyesi, sonra da ilgili bakanlıklar nezdinde baskı oluşturulması gerektiği düşüncesi yaygındır.
Bursa Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyesinden beklentiler
Halkın beklentileri, başta “Kıyı Kanunu”, “Kıyı Kanunu Uygulamasına Dair Yönetmelik”, “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu”, “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Uygulama Yönetmeliği” gibi bir dizi yasal düzenleme olmak üzere, değişik yasanın kısıtlarını kuşkusuz dikkate almamaktadır. Orhangazi’de ilçe belediyesi yanında sivil toplum örgütlerinin İznik Gölü’nü doğrudan ve dolaylı ilgilendiren yasal sorunlar yanında yönetimsel sorunları netleştirerek kitlerle paylaşması gerekmektedir. Orman Yasası’ndan imar yasalarına, çok sayıda engelin aşılması, kaynak yetersizliğinin çözülmesi gerekiyor. Büyükşehir Yasası’nın yarattığı olanak ve kısıtlar net olarak tanımlanmazsa, kulaktan dolma bilgiler, beklentiler ile olanaklar arasındaki makası açmaktadır. Sözünü ettiğimiz geniş bağlamıyla ele alınmaz, “bağlamsal akıl” kullanılmazsa, İznik Gölü Havzası’nın sorunlarına çözüm bulmak çok zor olacaktır.
HAFTAYA: İznik Gölü’nü koruma projeleri